1. O Allah Kİ; hiçbir kusuru, eksiği yoktur. Geceleyin kulunu; Mescidi Haram’dan, çevresini bereketli kıldığımız En Uzak Mescid’e iletti. Ayetlerimizden bir kısmını kendisine göstermek için![] Şüphesiz O; işitendir, görendir.i Aksa’ya götüren Allah münezzehtir. Gerçekten O, işitendir görendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. Biz, musa’ya kitap verdik, onu İsrailoğulları’na kılavuz yaptık; ‘Benden başkasını vekil edinmeyin’. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. (ey) nuh ile beraber taşıdığımız kimselerin nesli! Şüphesiz o, çok şükreden bir kul idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Kitap’ta (m.ö. yaşamış) İsrailoğulları’na şu hükmü verdik: "Yeryüzünde iki defa fesat/karışıklık çıkardınız ve çok böbürlendiniz, zorbalık ettiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Ilkinde üzerinize güçlü kullarımızı gönderdik. Evlerin aralarına girip araştırdılar. Bu yapılması gereken ilahi bir kanun idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Sonra tekrar size, onları yenme imkanı verdik. Ve sizi mallarla, oğullarla destekledik. Ve savaşçılarınızı çoğalttık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. Iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz. Ve eğer kötülük ederseniz o da kendi aleyhinizedir. İkincisinde yine yüzlerinizi kötü duruma düşürdüler. (Üzüntüden yüzlerinizin asılmasına sebep oldular.) Ve ilk kez girdikleri gibi yine mescide girdiler ve ele geçirdiklerini mahvettiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. (bundan sonra) belki Rabbiniz size acır. Eğer siz dönerseniz Biz de döneriz. Cehennemi kâfirler için yapmışız, kuşatıcı bir zindan!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Gerçek şu Kİ; bu Kur’an en doğru olan yola iletir ve salih amel/faydalı işleri en iyi şekilde yapan müminlere, kendileri için büyük bir ödülün olduğunu müjdeler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Ahirete (gelecekteki sonsuzluğa) inanmayan kimselere gelince, onlar için can yakıcı bir azap hazırlamışızdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. Insan hayra dua ettiği gibi, şerre de dua eder. Pek acelecidir insan! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. Geceyi ve gündüzü iki âyet yaptık/işâret olarak yarattık. Baksanıza, gecenin âyetini/işâretini giderdik/kaldırdık/sildik ve gündüzün ayetini de aydınlatıcı yaptık. Böylece hem Rabbinizden bir rızık arayasınız, hem de yılların sayısını ve hesabını bilesiniz! İşte Biz, herşeyi açık açık dile getiriyoruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. Her insanın yapıp ettiğini kendi boynuna doladık. Kıyamet günü onun için, kendisini açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkarırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. "kitabını oku. Hesapçı olarak bugün sana nefsin yeter." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için doğru yola gelmiş olur! Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapıtmış olur. Hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü taşımaz! Ve Biz, bir elçi göndermedikçe azap ediciler değiliz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Yıkımı hak eden bir kent yıkılmadan önce, onun varlıklı azgın kimseleri emir sahibi olur; orada suç işleyip bozgunculuk yaparlar. Üzerlerine azap yasası gerçekleşir... Biz de onları mahvederiz, orayı tamamen darmadağın ederek! