فَكَذَّبُوهُ فَأَهْلَكْنَاهُمْ ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً ۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ
Fe kezzebuhü fe ehleknahüm inne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü’minın
Kelime
Anlamı
Kökü
فَكَذَّبُوهُ
onu yalanladılar
فَأَهْلَكْنَاهُمْ
biz de onları helak ettik
إِنَّ
muhakkak ki
فِي
vardır
ذَٰلِكَ
bunda
لَايَةً
bir ibret
وَمَا
ama yine
كَانَ
değildir
أَكْثَرُهُمْ
çokları
مُؤْمِنِينَ
inananlardan

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Derken onu yalanladılar, biz de onları helâk ettik. Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    İşte O’nu böyle yalanladılar ve bunun üzerine, biz de onları yok ettik. Bu kıssada insanlar için mutlaka bir ders vardır, onların çoğu buna inanmasa da…

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Böylece onu yalancılıkla suçladılar; biz de kendilerini helâk ettik. Doğrusu bunda büyük bir ibret vardır; ama çokları iman etmezler.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Böylece Onu yalanladılar, biz de onları helâk ettik! Muhakkak ki bu olayda bir mucize - ders vardır! Onların ekseriyeti de iman eden değillerdir.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Böylece onu yalanladılar. Biz de onları helak ettik. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmemişti.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Böylelikle onu yalanladılar, Biz de onları yıkıma uğrattık. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Böylece onu (Hûd peygamberi) tekzib ettiler. Biz de onları helâk ettik. Muhakkak ki, onlara yaptığımız bu işte, sonrakiler için bir ibret vardır; öyle iken çoğu mümin olmadı.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    (138-139) “Biz yaptıklarımızdan dolayı ceza görmeyeceğiz” deyip onu yalanladılar. Biz de onları helâk ettik. Bunda kesinlikle bir ders vardır. Onların çoğu inanmamış olsa da.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Boylece onu yalanladilar; Biz de kendilerini yok ettik. Bunda suphesiz ki ders vardir; ama cogu inanmamistir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Böylece Hûd Peygamber’i yalanladılar. Biz de onları yok ettik. Şüphesiz ki bunda öğüt ve ibret vardır ; ne yazık ki onların çoğu imân etmedi.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Böylece onu (Hud peygamberi) yalancı saydılar; biz de kendilerini helak ettik. Şüphesiz bunda mutlaka alınacak bir ders vardır, Fakat (buna rağmen) onların çoğu iman etmediler.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Böylece onlar Hûd’u yalanladılar. Biz de bu yüzden onları helâk ettik. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Böylece onu yalancılıkla suçladılar; biz de kendilerini helâk ettik. Doğrusu bunda büyük bir ibret vardır; ama çokları iman etmezler.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Böylece onu yalanladılar. Nihayet biz de onları yok ettik. Bunda bir ders var; ancak çoğunluk onaylamaz.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Böylece onu yalancı saydılar; biz de kendilerini helak ettik. Şüphesiz bunda mutlak bir âyet (alınacak bir ders) vardır, ama çokları iman etmiş değillerdir.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Böylece peygamberlerini yalanladılar. Biz de onları yokettik. Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğu inanmamış kimselerdir.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Böylelikle onu yalanladılar, biz de onları yıkıma uğrattık. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu inançlı olmamıştır.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Böylece onu yalancılıkla suçladılar; biz de kendilerini helâk ettik. Doğrusu bunda büyük bir ibret vardır; ama çokları iman etmezler.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Hulâsa: Onu yalan saydılar da biz de kendilerini helak etdik. Şübhesiz bunda bir ibret vardır elbet. (Fakat) onların çoğu îman ediciler değildir.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Böylece onu yalanladılar da onları (şiddetli bir rüzgârla) helâk ettik. Şübhesiz ki bunda, elbette bir ibret vardır. Fakat onların çoğu îmân etmiş kimseler değildir.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Böylece onu yalanladılar. Ve Biz, onları yok ettik. Muhakkak ki bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu mü’minler olmadı.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Kavmi Hud’u yalanladı. Bizde onları helak ettik. Bunda alınacak dersler var. Ancak insanların çoğu inanmıyorlar.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Böylece onu tekzip ettiler (yalanladılar). Biz de bu sebeple onları helâk ettik. Muhakkak ki bunda mutlaka bir âyet (ibret) vardır. Ve onların çoğu, mü’min olmadılar (Allah’a ulaşmayı dilemediler).

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Böylelikle onu (Hud’u) yalanladılar, biz de onları yıkıma uğrattık. Şüphesiz bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değillerdi.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    İşte o’nu böyle yalanladılar; ve bunun üzerine Biz de onları yok ettik. Bu (kıssada da insanlar için) mutlaka, bir ders vardır, onlardan çoğu (buna) inanmasa da...

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Neticede, onu işte böyle yalanladılar; bunun üzerine Biz de onları helak ettik. Elbet bu (Hud kıssası)nda da alınacak bir ders mutlaka vardır; fakat insanların çoğu yine de inanmayacaklardır.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Artık O’nu tekzîp ettiler, Biz de onları helâk ettik. Şüphe yok, bunda elbette bir ibret vardır ve onların ekserisi imân etmiş olmadılar.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Böylece onu yalanladılar. Biz de kendilerini helâk ettik. Şüphesiz ki bunda âyet (kudretimize bir nişane) vardır. Yine de onların çoğu iman etmezler.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Onu yalanladılar. Biz de onları helâk ettik. Şüphesiz bunda ibret vardır ama onların birçoğu inanmıyor.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Böylece peygamberlerini yalanladılar. Biz de onları yokettik. Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğu inanmamış kimselerdir.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Neticede onu yalancı saydılar, Biz de onları imha ettik. Elbette bunda, alınacak ibret var, fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    (Böylece) onu yalanladılar. Biz de onları helâk ettik. Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Hûd’u yalanladılar. Biz de onları yok ettik. İşte bunda bir ibret vardır. Yine de onların çoğu inanacak değildir.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Böylelikle onu yalanladılar, biz de onları yıkıma uğrattık. Hiç şüphe yok, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Onu bu şekilde yalanladılar, biz de onları helâk ettik. Bunda elbette bir ibret var. Ama onların çoğu müminlerden değildi.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    So they rejected him, and We destroyed them. Verily in this is a Sign: but most of them do not believe.