Celal YıldırımCelal Yıldırım:
(161-162-163) Çünkü siz ve taptıklarınız, Cehennem’e girecek olanlar dışında, Allah’a karşı kimseyi azdıracak, baştan çıkartacak değilsiniz.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(161-163) (Ey inkârcılar!) Artık siz de, tapmakta olduklarınız da kimseyi Allah`a karşı kandırıp yoldan çıkaramazsınız. Siz ancak cehenneme girecek kişiyi (azdırabilirsiniz).
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(161-163) (Ey müşrikler!) Ne siz ve ne de taptıklarınız, cehenneme gireceklerden başkasını kandırıp Allah’ın yolundan saptırabilirsiniz.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(161-163) Sizler ve taptığınız şeyler! Hiçbiriniz, cehenneme girecek kimseden başkasını Allah’a karşı azdırıp saptıramazsınız.
Edip YükselEdip Yüksel:
Siz ve hizmet etmekte olduklarınız,
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
(161-163) Çünkü siz ve taptıklarınız, kendiliğinden cehenneme saldıran kimseden başkasını, Allah’a karşı kandırıp, saptıramazsınız.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Ey inkârcılar! Ne siz ne de taptıklarınız.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Artık siz de, tapmakta olduklarınız da.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Sizler ve taptığınız şeyler!
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Ne siz, ne de tapmakda olduklarınız,
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(161-162) Artık gerçekten siz ve tapmakta olduklarınız, siz (hiç kimseyi) O`na (Allah`a)karşı fitneye düşürecek kimseler değilsiniz!
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Muhakkak ki sizler ve taptıklarınız,
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Siz ve kulluk ettikleriniz.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Bundan sonra muhakkak ki siz ve sizin taptıklarınız.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Artık siz de tapmakta olduklarınız da.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
çünkü ne siz (Allah’a iftirada bulunan)lar, ne de sizin taptıklarınız,
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
çünkü ne siz, ne de taptıklarınız;
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(161-162) Artık şüphe yok ki, siz ve ibadet ettiğiniz şeyler O’na karşı (kimseyi) fitneye düşürücüler değilsinizdir.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Şüphesiz ki siz de taptıklarınız da,
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Artık siz de kulluk ettiğiniz/taptığınız şeyler de;
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Ey inkârcılar! Ne siz ne de taptıklarınız.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(161-163) "Ey müşrikler! Ne siz, ne de sizin Allah’tan başka ibadet ettikleriniz, -ille de cehenneme girmek isteyen kimseler hariç- Allah’a yönelmek isteyen herhangi bir kulu yoldan çıkaracak bir kuvvete sahip değilsiniz."
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
(Ey inkârcılar) Ne siz, ne de taptıklarınız,
Şaban PirişŞaban Piriş:
Siz ve kulluk ettikleriniz.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Artık siz de, tapmakta olduklarınız da,