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. Nuh’tan sonra nice nesilleri helâk ettik. Kullarının günahlarını haber alıcı ve görücü olarak Rabbin yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. Kim bu çabuk geçen dünyayı isterse orada istediğimiz kişiye, onun için varettiğimiz kadarını veririz! Sonra da ona (sonsuz kalmak üzere) cehennemi vatan kılarız. Kovulmuş, kınanmış olarak oraya yaslanır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Kim de ahireti isterse ve mümin olarak, ona uygun bir çaba ile çalışır, koşturursa; işte bunlara çalışmalarının karşılığı verilmiş olur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Hepsine; onlara da bunlara da Rabbinin lütfundan (dünyada) uzatırız. Rabbinin lütfu (insanların bir kısmıyla) sınırlı değildir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. Bak! kimini kiminden kabiliyetli yarattık. Elbette ahiret dereceler bakımından daha büyüktür ve nimeti/ikramı da daha büyüktür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. (ey insan), Allah ile birlikte başka bir ilâh edinme! Yoksa kınanmış yalnız başına bırakılmış olarak oturup kalırsın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. Rabbin, kendisinden başkasına kulluk etmemek ve annebabaya iyi davranmak görevini verdi. Eğer ikisinden birisi veya her ikisi, senin yanında ihtiyarlığa ulaşırsa onlara ilgisiz davranma, onları (‘öf annebaba ya’ diyerek) azarlama ve onlara saygılı (davranarak); güzel, hoş sözler söyle! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. Onlara merhametten dolayı alçak gönüllü/şefkatli ol. De ki: "Rabbim! Onlara (anne ve babama) merhamet et; küçükken beni merhametle/şefkatle yetiştirdikleri gibi!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. Rabbiniz, nefislerinizin içindeki şeyleri daha iyi bilir. Eğer siz; faydalı, iyi kişiler olursanız; şüphesiz, O da tövbe edip yönelenleri bağışlayandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Ama gereksiz yere saçıpsavurma! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Şüphesiz saçıpsavuranlar şeytanların kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise, Rabbine karşı nankör olmuştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Eğer, rabbinden umduğun bir nimeti bekleyerek onlardan yüz çevirmek zorunda kalırsan, hiç değilse onlara uygun hoş/güzel (rahatlatacak) bir söz söyle! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. Cimri olma! Savurganlık da yapma! Yoksa, ihtiyaç içinde oturur kalırsın/sıkıntıya düşersin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. Şüphesiz senin Rabbin rızkı, dilediği kadar açar (yaratır) ve kısar. Şüphesiz O, kullarından haberi olandır, görendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin! Onların ve sizin besinlerinizi Biz yaratıyoruz. Şüphesiz ki onları öldürmek, çok büyük bir suçtur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o; açık bir kötülüktür, çok berbat bir yoldur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. Haksız yere, Allah’ın haram kıldığı canı/nefsi öldürmeyin! Kim mazlum olarak öldürülürse, onun velisine yetki vermişizdir, o da öldürmede aşırı istekli olmasın. Çünkü o, kendisine yardım edilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. Yetimin malına yaklaşmayın! Ancak en güzel biçim(olan hukukî sınırlar için)de, öncelikle onların yararlarına olmak şartıyla; rüştüne/sorumluluk çağına ulaşıncaya kadar (mallarına) yaklaşabilir/değerlendirebilir/çalıştırabilirsiniz. Ve sözleşmelerinizi de (mallarını geri vererek) yerine getirin! Şüphesiz insan sözleşmelerden sorumlu tutulacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. Ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam/eksiksiz yapın ve dosdoğru bir ölçü ile tartın! Bu daha hayırlıdır, sonucu daha iyidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Öğrenmediğin/bilmediğin bir işi yapmaya kalkma! Çünkü kulak, göz ve gönül; bunların hepsi ondan sorumlu olacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Yeryüzünde böbürlene böbürlene yürüme! Çünkü sen, asla yeri delip yırtamazsın ve boyca da dağlara erişemezsin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Bu kötü olan(davranış)ların hepsi, Rabbinin katında hoş görülmeyen şeylerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. (ey insan!) İşte bunlar; Rabbinin senin aklına bildirdiği/vahyettiği hikmetlerdendir. Allah ile beraber başka bir ilâh/tanrı edinme! Yoksa cehenneme atılırsın; rahmetten uzaklaştırılmış kınanmış olarak!.