وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُونِي بِهِ ۖ فَلَمَّا جَاءَهُ الرَّسُولُ قَالَ ارْجِعْ إِلَىٰ رَبِّكَ فَاسْأَلْهُ مَا بَالُ النِّسْوَةِ اللَّاتِي قَطَّعْنَ أَيْدِيَهُنَّ ۚ إِنَّ رَبِّي بِكَيْدِهِنَّ عَلِيمٌ
Ve kalel melikü’tunı bih fe lemma caehür rasulü kalercı’ila rabbike fes’elhü ma balün nisvetillatı katta’ne eydiyehünn inne rabbı bi keydihinne alım
Kelime
Anlamı
Kökü
وَقَالَ
dedi ki
الْمَلِكُ
Kral
ائْتُونِي
bana getirin
بِهِ
onu
فَلَمَّا
ne zaman ki
جَاءَهُ
gelince (Yusuf’a)
الرَّسُولُ
elçi
قَالَ
dedi
ارْجِعْ
dön
إِلَىٰ
رَبِّكَ
efendine
فَاسْأَلْهُ
ve ona sor
مَا
neydi?
بَالُ
maksadı
النِّسْوَةِ
kadınların
اللَّاتِي
قَطَّعْنَ
kesen
أَيْدِيَهُنَّ
ellerini
إِنَّ
şüphesiz
رَبِّي
Rabbim
بِكَيْدِهِنَّ
onların tuzaklarını
عَلِيمٌ
biliyor

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Padişah, o zâtı getirin bana dedi. Elçi gelince dön efendine de dedi, ellerini doğrayan kadınların neydi zorları, bir sor ona; şüphe yok ki Rabbim, onların düzenini bilir.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Efendinize gidin ve ona sorun, ellerini kesen o kadınların maksadı neydi? Bunu araştırıp ortaya çıkarsın. Çünkü Rabbim, şüphesiz o kadınların tuzaklarını bütün gerçeğiyle bilmektedir."

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (Adam bu yorumu getirince) kral dedi ki: "Onu bana getirin!" Elçi, Yusufa geldiği zaman, (Yusuf) dedi ki: "Efendine dön de ona: Ellerini kesen o kadınların zoru neydi? diye sor. Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir."

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Melîk dedi ki: "Onu (Yusuf’u) bana getirin!"... Ne zaman ki Ona (Yusuf’a) rasûl (elçi) geldi, (Yusuf o rasûle): "Rabbine (efendine) dön... Ona, ‘Ellerini kesen kadınların hâli ne idi?’ diye sor... Muhakkak ki Rabbim, onların tuzaklarını Aliym’dir."

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Ellerini kesen kadınların durumları neydi? Şüphesiz Rabbim onların düzenlerini bilir’ dedi.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin." Ona elçi geldiğinde (Yusuf:) "Efendine (Rabbine) dön de ona sor: "Ellerini kesen o kadınların durumu neydi? Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir."

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Bu tâbiri duyan hükümdar: "- Yûsuf’u bana getirin" dedi. Bunun üzerine, kendisini dâvet için elçi gelince, Yûsuf ona şöyle dedi: "- Efendine dön de, o ellerini kesen kadınların hâli neydi, kendisinden sor. Muhakkak ki benim Rabbim, onların hilelerini bilendir.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Efendine dön de ona ‘Ellerini kesen o kadınların zoru neydi?` diye sor! Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir.”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Hukumdar: «Onu bana getirin» dedi. Yusuf’a elci gelince, «Efendine don, kadinlar nicin ellerini kesmislerdi bir sor; dogrusu Rabbim onlarin hilesini bilir» dedi.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Kral, «onu bana getirin !» dedi. Elçi Yûsuf’a gelince, Yûsuf ona, «Efendine dön de o kadınlara ne oldu da ellerini kestiler ? diye sor. Şüphesiz ki Rabbim onların hile ve fendini bilendir.»

