26,32,33 ve 57. âyetler ile 73-80. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelen “İsrâ”, Mîrac yolculuğunda, Hz. Peygamberin bir gece, Mekke’den Kudüs’e götürülmesini ifade eder. Sûrenin diğer bir adı da “Benî İsrâil Sûresi”dir.
1.
Yüceliğinde sınır olmayan O Allah ki, kulu Muhammed’i geceleyin, kendisine bazı ayetlerini göstermek için, Mekkede’ki Mescii Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız, Mescidi Aksâ’ya götürdü. Çünkü, gerçekten herşeyi duyan ve gören O’dur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
Ey Nuh’la beraber gemiye bindirip kurtardığımız insanların soyundan gelenler! O Nuh ki, gerçekten çok şükreden bir kuldu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
"Yeryüzünde mutlaka, iki kere bozgunculuk edeceksiniz ve iki kere başkaldıracak ve büyük bir taşkınlıkta bulunacaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
O iki taşkınlıktan birincisinin zamanı gelince, size azap etmede çetin, kuvvetli kullarımızı gönderdik de, bunlar ülkede sizi aramak için kıyı bucak girmedik yer bırakmadılar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü ki, böylece gerçekleşmiş oldu."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
Bir süre sonra size onlara üstün gelme fırsatı verdik ve sizi malca ve evlatça destekleyip sayınızı artırdık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
"İyilik ederseniz faydası kendinize, kötülükte bulunursanız zararı yine size." Artık diğer cezalandırma zamanı gelince yüzlerinizi üzüntüden kötü duruma sokmaları, daha önce girdikleri gibi yine Mescidi Aksa’ya girmeleri ve ellerine geçirdikleri herşeyi, büsbütün tahrip etmeleri için başınıza tekrar düşmanlarınızı gönderdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Rabbinizin size acıyıp esirgemesi, elbette umulabilir. Ama siz günaha geri dönerseniz, biz de azaba geri döneriz ve biz cehennemi, Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenler için bir zindan yaptık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Gerçek şu ki bu Kur’ân, insanları dosdoğru yola iletir. İyi ve dürüst davranışlar ortaya koyan mü’minlere, ödüllerinin çok büyük olacağını da müjdelemektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
Hal böyleyken, insan yine de çoğu zaman iyilik için dua ettiği gibi, kötülük için de dua eder. Çünkü insan pek acelecidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Biz geceyi ve gündüzü, varlığımıza ve kudretimize birer delil kıldık. Öyle ki, gece ayetini gideriyoruz ve peşinden onun yerine, ışık saçan gündüz ayetini getiriyoruz ki, Rabbinizin cömertliğinden, payınıza düşeni arayasınız ve bir de gelip geçen yılların sayısını ve vakitlerin hesabını bilesiniz. Ve böylece herşeyi yeterince açıklayıp bildirdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Manevî ve ahlâkî tercihlerinin sonucu her insanın kaderini, uğurlarını ve uğursuzluklarını, hayır ve şerden paylarını boynuna astık. Kıyamet günü, açılmış olarak karşılaşacağı amel defterini önüne çıkarırız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Ve o gün ona, şimdi oku kitabını denecek, bu gün hesap görücü olarak sen, sana yetersin artık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
Kim doğru yolu bulursa, ancak kendisi için bulmuştur ve kim de doğru yoldan sapmışsa, kendisi sapmıştır ve kimse bir başkasının yükünü yüklenmez. Ve biz bir peygamber göndermedikçe, hiçbir topluluğa azap etmeyiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
Bir memleketi yok etmek istediğimiz zaman, o toplumun refaha gömülmüş seçkinlerine, zenginlikten şımarmış elebaşlarına son uyarılarımızı iletiriz veya o şımarmış elebaşlarını komuta makamına getiririz, eğer onlar günahkarca yaşamaya devam ederlerse o zaman üzerlerine azap ile ilgili hüküm gerçekleşir de, artık orayı yıkıp yerle bir ederiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Nuh’tan bu yana nice kuşakları yok ettik. Çünkü kullarının günahlarını, bütünüyle görerek haberdar olmakta Rabbin yeter.