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Şimdi (söyleyin), Rabbiniz oğulları size mi seçti? Meleklerden de kendisine dişiler mi edindi? Şüphesiz, siz çok ağır (yalan/iftira) bir söz söylüyorsunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. Ant olsun, bu Kur’an’ın içinde sözü uzun uzun anlattık. Düşünüp öğüt alsınlar diye. Fakat onlara (müşriklere) kaçıştan başka bir faydası olmuyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. De ki: "Eğer dedikleri gibi, O’nunla beraber ilâhlar olsaydı, onlar arşın sahibine gitmek için mutlaka bir yol ararlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. O, hata ve eksikliklerden uzaktır!" Onların yakıştırmalarından yücedir! Çok büyük/çok uludur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Yedi gök, yeryüzü ve onların içinde bulunanlar O’nu tesbih ederler. O’nu sayısız övgülerle tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Fakat siz, onların tesbihini anlamıyorsunuz. Şüphesiz O; halîm’dir, çok bağışlayandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Kur’an okunduğunda, ahirete inanmayanlarla senin aranda sanki bir perde var. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Zekâlarında onu kavramalarına engel olan kabuklar, kulaklarında da bir ağırlık var sanki. Kur’an’da bir ve tek olan Rabbini andığın zaman; onlar kaçarcasına arkalarını dönüp gidiyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. Biz, seni ne maksatla dinlediklerini ve hani onlar gizli konuşurlarken de o zalimlerin; "Siz ancak, sihirlenmiş bir adama tâbi oluyorsunuz" dediklerini de gayet iyi biliyoruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Bak, sana nasıl misaller verdiler? Böylece şaşırdılar, artık bir yol bulmaya güç yetiremezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. Dediler ki: "Biz kemik yığını ve kokuşmuş toprak olduktan sonra mı?.. Gerçekten biz mi yepyeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. De ki: "İster taş olun, ister demir, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. Ya da; aklınızda imkânsız gibi görünen herhangi bir yaratık!" Diyecekler ki: "Bizi tekrar kim (hayata) döndürebilir?" De ki: "İlk defa sizi yaratan!" Başlarını sana alaylı bir şekilde sallayacaklar ve: "O ne zaman?" diyecekler. De ki: "Belki de pek yakında!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. Sizi çağıracağı gün, herşeyi yerli yerince yapan O’nun çağrısına derhal cevap verirsiniz. Ve ancak az bir zaman kaldığınızı sanırsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Yine de kullarıma söyle: "(Aralarında) en güzel biçimde (bilim ile/doğruluğu kanıtlanmış bilgi ile) konuşsunlar." Çünkü şeytan tartışmaya dürtükleyerek aralarını bozar. Şüphesiz şeytan, insan için apaçık saldırgan bir düşmandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. Rabbin sizi daha iyi bilir. Dilerse size merhamet eder (merhameti hak edene), dilerse size azap eder (azabı hak edene). Biz, seni onların üzerine "sığınılacak" olarak göndermedik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. Rabbin göklerde ve yerde olan kimseleri daha iyi bilir. Ant olsun Biz, Nebilerin kabiliyetlerini farklı farklı kıldık. Davud’a da Zebur’u verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. De ki: "O Allah’tan başka ilâh saydığınız kimselere yalvarırsanız; ne sizden sıkıntıyı kaldırmaya, ne de başka bir yere kaydırmaya güçleri yetmez." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. Aslında onların yalvarıp yakardıkları o kimselerin, kendileri bile hatta içlerinden O’na çok yakın olanlar da dahil, Rablerine varmak/yakınlaşmak için bir vesile/ibadet ararlar! O’nun rahmetini umarlar, O’nun azabından korkarlar. Çünkü, Rabbinin azabı pek çetindir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. Ne kadar ülke varsa, Biz kıyamet gününden önce hangi ülkeyi/kenti batırmışsak veya şiddetli bir azap ile azap etmişsek; kütüğün/kitabın içine satır satır yazılıyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. Öncekilerin yalanlaması, Bizi mucizeler göndermekten engelleyen şey oldu. Semud’a bir ibret olarak dişi deveyi verdik. Hemen ona zulmettiler. Oysa Biz ayetleri ancak uyarmak için göndeririz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Bir zaman sana demiştik ki: "Rabbin insanlara adaletle davranandır. (Mirâç/yükselme esnasında) sana gösterdiğimiz görüntüleri; insanlar için, bir açığa çıkar(ıl)ma aracı olmaktan başka bir şey kılmadık! Ve Kur’an’da lânetlenmiş, (zakkum) ağacını da (bir açığa çıkar[ıl]ma aracı kıldık)." Biz onları uyarıyoruz. Ancak azgınlıklarını, daha fazla artırmaktan başka katkıda bulunmuyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. Hani, bir zaman meleklere demiştik: "Âdem’i selamlayın/önünde saygıyla eğilin." İblis’ten başka hepsi derhal saygıyla eğildiler/selamladılar. O dedi ki: "Çamur olarak yarattığın kimseyi selamlar mıyım?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. Dedi ki: "Benden üstün kıldığın şu kimseyi gördün mü? Eğer kıyamet gününe kadar beni ertelersen; bir kısmı hariç onun zürriyetini kötü işlere sürükleyeceğim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. (Allah) buyurdu: "Çekil git! Onlardan her kim sana uyarsa, şüphesiz sizin cezanız cehennemdir, uygun bir ceza olarak! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. Onlardan, gücünün yettiği kimseleri sesinle yerinden oynat. Atlılarınla, yayalarınla onlara yaygara yap. Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol. Onlara sözler ver!" Şeytan, onlara aldatmaktan başka bir söz vermez ki! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. "gerçek kullarıma gelince; onların üzerinde senin hiçbir zorlayıcı gücün olamaz!" Vekil/koruyucu olarak Rabbin daha layıktır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. O nun lütfundan yeryüzünde rızık aramanız için, gemileri denizlerde sizin için yüzdürüyor. Elbette ki O, size karşı çok merhametlidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Denizde size bir sıkıntı dokunduğu zaman, O’ndan başka yalvarıp çağırdıklarınız kaybolur. Karaya çıkararak sizi kurtardığı zaman ise yine yüz çevirirsiniz. İnsan gerçekten nankördür! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Karayı ters çevirip sizi batırmayacağından veya üzerinize bir kasırgayı göndermeyeceğinden emin misiniz? Sonra kendinize hiçbir vekil/koruyucu bulamazsınız! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. Yoksa siz, siz tekrar oraya açıldığınızda üzerinize; yerle bir eden bir kasırga göndermeyeceğinden ve inkâr etmenizden dolayı sizi boğmayacağından emin misiniz? Sonra; Bize karşı sizi takip edip de koruyacak kimseyi bulamazsınız! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. Gerçek şu Kİ, Biz insanoğluna çok ikram ettik/insanoğlunu kerametli kıldık; karada ve denizde onları taşıdık/onların ulaşımını sağladık, temiz/güzel besinlerle onları rızıklandırdık. Ve onları yarattıklarımızın pek çoğundan farklı/üstün kıldık! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. O gün, insanların tümünü liderleri/önderleri ile çağırırız. Kimlerin kitabı sağından verilirse işte onlar kitaplarını okurlar ve en ufak bir zulme/haksızlığa uğratılmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. Kim bu dünyada aklı ile gerçekleri görmeyen bir kör ise, ahirette de kördür. Ve yolca daha da şaşkındır/sapıktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. O kimseler; neredeyse seni fitneye düşüreceklerdi, sana vahyettiğimizden ayırarak; ondan başkasını Bize iftira etmen için. İşte o zaman, seni dost edinirlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. Ant olsun, eğer Biz seni sağlamlaştırmamış olsaydık, neredeyse onlara birazcık meyledecektin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. Şayet öyle olsaydı o zaman sana; hayatta da ölümünden sonra da kat kat azap tattırırdık. Sonra Bize karşı kendin için bir yardımcı da