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Adam bu yorumu getirince) Hükümdar: “Onu bana getirin” dedi. Elçi, Yusuf`a gelince (Yusuf) dedi ki: “Efendine dön de, ellerini kesen o kadınların derdi ne idi? diye sor. Şüphesiz Rabbim onların tuzaklarını/hilelerini hakkıyla bilendir.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Kral, "Onu bana getirin" dedi. Elçi, Yûsuf’a gelince (Yûsuf) dedi ki: "Efendine dön de, ellerini kesen o kadınların derdi ne idi, diye sor. Şüphesiz Rabbim onların hilesini hakkıyla bilendir."

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (Adam bu yorumu getirince) kral dedi ki: «Onu bana getirin!» Elçi, Yusuf’a geldiği zaman, (Yusuf) dedi ki: «Efendine dön de ona: Ellerini kesen o kadınların zoru neydi? diye sor. Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir.»

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Kral, "Onu bana getirin" dedi. Elçi ona gidince, "Efendine (rabbine) dön ve parmaklarını kesen kadınların durumunu ondan sor. Kuşkusuz benim Efendim, onların entrikalarını bilir" dedi.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    O hükümdar «Onu bana getirin» dedi. Emir üzerine Yusuf’a gönderilen adam yanına gelince, Yusuf ona dedi ki: «Haydi efendine geri dön de, ona sor bakalım, o ellerini kesen kadınların maksatları ne imiş? Hiç şüphe yok ki, Rabbim, onların oyunlarını çok iyi bilir.»

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Kral «O adamı bana getiriniz» dedi. Yusuf, yanına gelen kralın elçisine dedi ki; «Efendinin yanına dön ve ellerini yemek bıçakları ile kesen kadınlara ilişkin olayın içyüzünü kendisine sor. Gerçi Rabbim, o kadınların bana kurdukları tuzağı iyi bilir.»

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin." Ona elçi geldiğinde (Yusuf:) "Efendine (rabbine) dön de ona sor: ’Ellerini kesen o kadınların durumu neydi?’ Doğrusu benim rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin." Bunun üzerine elçi gelince dedi ki: "Efendine dön de o ellerini kesen kadınlara ne oldu, diye sor. Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini çok iyi bilendir."

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    (Bunu duyan) padişah dedi ki: «Onu (Yuusufu) bana getirin». Bunun üzerine ona elçi gelince: «Efendine dön de ellerini kesen o kadınların zoru neydi, kendisine sor. Şübhe yok ki benim Rabbim onların fendini hakkıyle bilicidir» dedi.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (Elçi bu ta`bîri anlatınca) bunun üzerine hükümdar: `Onu bana getirin!` dedi. Nihâyet elçi kendisine gelince, (Yûsuf, hakkındaki ittihâmı gidermek için bu da`vete hemen icâbet etmedi ve ona) şöyle dedi: `Efendine dön de ona sor; ellerini kesen o kadınlarınmaksadı ne imiş? Şübhesiz ki Rabbim, onların hîlesini hakkıyla bilendir.`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Hükümdar dedi ki: Onu bana getirin. Bunun üzerine ona elçi gelince: Efendine dön ve ellerini kesen o kadınların zoru neydi kendisine sor. Şüphesiz ki benim Rabbım, onların düzenini bilir, dedi.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Melik "(Bu yorumu yapanı) bana getirin" dedi. Melik’in elçisi Yusuf’a geldiğinde Yusuf "Efendine dön ve ellerini kesen kadınların, neden ellerini kestiklerini ona sor. Şüphesiz benim Rabbim o kadınların hilelerini en iyi bilendir" dedi.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve Melik: "Onu bana getirin." dedi. Böylece ona, resûl (ulak, haberci) geldiği zaman Yusuf (A.S): "Efendine dön ve ellerini kesen kadınların hali (durumu) nedir, ona sor." dedi. Muhakkak ki; Rabbim onların hilelerini en iyi bilendir.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Hükümdar, "Onu bana getirin" dedi. Yusuf’a elçi gelince, "Efendine dön de böylece ondan ellerini kesen kadınların macerasını bir sor. Doğrusu Rabbim onların hilesini bilir" dedi.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve (Yusuf’un yorumu kendisine ulaşır ulaşmaz) Kral: "Onu bana getirin!" dedi. Ama elçiler kendisine geldiğinde (Yusuf:) "Efendinize gidin ve ondan (önce) ellerini kesen kadınlar hakkındaki gerçeği (ortaya çıkarmasını) isteyin; çünkü, Rabbim onların oyunlarını/tuzaklarını bütün gerçeğiyle bilmektedir!"