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Her kim, bu çarçabuk geçen dünya hayatını dilerse, orada dilediğimiz kimseye, dilediğimiz kadarını verir, sonra da onu kınanmış ve mahrum bırakılmış olarak gireceği cehenneme sokarız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Fakat ahiret hayatının güzelliğini isteyen ve bunun için gösterilmesi gereken çabayı gösterenlere gelince, gerçek mü’minler bunlardır. Çabalarına Allah katında değer verilen kimseler de, işte böyleleridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Biz onları da, bunları da yani dünyayı isteyenleri de ahireti isteyenlerin de herbirini rızıklarımızla rızıklandırırız. Rabbinizin ihsanı sınırsızdır, kimseden yasaklanmış değildir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Baksana, biz insanların kimini, kiminden nasıl üstün kılmışızdır. Elbette ki, ahiretteki yücelik, dereceler bakımından da daha büyüktür, üstünlük bakımından da daha büyük.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Ey insanoğlu! Allah’la beraber başka sahte ilah tanıma, sonra kınanmış bir halde ve tek başına, yardımdan mahrum olarak oturup kalırsın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Çünkü Rabbin, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi ve anayababaya iyilik etmenizi buyurmuştur. Eğer onlardan biri, veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ererse, onlara öf bile deme, azarlama onları ve onlara güzel ve iyi söz söyle.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
"Onlar çocukluğumda beni nasıl büyütüp yetiştirdilerse, sen de onlara öylece merhamet et!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
İçinizde olanı en iyi Rabbiniz bilmektedir. Eğer düzgün ve temiz kişiler olursanız, şüphe yok ki O, tevbe edip, hakka dönenlerin suçlarını örter.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
Akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver ve israfta ileri giderek boş yere, haksız yere malını saçıp savurma.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Gerçekten de, malını boş yere saçıp savuranlar, şeytanlarla kardeş olurlar ve şeytan da Rabbine karşı çok büyük nankördür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Eğer elin dar olduğu için, Rabbinden umduğun bir rahmeti bekleyerek, o hak sahiplerinden yüz çevirecek, onlara birşey veremeyecek olursan, güzel sözler söyle onlara, gönüllerini al.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Ve ne elini boynuna bağlayıp cimri ol ve ne de sonuna kadar açıp, varını yoğunu ortaya döküp savurgan ol. Böyle yaparsan, kendini kınanır durumda ve bir şeye gücün yetmeyerek, pişman bir halde oturur kalırsın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine bolca verendir ve dilediğine de ölçülü verendir. Kullarının durumunu, bütün açıklığıyla görerek haberdar olan da O’dur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Öyleyse artık, yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da sizi de doyurup rızıklandıran biziz. Şüphe yok ki, onları öldürmek pek büyük bir suçtur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Ve sakın zinaya da yaklaşmayın; çünkü bu son derece yüz kızartıcı, azgınca bir davranış ve çok kötü bir yoldur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
Ve yine sakın haklı bir gerekçeye dayanmaksızın, Allah’ın dokunulmaz kıldığı cana kıymayın. Bu konuda haksız yere öldürülen kimsenin velisine, adil bir karşılıkta bulunma yetkisi tanımışızdır, böylelikle o öldürülenin hakkını arar. Ancak o da öldürmede aşırı gitmesin, katil yerine, katilin akrabalarını veya onunla birlikte bir başkalarının ölümünü de istemesin. Çünkü o, kendisine böyle bir yetki verilmekle, zaten yardım görmüştür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Yetimin malına, kendisi ergenlik çağına varıncaya kadar, onu değerlendirmek amacı dışında, sakın yaklaşmayın. Verdiğiniz her sözü yerine getirin; çünkü verdiğiniz her sözden, hesap gününde mutlaka sorguya çekileceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Ve ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam tutun, tartıyı da doğru terazi ile yapın. Böylesi sizin için daha iyi, daha yararlı ve sonuç olarak da, daha güzel olacaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Bilmediğin şeyin üstüne durup ısrar etme; çünkü kulak, göz ve kalp hepsi yaptıklarından sorumludur. Kıyamette yaptıklarından sorguya çekilecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Yeryüzünde kibirlenerek yürüme; çünkü ne yeri yarabilirsin, ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
