Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Ve andolsun ki onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapıtmıştı.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Onlardan önce gelip geçmiş eski toplumların çoğu da sapıtmışlardı.
Adem UğurAdem Uğur:
Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Andolsun ki onlardan önce, ilk nesillerin çoğunluğu da (Hakikatten) sapmıştı!
Ahmet VarolAhmet Varol:
Andolsun ki onlardan önce, evvelkilerin çoğu sapıtmıştı.
Ali BulaçAli Bulaç:
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm), senin kavminden önce eski ümmetlerin çoğu dalâlette idi.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu sapıklığa düştü.
Bekir SadakBekir Sadak:
Onlardan once gecenlerin cogu, and olsun ki sapitmisti.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Ve and olsun ki, onlardan önce gelip geçenlerin çoğu da sapıtmıştı.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Andolsun, onlardan önce gelip geçenlerin çoğu da sapmıştı.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü.
Edip YükselEdip Yüksel:
Kendilerinden önce de niceleri aynı şekilde sapmıştı.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Andolsun ki, onlardan öncekilerin çoğu sapıklıkta idiler.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Andolsun onlardan öncekilerinin çoğu da sapmıştır.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Andolsun ki onlardan evvel geçenlerin çoğu da sapmışdı.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
And olsun ki, onlardan önce, evvelki (ümmet)lerin çoğu dalâlete düşmüştü.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Andolsun ki; onlardan önce geçenlerin çoğu da sapıtmıştı.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Andolsun ki onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapıtmıştı.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Andolsun ki, onlardan önce, evvelkilerin çoğu (da) dalâlette idiler.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Şüphesiz onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Onlardan önce gelip geçmiş eski toplumların çoğu yollarını şaşırmıştı,
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Doğrusu, onlardan öncekilerin çoğu da sapmıştı.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(69-71) Muhakkak ki, onlar atalarını sapık kimseler buldular. İmdi onlar, atalarının izleri üzerine koşturuluyorlar. Andolsun ki, onlardan evvelkilerin ekserisi de sapıtmış idi.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Andolsun ki onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapıtmıştı.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Ant olsun ki, onlardan önce evvelki nesillerin birçoğu da sapmıştı.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Andolsun onlardan öncekilerinin çoğu da sapmıştır.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(71-72) Daha önce yaşayan insanların ekserisi de yoldan sapmışlardı. Biz de onları uyarıp gerçeği gösteren peygamberler göndermiştik.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Onlardan önce, daha evvel yetişmiş olanların çoğu da doğru yoldan sapmıştı.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun, daha önce ilk nesillerin çoğu da sapmıştı.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
And truly before them, many of the ancients went astray;-