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    (Bu yorum kendilerine iletilince,) kral "Onu bana getirin!" emrini verdi. Görevli kendisine gelince (Yusuf) dedi ki: "Efendine dön ve ona sor bakalım, ellerini kesen hanımların derdi neymiş? Şunu da iyi bil ki, benim Rabbim onların tuzaklarını çok iyi bilmektedir."

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve hükümdar dedi ki: «O’nu bana getiriniz.» Vaktâ ki O’na elçi geliverdi. Dedi ki: «Efendine dön, O’na sor ki, o ellerini kesen kadınların maksatları ne imiş? Şüphe yok ki, benim Rabbim onların hilelerini bihakkın bilicidir.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    (Bunun üzerine) kral: "Onu bana getirin!" dedi. Elçi (Yusuf’a) gelince (Yusuf ona) dedi ki: "Efendine dön, kadınlar niçin ellerini kesmişlerdi diye bir sor! Şüphesiz ki benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir. "

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Kral dedi Kİ: "Onu bana getirin." Elçi, Yusuf’a geldiğinde dedi ki: "Yöneticine/efendine dön ve ona: ‘Ellerini kesen o kadınların durumu neydi?’ diye sor. Şüphesiz Rabbim, onların tuzaklarını çok iyi biliyor."

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Kral «O adamı bana getiriniz» dedi. Yusuf, yanına gelen kralın elçisine dedi ki; «Efendinin yanına dön ve ellerini yemek bıçakları ile kesen kadınlara ilişkin olayın içyüzünü kendisine sor. Gerçi Rabbim, o kadınların bana kurdukları tuzağı iyi bilir.»

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Bunu duyan Hükümdar: "Onu bana getirin!" dedi. Hükümdarın elçisi gelince Yusuf: "Sen önce dönüp efendine de ki: "O ellerini kesen kadınların meselesi neydi, kendisine soruver. Zaten benim efendim, o kadınların fendini pek iyi bilir."

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    (Elçi bu yorumu getirince) Kral: "Onu bana getirin." dedi. Elçi, Yûsuf’un yanına gelince (Yûsuf): "Efendine dön de ona sor, ellerini kesen o kadınların maksadı neydi? (Bunu ortaya çıkarsın). Şüphesiz Rabbim, onların tuzaklarını biliyor", dedi.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Hükümdar: -O’nu bana getirin, dedi. Yusuf’a elçi gelince: -Efendine dön, kadınların niçin ellerini kestiğini sor. Şüphesiz Rabbim, onların hilesini bilir, dedi.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Hükümdar dedi ki: «Onu bana getirin.» Ona elçi geldiğinde (Yusuf:) «Efendine (Rabbine) dön de ona soruver: «Ellerini kesen o kadınların durumu neydi? Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir.»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Kral: "Bu yorumu yapanı bana getirin." dedi. Elçi kendisine gelince, Yûsuf dedi ki: "Kralına dön de sor bakalım, o ellerini kesen kadınların derdi neydi? Rabbim, o kadınların hilelerini çok iyi bilmektedir."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    So the king said: "Bring ye him unto me." But when the messenger came to him, (Joseph) said: "Go thou back to thy lord, and ask him, ´What is the state of mind of the ladies who cut their hands´? For my Lord is certainly well aware of their snare."