Harun YıldırımHarun Yıldırım:
İşte bu; yalanlamış olduğunuz hüküm günüdür.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
(Evet), bu, sizin tekzib eder olduğunuz ayırdetme günüdür.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(Melekler onlara der ki:) `(Evet) bu, kendisini yalanlamakta olduğunuz ayırma günü (aranızda hüküm verme günü)dür!`
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Bu, ayırdetme günüdür ki siz, onu yalanlamıştınız.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Bu gün yalanlamış olduğunuz, doğrularla yanlışların ayrılacağı gün.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
(İşte) bu tekzip etmiş (yalanlamış) olduğunuz fasıl (haklıyı haksızdan ayırma, hüküm verme) günüdür.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
"Bu, sizin yalanlamakta olduğunuz (mümini kâfirden, haklıyı haksızdan) hüküm verip ayırma günüdür."
Muhammed EsedMuhammed Esed:
(Ve onlara şöyle denilecek:) "Bu, yalanlamış olduğunuz (gündür, şaşmaz hakikat ile sahte ve yalan arasında) ayrım günüdür!"
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
İşte bu, yalanlayıp durduğunuz (iyi ile kötünün) arasını ayırma günüdür:
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(18-21) De ki: «Evet. Ve sizler zeliller olarak haşrolunacaksınızdır.» Çünkü o bir sayhadan ibarettir, onlar o zaman hemen bakar dururlar. Ve derler ki: «Eyvah bizlere! İşte bu, ceza günü.» İşte bu, sizin o yalan sandığınız ayırmak günüdür.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Bu, işte sizin yalanladığınız ayırt etme günüdür.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Işte bu yalanlayıp durmuş olduğunuz ayırt edilme günüdür!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Onlara «İşte bu yalanladığınız hüküm günüdür» denir.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Melekler de: "Evet, evet bu, sizin yalan saydığınız hüküm günüdür!" derler.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
"Bu, yalanlamakta olduğunuz hüküm günüdür!"
Şaban PirişŞaban Piriş:
İşte sizin yalanladığınız ayırt etme günü!