فَوَجَدَا عَبْدًا مِنْ عِبَادِنَا آتَيْنَاهُ رَحْمَةً مِنْ عِنْدِنَا وَعَلَّمْنَاهُ مِنْ لَدُنَّا عِلْمًا
Fe veceda abdem min ıbadina ateynahü rahmetem min ındina ve allemnahü mil ledünna ılma
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
فَوَجَدَا
fevecedā
ve buldular
عِبَادِنَا
ǐbādinā
kullarımız-
اتَيْنَاهُ
āteynāhu
biz ona vermiştik
رَحْمَةً
raHmeten
bir rahmet
عِنْدِنَا
ǐndinā
katımızdan
وَعَلَّمْنَاهُ
ve ǎllemnāhu
ve ona öğretmiştik
لَدُنَّا
ledunnā
katımızdan
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Derken kullarımızdan bir kulu buldular ki biz, katımızdan ona rahmet ihsân etmiştik ve katımızdan ilim belletmiştik.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Ve orada kullarımızdan bir kul buldular ki, biz katımızdan O’na rahmet verip, özel bilgiyle donatmıştık O’nu.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Derken, kullarımızdan bir kul buldular ki, ona katımızdan bir rahmet (vahiy ve peygamberlik) vermiş, yine ona tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz Ona indîmizden (Hakikatini yaşatan) bir rahmet vermiş ve yine Onda ledünnümüzden (Tecelli-i sıfat olarak tahakkuk etme {mardiye} şuuru) ilim açığa çıkarmıştık.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Derken kullarımızdan kendisine katımızdan bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan bir ilim öğrettiğimiz bir kulumuzu buldular.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Derken, Katımız’dan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu buldular.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Nihayet kullarımızdan bir kul (olan Hızır’ı) buldular ki, biz ona, katımızdan bir vahy vermiş ve tarafımızdan (gayblara dair özel) bir ilim öğretmiştik.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Orada katımızdan kendisine rahmet verdiğimiz ve yine katımızdan kendisine ilim öğrettiğimiz kullarımızdan birini buldular.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Bu arada ikisi katimizdan kendisine bir rahmet verdigimiz ve kendisine ilim ogrettigimiz kullarimizdan birini buldular.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Böylece onlar kendisine yanımızdan bir rahmet verdiğimiz ve katımızdan bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kul buldular.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Orada kendisine tarafımızdan rahmet sunduğumuz ve katımızdan dolaysız biçimde ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu (Hızır`ı) buldular.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Derken, kullarımızdan bir kul buldular ki, ona katımızdan bir rahmet (vahiy ve peygamberlik) vermiş, yine ona tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Katımızdan kendisine rahmet verdiğimiz ve bilgimizden öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu buldular.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Nihayet kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş ve tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Orada kendisine tarafımızdan rahmet sunduğumuz ve katımızdan dolaysız biçimde ilim öğrettiğimiz bir kulumuzu buldular.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Derken, katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu buldular.
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Derken, kullarımızdan bir kul buldular ki, ona katımızdan bir rahmet (vahiy ve peygamberlik) vermiş, yine ona tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Derken kullarımızdan (öyle) bir kul buldular ki biz ona tarafımızdan bir rahmet vermiş, kendisine nezdimizden (haas) bir ilim öğretmişdik.
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Derken ikisi, katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu (Hızır`ı) buldular.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Derken kullarımızdan bir kul buldular ki Biz, ona; katımızdan bir rahmet vermiş ve kendisine nezdimizden bir ilim öğretmiştik.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Sonunda Musa ve yardımcısı kendisine yanımızdan bir rahmet verdiğimiz ve katımızdan ilim öğrettiğimiz kulumuzu buldular.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Böylece katımızdan, kendisine rahmet verdiğimiz ve ledun (gizli) ilmimizden öğrettiğimiz kullarımızdan bir kul buldular.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Derken, katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu buldular.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Ve orada kendisine katımızdan üstün bir bağışta bulunarak (özel) bir bilgiyle donattığımız kullarımızdan birine rastladılar.
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Sonunda orada, kendisine katımızdan bir rahmete nail kılarak (ilmimizden) bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan birini buldular.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, ona kendi indimizden bir rahmet vermiştik. Ve ona nezdimizden bir ilim öğretmiştik.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Derken kendisine nezdimizden bir rahmet verdiğimiz, tarafımızdan has bir ilim öğrettiğimiz bir kulumuzu (Hızır’ı) buldular.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Orada kullarımızdan bir kul buldular; kendisine katımızdan bir rahmet ve tarafımızdan ona bir ilim öğretmiştik/emir vermiştik.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Orada kendisine tarafımızdan rahmet sunduğumuz ve katımızdan dolaysız biçimde ilim öğrettiğimiz bir kulumuzu buldular.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Orada bizim seçkin kullarımızdan öyle bir has kulumuzu buldular ki Biz ona lütfedip, nezdimizden rabbanî bir ilim öğretmiştik.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
(Orada) Kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiştik ve ona katımızdan bir ilim öğretmiştik.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Orada, kendisine esenlik verip, katımızdan bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kul buldular.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Derken, katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu buldular.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Orada, kullarımızdan öyle bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, lütfumuzdan bir ilim öğretmiştik.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
So they found one of Our servants, on whom We had bestowed Mercy from Ourselves and whom We had taught knowledge from Our own Presence.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.