bulamazdın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. Onlar seni oradan/yurdundan çıkarmak için, seni tedirgin etmeye çalışıyorlar; bu durumda senin ardından, onların kendileri de pek fazla kalmayacaklar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. (bu) senden önce gönderdiğimiz elçilerimiz hakkındaki yasadır. Bizim yasamızda bir değişiklik bulamazsın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. Namazi gereği gibi kıl (huşû ile/ne dediğini bilerek!) Güneş’in batıya meylettiği saatlerde (öğle ve ikindiyi), havanın kararmasıyla birlikte (akşam ve yatsıyı) ve fecrin ilk ışıklarının toplaştığı saatlerde de (sabah namazını kıl!) Şüphesiz ki, fecir ışıklarının toplaşması; işte o (sabah namazı vaktidir ve insanlar tarafından), çıplak gözle açıkça görülmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. Ve (Ey Muhammed/ey insan!) Gecenin bir kısmında (namaz kılmak, Kur’an okumak için), sana özgü bir nafile/fazladan ibadet etmek üzere kalk! Umulur ki; Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır!.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. De ki: "Rabbim! Beni doğruluk girişiyle girdir ve doğruluk çıkışıyla çıkar. Bana katından yardımcı bir güç ver." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. De ki: "Gerçek/hak geldi, batıl/yalan olan yok olup gitti. Şüphesiz, yalan/batıl olan yok olup gitmeye mahkûmdur." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. Biz kur’an’damüminler için; (yüreklerindeki problemlere, sıkıntılara) şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise ancak hüsranını/kaçışını artırıyor! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. Insana bir nimet verdiğimizde yüz çevirir ve yan çizer! Ona bir şer dokunduğunda ise ümitsizliğe düşer! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. De ki: "Herkes kendi yaratılışı/kabiliyeti üzere iş yapar! Rabbiniz yol olarak en doğru yolda olan kimseyi daha iyi bilir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. Bir de sana (Ey Muhammed) ruh hakkında soruyorlar. De ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir. Ve size ilimden yalnızca az bir şey verilmiştir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. Eğer dilersek; elbette ki, sana vahyettiğimizi (hafızandan) gideririz sonra onun geri gelmesi için, Bize karşı kendine bir vekil de bulamazsın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. Ancak, rabbinden bir rahmet olarak (vahiy sana bırakıldı). Şüphesiz sana, O’nun lütfu çok büyüktür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. De ki: "Şayet insanlar ve cinler, bu Kur’an’ın benzerini getirmek üzere toplansalar, onun bir benzerini getiremezler. Birbirlerine arka çıkıp destekçi olsalar da!.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
89. Ant olsun, insanlar için her çeşit misali bu Kur’an’da iyice anlattık. Ancak, insanların birçoğu inkârda/gerçekleri gizlemekte direttiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
90. Dediler ki: "Sana asla inanmayacağız yerden bize bir göze fışkırtmadıkça!.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
91. Ya da senin hurmalıklardan veya üzümlerden bir bahçen olmalı ve aralarından şakır şakır akan ırmaklar fışkırtmalısın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
92. Veya iddia ettiğin gibi, üzerimize gökyüzünden parçalar düşürmelisin. Ya da Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmelisin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
93. Veya senin, altından yapılmış bir evin olmalı. Ya da gökyüzüne çıkmalısın! Ve ona çıkmana da asla inanmayacağız, ta ki bize; kendisini okuyacağımız bir kitap indirmedikçe!" De ki: "Rabbimi yüceltir, tenzih ederim! Ben sadece elçi olan bir beşer/insan değil miyim?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
94. Kendilerine hidayet geldiğinde, insanları inanmaktan alıkoyan şey onların (kibir ile) ancak: "Elçi olarak Allah bir insan mı gönderdi?" demeleridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
