وَمَا مَنَعَنَا أَنْ نُرْسِلَ بِالْآيَاتِ إِلَّا أَنْ كَذَّبَ بِهَا الْأَوَّلُونَ ۚ وَآتَيْنَا ثَمُودَ النَّاقَةَ مُبْصِرَةً فَظَلَمُوا بِهَا ۚ وَمَا نُرْسِلُ بِالْآيَاتِ إِلَّا تَخْوِيفًا
Ve ma meneana en nürsile bil ayati illa en kezzebe bihel evvelun ve ateyna semuden nakate mübsıraten fe zalemu biha ve ma nürsilü bil ayati illa tahvıfa
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
مَنَعَنَا
meneǎnā
bizi alıkoyan
نُرْسِلَ
nursile
göndermekten
بِالْايَاتِ
bil-āyāti
ayetler (mu’cizeler)
كَذَّبَ
keƶƶebe
yalanlamaları
الْأَوَّلُونَ
l-evvelūne
evvelkilerin
وَاتَيْنَا
ve āteynā
ve verdik
النَّاقَةَ
n-nāḳate
dişi deveyi
مُبْصِرَةً
mubSiraten
açık bir mu’cize olarak
فَظَلَمُوا
feZelemū
o zulmetmelerine sebeb oldu
نُرْسِلُ
nursilu
biz göndermeyiz
بِالْايَاتِ
bil-āyāti
mu’cizeleri
تَخْوِيفًا
teḣvīfen
korkutmak
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Bizi, mûcizeler göndermekten meneden şey, ancak evvelki ümmetlerin, onları yalanlamalarıdır ve Semûd’a apaçık bir mûcize olarak dişi deveyi verdik de zulmettiler ona ve biz âyetleri, ancak korkutmak için göndeririz.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Bizi mucizeler ve açık belgeler göndermekten alıkoyan şey, ancak önceki ümmetlerin, onları yalanlamalarıdır. Semûd kavmine, apaçık mucize olarak dişi deveyi verdik de, deveyi boğazlamak suretiyle, kendilerine yazık ettiler. Biz ayetlerimizi daima, korkutup uyarmak için göndermişizdir.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Bizi, âyetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin bu âyetleri yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine, açık bir mucize olmak üzere bir dişi deve vermiştik. Onlar ise, (bu deveyi boğazladılar ve) bu yüzden zalim oldular. Oysa biz âyetleri ancak korkutmak için göndeririz.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Mucizelerimizi irsâl etmemize mâni olan, öncekilerin onları yalanlamış olmasıdır (siz de yalanlarsanız derhâl azabını yaşardınız, sizi ortadan kaldırmak zorunda kalırdık)! Semud’a da aydınlatan olarak dişi deveyi verdik de (vahşice öldürerek) ona zulmettiler! Biz mucizelerimizi ancak korkutmak için irsâl ederiz.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Bizi mucizeler göndermekten alıkoyan, öncekilerin onları yalanlamış olmasından başka bir şey değildir. Semud’a apaçık (bir mucize) olarak dişi deveyi verdik de ona zulmettiler. Oysa biz mucizeleri ancak korkutmak için göndeririz.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Bizi ayet (mucize)ler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud’a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik, fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa Biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
(Kureyş kavminin iman etmek için istediği) o mûcizeleri göndermekten bizi alıkoyan da yoktur. Ancak bu mûcizeleri, evvelki ümmetler yalanladılar (Yine imana gelmediler). Biz, Semûd’a, açık bir mûcize olarak o dişi deveyi verdik de, sonra inkâr edip öldürdüler. Halbuki biz, o mûcizeleri, ancak korkutmak için göndeririz.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Mucizeler göndermekten bizi alıkoyan husus, öncekilerin mucizeleri yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine gözle görülebilen bir mucize olarak dişi deveyi vermiştik de, onu haksız yere öldürmüşlerdi. Oysa Biz, mucizeleri yalnız korkutmak için göndeririz.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Bizi mucize gondermekten alikoyan, ancak, oncekilerin onlari yalanlamis olmalaridir. Semud milletine gozle gorulebilen bir mucize, bir disi deve vermistik de ona zulmetmislerdi. Oysa Biz mucizeleri yalniz korkutmak icin gondeririz.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Bize âyetler (mu’cizeler ve açık belgeler) göndermekten alıkoyan, ancak öncekilerin o âyetleri ya lanlamasıdır. (Meselâ) Semûd kavmine deveyi gözle görülür biçimde verdik, ona zulmettiler. Halbuki biz o âyetleri ancak korkutmak için göndeririz.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
(Kureyş toplumunun iman etmek için istediği) o mucizeleri göndermekten bizi alıkoyan da yoktur. Ancak bu mucizeleri, evvelki ümmetler yalanladılar (yine imana gelmediler). Biz, Semûd kavmine, açık bir mucize olarak o dişi deveyi verdik ve (onu öldürdüler de) bu yüzden zalim oldular. Hâlbuki biz, o mucizeleri, ancak (ahiret azabından) korkutmak için göndeririz.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Bizi, (Kureyş’in istediği) mucizeleri göndermekten, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olması alıkoydu. (Nitekim) Semûd kavmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onlar bu yüzden zalim oldular. Oysa biz mucizeleri sırf korkutmak için göndeririz.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Bizi, âyetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin bu âyetleri yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine, açık bir mucize olmak üzere bir dişi deve vermiştik. Onlar ise, (bu deveyi boğazladılar ve) bu yüzden zalim oldular. Oysa biz âyetleri ancak korkutmak için göndeririz.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Öncekilerin onları yalanlamış olması bizi ayetler göndermekten alıkoymadı. Örneğin; Semud’a deveyi açıkça vermiştik. Fakat ona haksızlık ettiler. Biz ayetleri yalnızca uyarı amacıyla göndeririz.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Bizi, âyetler (mucizeler) ve peygamber göndermekten alıkoyan şey, ancak öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır. Semûd’a, açık bir mucize olarak o dişi deveyi vermiştik de ona zulmetmişlerdi (deveyi boğazlayarak kendilerine yazık etmişlerdi). Oysa biz, o mucizeleri ancak korkutmak için göndeririz.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Bizi somut mucizeler ortaya koymaktan alıkoyan sebep, daha önceki milletlerin bu tür mucizeleri yalanlamaları (ve bu yüzden ağır azaba çarptırılmayı haketmeleridir) Semudoğulları’na açık mucize olarak deveyi verdik. Fakat ona karşı zalimce davrandılar. Biz somut mucizeleri sadece insanları korkutmak için ortaya koyarız.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Bizi ayetler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud’a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik; fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Bizi, âyetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin bu âyetleri yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine, açık bir mucize olmak üzere bir dişi deve vermiştik. Onlar ise, (bu deveyi boğazladılar ve) bu yüzden zalim oldular. Oysa biz âyetleri ancak korkutmak için göndeririz.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Bizi (Kureyşe) âyetler (mucizeler) göndermemizden alıkoyan (sebeb başka değil) ancak evvelki (ümmet) lerin onları tekzîb etmiş olduklarıdır. Biz, Semuda gözleri göre göre o dişi deveyi verdik de (onu öldürdüler ve) bu yüzden (kendilerine) zulmetdiler. Halbuki bir âyetleri (azâb ve ihlâk için değil) ancak (âhiret azabından) korkutmak için göndeririz.
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
(Müşriklerin istedikleri) o mu`cizeleri göndermekten bizi alıkoyan (tek) şey, evvelkilerin onları yalanlamasıdır. Nitekim Semûd (kavmin)e (peygamberlerinin hakkaniyetini) gösteren (bir mu`cize) olarak o dişi deveyi vermiştik de ona (o mu`cizeyiyalanlamaları sebebiyle, kendilerine) zulmettiler. Hâlbuki (böyle) mu`cizeleri, ancak korkutmak için göndeririz.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Bizi ayetlerle göndermekten alıkoyan şey; ancak öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır. Semud’a da gözleri göre göre bir dişi deve vermiştik de, ona zulmetmişlerdi. Halbuki Biz; ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Mucizeleri göndermekten bizi alıkoyan şey, yalnızca daha önceki toplumların kendilerine gelen mucizeleri yalanlamasıdır. Semud kavmine sadece gözlemlemeleri için dişi deveyi vermiştik de onlar o deveye zulüm ederek boğazlamışlardı. Biz mucizeleri yalnızca korkutmak için göndeririz.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Bizim âyet (mucize) göndermemize mani olan şey, ancak evvelkilerin onu (mucizeleri) yalanlamış olmalarıdır. Semud kavmine (gözle) görünen (bir mucize olarak) dişi deve verdik. Sonra ona zulmettiler. Ve Biz, âyetleri (mucizeleri), korkutmaktan başka bir şey için göndermeyiz.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Bizi mucizeler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud’a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik, fakat onlar ona zulmettiler. Oysa biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Bizi (öncekiler gibi, bu mesajı da) mucizevi belirtilerle birlikte göndermekten alıkoyan tek sebep, önceki toplumların onları hep yalanlamış olmalarıdır; nitekim, Semud kavmine uyarıcı, aydınlatıcı bir belirti olarak o dişi deveyi verdik, ama onlar bunu kale almadılar. Oysa biz bu kabil belirtileri yalnızca korkutup uyarmak amacıyla göndermişizdir.
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Bizim mucizeler göndermemize yalnızca önceki toplumların onları yalanlamış olmaları engel oldu. Nitekim Semud`a (risaletin) görünür bir delili olarak dişi deveyi vermiştik, fakat temsil ettiği gerçeği inkar yoluyla ona zulmettiler; zaten Biz bu tür mucizevi delilleri, yalnızca korkutarak uyarma amacıyla göndeririz.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Bizi âyetler ile peygamber göndermekten bir şey men etmiş değildir. Ancak onları eski kavimler tekzîp etmişlerdir. Ve Semûd’a gözleri göre göre o dişi deveyi verdik, onlar ise onunla zulmettiler ve Biz âyetleri göndermeyiz, ancak korkutmak için göndeririz.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Bizi âyetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan şey, öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır. Nitekim Semud kavmine gözleri göre göre bir dişi deve vermiştik. Onlar ise ona zulmetmişlerdi. Oysa biz o âyetleri (mucizeleri) ancak korkutmak için göndeririz.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Öncekilerin yalanlaması, Bizi mucizeler göndermekten engelleyen şey oldu. Semud’a bir ibret olarak dişi deveyi verdik. Hemen ona zulmettiler. Oysa Biz ayetleri ancak uyarmak için göndeririz.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Bizi somut mucizeler ortaya koymaktan alıkoyan sebep, daha önceki milletlerin bu tür mucizeleri yalanlamaları (ve bu yüzden ağır azaba çarptırılmayı haketmeleridir) Semudoğulları’na açık mucize olarak deveyi verdik. Fakat ona karşı zalimce davrandılar. Biz somut mucizeleri sadece insanları korkutmak için ortaya koyarız.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Kâfirlerin keyfî olarak istedikleri mûcizeleri göndermeyişimizin tek sebebi, daha önceki kâfirlerin bu gibi mûcizeleri yalanlamış olmalarıdır. Nitekim Semud halkına açık bir mûcize olarak o dişi deveyi verdik de onu öldürdüler ve bu yüzden kendilerine zulmettiler. Biz o âyetleri sadece korkutmak için göndeririz.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Bizi âyetler (mu’cizeler) göndermekten alıkoyan şey, evvelkilerin, (onları) yalanlamış olmasıdır. Semûd(kavmin)e açık bir mu’cize olarak dişi deveyi verdik, o zulmetmelerine sebeb oldu (deveyi boğazlayarak kedilerine yazık etmiş oldular). Biz mu’cizeleri, yalnız korkutmak için göndeririz.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Bizi mucize göndermekten alıkoyan, ancak öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır. Semud kavmine mucize olarak gözleri önündeki Deve’yi vermiştik. Ama ona zulmettiler. Oysa biz mucizeyi sadece korkutmak için göndeririz.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Bizi ayet (mucize) ler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud’a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik, fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Bizi, mucizeler göstermekten alıkoyan, daha öncekilerin onları yalanlamış olmasından başka bir şey değildir. Semûd kavmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onunla kendilerine zulmettiler. Biz, mucizeleri yalnız korkutup sindirmek için göndeririz.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
And We refrain from sending the signs, only because the men of former generations treated them as false: We sent the she-camel to the Thamud to open their eyes, but they treated her wrongfully: We only send the Signs by way of terror (and warning from evil).
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.