İşte tüm bu söylenenler, doğru ile eğrinin ne olduğuna dair, Rabbinin sana vahyettiği şeylerdir. Öyleyse ey insanoğlu! Allah’la beraber, sakın başka bir ilah edinme, yoksa kınanmış ve kovulmuş vaziyette cehenneme atılırsın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Yoksa sizi Rabbiniz, erkek çocuklar vererek yüceltti de, kendisinin meleklerden kız çocukları mı var? Gerçekten de, ne büyük bir söz söylüyorsunuz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Gerçek şu ki, düşünüp ibret almaları için, şu Kur’an’da gerçekleri pek çok yönden, apaçık ortaya koyduk. Fakat bu gerçekler ve hatırlatmalar inanmak istemeyen o kimselerin ancak gerçeklerden büsbütün uzaklaşmalarına sebep oldu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
De ki, onların dedikleri gibi, Allah’la beraber başka gerçek ilahlar da olsaydı, o zaman bu ilahlar, topyekün egemenliği elinde tutan Allah’a karşı galip gelmeye uğraşırlardı. Bunu başaramayınca da O’na yakınlaşmak, itaat etmek için çareler ararlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Halbuki O Allah, onların söyledikleri her türlü şeyden tamamıyla uzak, tamamıyla yüce ve büyüktür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Yedi gök ve yerle, onlarda ne varsa hepsi, O’nu noksan sıfatlardan tenzih eder. Ve hiç birşey yoktur ki, O’na hamdederek O’nu noksan sıfatlardan tenzih etmesin. Yalnız siz onların tesbih edişlerini anlayamazsınız. Şüphe yok ki, o azap etmede acele etmez, suçları da örter.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Kur’ân okuduğun zaman, seninle ahirete inanmayanların arasına, gizli bir perde çekeriz biz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Gönüllerine anlamalarına engel perdeler çeker, kulaklarına ağırlık koyarız ve sen Kur’ân’da Rabbinden, tek olarak bahsettin mi yüz çevirirler, uzaklaşırlar senden.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Biz onların seni dinlediklerinde niçin dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o zalimlerin, "Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz" dediklerini çok iyi biliriz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Baksana, onlar seni kimlere benzettiler de saptılar. Artık bir yol bulmaya güçleri yetmeyecek onların.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
"Kemik ve toz haline geldikten sonra mı, yeni bir yaratılışla yaratılıp, tekrar diriltileceğiz?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
O, kıyamet günü sizi çağıracak, siz de hamdederek O’nun çağrısına uyacaksınız ve kendinizi, yeryüzünde pek az bir müddet kalmışsınız sanacaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Yine de sen kullarıma söyle, her zaman sözün en güzelini söylesinler. Şüphe yok ki şeytan, insanların arasını açmak için, her zaman fırsat kollamaktadır. Şüphe yok ki şeytan, gözle görülmese de insana apaçık bir düşmandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Rabbiniz sizin ne olduğunuzu, neye layık olduğunuzu tam olarak bilmektedir, dilerse size acıyıp merhametli davranır, dilerse azap edebilir. Ve seni onların amellerini gözetmek, onları korumak için göndermedik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Çünkü göklerde ve yerde bulunan her varlığı, her bakımdan bilen senin Rabbindir; fakat şu da bir gerçektir ki, bazı peygamberleri bazısından üstün kıldık. Davûd’a da Zebûr’u verdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Allah’tan başka ortaya koyduğunuz ilahları çağırın ve yalvarın. Onlar sizden ne bir zararı çevirebilirler, ne de onu değiştirebilirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Onların taptıkları, yalvarıp yakardıkları varlıklar da, onların Allah’a en yakın olanları da, yani melekler, peygamberler, azizler ve benzeri tanrılaştırılan varlıklar Rablerine yaklaşmak için bir yol ararlar, O’nun rahmetini umarlar, O’nun azabından korkarlar. Çünkü O’nun azabı, cidden çekinip kaçınmaya değer bir azaptır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Kıyamet günü gelmeden önce, helak edip ortadan kaldırdığımız veya zorlu bir azapla azaplandırdığımız hiçbir toplum yoktur ki, bunların hepsinin durumları, bir kitapta yazılı olmuş olmasın, yani herşey ve herkes, Allah’ın koyduğu değişmez yasalara bağlıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Bizi mucizeler ve açık belgeler göndermekten alıkoyan şey, ancak önceki ümmetlerin, onları yalanlamalarıdır. Semûd kavmine, apaçık mucize olarak dişi deveyi verdik de, deveyi boğazlamak suretiyle, kendilerine yazık ettiler. Biz ayetlerimizi daima, korkutup uyarmak için göndermişizdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Hatırla o zamanı, hani sana demiştik ki, hiç şüphe yok Rabbin insanları, ilmi ve kudretiyle kuşatmıştır. Ve biz sana gösterdiğimiz rüyayı da, Kur’ân’daki lanetlenmiş ağacı da, ancak insanları sınamak için gösterdik. Ve onları korkutmaktayız, fakat bu ancak onların taşkınlıklarını arttırmakda…Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
"Baksana, benden üstün ve şerefli kıldığın bu da kim? Eğer beni kıyamet gününe kadar yaşatırsan, andolsun ki pek azı dışında onun soyunu azdırıp, peşime takacağım" demişti İblis.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
"Defol git!" demişti. "Onlardan kim sana uyarsa, hepinizin de cezası cehennemdir. Hem de noksansız ve tastamam bir ceza olarak.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Ey şeytan haydi onlardan gücünün yettiklerini sesinle yerinden oynat ayart ve aldat. Onlara karşı atlarınla ve adamlarınla, bütün kuvvetini toplayarak yürü ve yüklen onlara. Böylece onların mallarıyla, çocuklarıyla ilgili olarak, işleyecekleri günahlara yani mal ve çocuklarını kendi yolunda kullandırarak onlara ortak ol. Onlara türlü türlü sözler vererek aldat onları..." Gerçekten şeytan, aldatmadan başka birşey vaadetmez ki onlara.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
Şüphesiz ki, benim gerçek kullarımın üzerinde hiçbir hükmün yoktur, onlara karşı hiçbir gücün olamaz. Vekil mi arıyoruz, Rabbimizden başkasına ne ihtiyacımız var, O yeter.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Rabbinizdir, bolluğundan bereketinden payınızı arayasınız diye, sizin için denizde gemileri yüzdüren O’dur. O’dur size gerçekten acıyıp, sahip çıkan.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
Denizde bir tehlikeyle karşılaştığınız zaman, O’ndan başka bütün yalvarıp yakardığınız şeyler, sizi yüzüstü bırakarak yok olup giderler, ancak O kalır. Sizi kurtarıp, sağ salim karaya çıkarınca, hemen yüz çevirip unutuverirsiniz O’nu. Çünkü insanoğlu gerçekten nankördür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Peki emin misiniz O’nun sizi, yerin dibine geçirmeyeceğinden, yahut üzerinize taş yağdıracak bir kasırga göndermeyeceğinden? Sonra bir koruyucu da bulamazsınız kendinize.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
Yahut sizi tekrar denize döndürüp, üzerinize kırıp döken bir fırtına yollamayacağından ve böylece sizi, nankörlüğünüze karşılık boğmayacağından çok mu eminsiniz? Sonra bizden öcünüzü alacak, bir kimse de bulamazsınız kendinize.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Andolsun ki, biz ademoğullarını üstün ve saygıdeğer kıldık. Karada ve denizde onların ulaşımını sağladık, tertemiz şeylerle onları rızıklandırdık ve yarattıklarımızın pek çoğundan da üstün ettik onları.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
O gün her toplumu, uydukları kişilerle beraber çağıracağız. Gerçekten de kitabı sağ eline verilenler, tutanaklarını sevinçle okuyacaklardır. Bununla birlikte, kimseye de kıl kadar haksızlık yapılmayacaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
Ve bu dünyada kalben kör olan, ahirette de kördür, yolunu da tam sapıtmıştır, şaşırmış gitmiştir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
O yolunu şaşırmış kimseler, bizim sana vahyettiğimizden, başka birşey ortaya atasın diye seni ayartarak, seni vahyettiğimiz gerçeklerden uzaklaştırmaya çalışmaktalar. Öyle ki, bunu başarabilselerdi, seni hemen kendilerine dost edinirlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
Eğer senin imanına sebat vermemiş olsaydık, belki de az kalsın onlara biraz olsun eğilim gösterecektin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Eğer bunu yapsaydın, hayatın acısını da iki kat olarak tattıracaktık sana, ölümün acısını da, sonra bize karşı hiçbir yardımcı da, bulamayacaktın kendine.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Onlar neredeyse, seni yurdundan çıkarmak için tedirgin edip duracaklar. Fakat sen çıkdıktan sonra da, arkandan onlar da pek az bir müddet kalacaklar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Senden önce gönderdiğimiz, peygamberler hakkındaki geçerli kural buydu. Ve bizim çizdiğimiz yol ve yordamda bir değişiklik bulamazsın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Güneşin doruğu aşmasından, gecenin karanlığı basıncaya kadarki süre içerisindeki belirli vakitlerde namazı gereği üzere kıl. Sabah namazını da unutma, çünkü sabah namazı ikindi namazı gibi gece ve gündüz meleklerin tanık olduğu bir namazdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
Gecenin bir kısmında da uyanıp teheccüd namazı kıl, bu sadece sana mahsustur ve farz namazlardan fazlaca kılınan bir namazdır. Umulur ki, Rabbin belki ahirette seni, övgüye değer bir konuma yükseltir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
"Ey Rabbim! Girişeceğim her işe, doğruluk ve içtenlik üzere girmemi, bırakacağım her işten de doğruluk ve içtenlik göstererek çıkmamı sağla; ve bana katından destekleyici bir güç ve kuvvet ver."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
"Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız olan amaçsız ve anlamsız olan herşey de yıkılıp gitti. Zaten sahte ve tutarsız olan, er geç yıkılıp gitmek zorundadır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
Ve biz Kur’ân’dan, inananlara şifa ve rahmet olan ayetleri indirmekteyiz. Bu indirdiklerimiz, varoluş gayesi dışında hareket edenlere, ziyanı artırmaktan başka bir katkıda bulunmaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
İnsana nimet verdik mi, yüz çevirir uzaklaşır fakat bir şerre uğradı mı, hemen umutsuzluğa düşer.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Herkes kendi haline uygun yolda hareket eder. Bunun içindir ki Rabbiniz, kimin en iyi yolu seçtiğini çok iyi bilmektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
Andolsun eğer dilersek, sana vahyettiğimizi senden tamamen gideririz de, onun geri alınması için, bize karşı sana yardım eden bir vekil de bulamazsın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Böyle birşey olmuyorsa bil ki, bu yalnızca Rabbinden bir rahmet nedeniyledir. Gerçekten de, O’nun sana olan iyilik ve ikramı pek büyüktür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
Bütün insanlar ve cinler, birbirlerine yardımcı ve destek olsalar, bu Kur’ân’ın bir benzerini meydana getirmek için bir araya gelseler, bir benzerini meydana koyamazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
Çünkü gerçekten de, biz bu Kur’ân’da her konuyu insanlığın yararı için, değişik açılardan örneklerle açıklamış bulunmaktayız. Hal böyleyken insanların çoğu, inkâr ve nankörlükte ısrar edip dururlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
"Yahut hurma ağaçlarıyla, asmalarla dolu bir bahçen olmadıkça ve onların arasında, çağıl çağıl ırmaklar akıtmadıkça.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
Yahut da, tehdit edip durduğun gibi, göğü parça parça üzerimize düşürmedikçe, yahut Allah’ı ve melekleri, bizimle yüzyüze getirmedikçe.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
"Bu gibi hayalleri teklif etmekten Rabbimi tenzih ederim. Hâşâ ben O’na böyle şeyler yapmasını teklif edemem. Ben sadece, elçi olarak gönderilen bir insan değil miyim?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
İşte bunun gibi insanlara bir peygamber eliyle, doğru yol bilgisi geldiği zaman onları, O’na inanmaktan alıkoyan, onların "Allah, ölümlü bir insanı mı elçi olarak gönderdi?" diye itiraz etmelerinden başka birşey değildir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
95.
Yeryüzünde melekler bulunsaydı da, rahat rahat gezselerdi, şüphesiz onlara elçi olarak gökten bir melek indirirdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
Benimle sizin aranızda, tanık olarak Allah yeter. Şüphesiz O, kullarından haberdardır, onları görür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
Allah’ın yol gösterdiği kimseler doğru yola erişir. Artık kimi de saptırırsa, onlara Allah’tan başka dost olacak kimseler bulamazsın. Biz onları kıyamet günü, yüzü koyun yere kapanmış olarak kör ve dilsiz olarak toplayacağız, yurtları da cehennemdir. Cehennemin ateşi küllenip sakinleşince, alevini fazlalaştırır, yakar yandırırız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
98.
Bu onların mesajlarımızı inkâr edip ve "Demek biz kemiğe, toza, toprağa dönüştükten sonra, gerçekten yepyeni bir yaratma biçimiyle diriltileceğiz, öyle mi?" demelerinden dolayıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
Düşünmüyorlar mı onlar, gökleri ve yeri yaratmış olan Allah, kendilerinin bir benzerini de yaratmaya gücü yeter. Allah kendileri için bir süre koymuştur ki, onda hiç şüphe yoktur. O süre dolunca, mutlaka ölecekler ve sonra mutlaka diriltileceklerdir. Böyle iken, varoluş maksadına aykırı hareket edenler, ancak Allah’tan gelen gerçekleri örtbas etmeye çalışırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
Rabbimin rahmet hazineleri elinizde olsaydı, harcayıp tükenmesinden korkar da, sımsıkı tutardınız. Çünkü insan çok cimridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Musa onlara gelince, Firavun "Ya Musa!" Demişti. "Şüphe yok ki ben, senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
102.
O Musa da "Sen de biliyorsun ki" demişti. "Bunları insanlara apaçık deliller olmak üzere, ancak göklerin ve yeryüzünün Rabbi indirmiştir ve şüphe yok ki, ey Firavun! Ben de seni küfründen dolayı mahvolduğunu sanıyorum."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
Ve sonunda Firavun, onları Mısır’dan çıkarıp atmaya karar verdi, bunun üzerine biz de Firavun ve onunla beraber olan herkesi denizde boğduk.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
Yeryüzünde rahatça oturun ve yaşayın, ahiret hakkındaki vaadimizin yerine gelme zamanı çatınca, hepinizi derleyip huzurumuza getiririz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
Ve biz Kur’ân’ı apaçık bir gerçek ve sarsılmayan bir doğru olarak indirdik, O da bütün hakikatları içinde toplayarak indi ve seni de ancak uyarıcı ve müjdeci olarak gönderdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
106.
Ve ayrıca onu insanlara dura dura, yavaş yavaş okuyasın diye, ayet ayet, sûre sûre ayırdık ve onu azar azar indirdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
107.
İster inanın, ister inanmayın, bundan önce kendilerine bilgi verilenlere okundumu, onlar yüzüstü kapanıp secde ederler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
İşte böylece ağlayarak, yüzüstü secdeye kapanırlar da, Kur’ân’ı dinleyişleri onların gönül alçaklığını ve itaatlerini artırır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
İster Allah adıyla dua edin, ister Rahman adıyla, hangi adla dua ederseniz, hepsi birdir. Gerçekten bütün güzel isimler ve nitelikler O’nundur. Namazında da sesini pek yükseltme, sesini pek de kısma, ikisinin arasında bir ses tonu tut.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
Tüm eksiksiz övgüler O Allah’a ki, oğul edinmemiştir kendisinin egemenlik ve saltanatta ortağı yoktur, aciz olmadığı için, yardımcıya da ihtiyacı yoktur ve pek büyük bil O’nu, büyüklüğünü de herkese bildirMealleri KıyaslaSayfada Göster