95. De ki: "Eğer yeryüzünde uslu uslu yürüyen melekler olsaydı; elbette Biz de, üzerlerine elçi olarak gökten bir melek indirirdik." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
96. De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz O; kullarından haberdardır, görendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
97. Allah kime (rasûllere, elçilere) doğru yolu gösterirse, işte o doğru yolu bulmuştur. (Suçlulardan) kimini de sapıklıkta bırakırsa artık onlar için, O’ndan başka evliya/dostlar/yol gösteren bulamazsın. Kıyamet günü onları toplayıp süreriz, yüzleri üzerine kör, dilsiz ve sağır bir halde! Onların varacakları yer cehennemdir; o her sakinleştiğinde çılgın alevi onlara artırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
98. Onların cezaları işte budur! Çünkü onlar, ayetlerimizi inkâr ettiler ve dediler ki: "Kemik yığını ve ufalanmış toprak olduktan sonra mı?!.. Gerçekten biz mi?!.. Yepyeni bir yaratılışla diriltileceğiz?!.." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
99. Görmediler mi? Gökleri ve yeri yaratan Allah, kendilerinin benzerlerini yaratmaya elbette kadirdir. Kendileri için bir süre koymuştur, onda hiçbir şüphe yoktur. Ama zalimler, ancak inkârda direttiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
100. De ki: "Eğer, Rabbimin rahmet hazinelerine siz sahip olsaydınız, o zaman da, harcayıp tüketmek korkusuyla kısardınız!" İnsan gerçekten çok cimridir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
101. Gerçek şu Kİ, Musa’ya herşeyi açıklayan dokuz ayet/mucize vermiştik. İsrailoğulları’na sor? Hani bir zaman (Musa) kendilerine gelmişti de Firavun ona: "Ey Musa! Seni büyülenmiş birisi olarak görüyorum" demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
102. (Musa) dedi ki: "Sen bunları göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini çok iyi bildin; uyandırıcı belgeler/basiretler olarak! Ey Firavun! Gerçekten ben de seni mahvolmuş birisi olarak görüyorum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
103. (Firavun) o yerden onları çıkarmak istedi. Biz de onu ve yanındakilerle birlikte hepsini boğduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
104. Onun ardından İsrailoğulları’na dedik ki: "O yurtta/yeryüzünde yerleşin. Ahiret günü geldiği zaman/vadimiz gerçekleştiğinde, hepinizi bir arada/derleyip toplayacağız". Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
105. Ve biz onu (Kur’an’ı) hak ile indirdik. Ve (bu Kur’an), şeksiz şüphesiz gerçek olarak/hak ile indi. Seni de yalnızca müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
106. Bir kur’an ki, insanlara onu ara ara (gerektiğinde/ihtiyaca binaen) okuman için, bölümlere ayırarak küme küme yaptık ve onu azar azar indirdik! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
107. De ki: "Ona inanın veya inanmayın! Gerçek şu ki; daha önceleri de gerçek ilim adamları tarafından, ayetler okunduğu zaman, çenelerinin üstüne kapanarak secde ederlerdi!.." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
108. Derler ki: "Rabbimizin şanı yücedir/Rabbimiz herşeyden münezzehtir! Rabbimizin sözü mutlaka yerine getirilmiştir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
109. (onlar) çeneleri üstüne kapanarak ağlıyorlar. Ve (Kur’an), onların içten gelen derin saygılarını artırıyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
110. De ki: "İster ‘Allah’ diye çağırın veya ister ‘Rahman’ diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız (çağırın), sonunda en güzel isimler O’nundur." Namazında sesini çok yükseltme ve pek de kısma, bu ikisi arasında bir yol tut!.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
111. De ki: "Çocuk edinmeyen, mülkünde hiç ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir yardımcıya bir ihtiyaç göstermeyen Allah’a hamdolsun!" O halde tekbir getirerek O’nu yücelt. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster