وَاتَّخَذَ قَوْمُ مُوسَىٰ مِنْ بَعْدِهِ مِنْ حُلِيِّهِمْ عِجْلًا جَسَدًا لَهُ خُوَارٌ ۚ أَلَمْ يَرَوْا أَنَّهُ لَا يُكَلِّمُهُمْ وَلَا يَهْدِيهِمْ سَبِيلًا ۘ اتَّخَذُوهُ وَكَانُوا ظَالِمِينَ
Vettehaze kavmü musa mim ba’dihı min huliyyihim ıclen cesedel lehu huvar e lem yerav ennehu la yükellimühüm ve la yehdıhim sebıla ittehazuhü ve kanu zalimın
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
وَاتَّخَذَ
vetteḣaƶe
ve benimsediler
بَعْدِهِ
beǎ’dihi
kendisinden sonra
حُلِيِّهِمْ
Huliyyihim
zinetlerinden yapılmış
جَسَدًا
ceseden
heykelini
خُوَارٌ
ḣuvārun
böğürmesi
يَرَوْا
yerav
görmediler mi ki
يُكَلِّمُهُمْ
yukellimuhum
ne kendilerine söz söylüyor
يَهْدِيهِمْ
yehdīhim
ne de onlara gösteriyor
اتَّخَذُوهُ
tteḣaƶūhu
onu benimsediler
وَكَانُوا
ve kānū
ve oldular
ظَالِمِينَ
Zālimīne
zalimler(den)
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Mûsâ’nın kavmi, o gittikten sonra ziynet eşyasından bir buzağı yaptılar. O buzağı, böğürüyordu da. O buzağının kendileriyle konuşmayacağını, onlara doğru yolu göstermeyeceğini görüp anlamadılar mı da ona sarıldılar ve kendilerine kıydılar, yazık ettiler.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Ve Musa’nın halkı, onun yokluğunda süs eşyalarından yaptıkları ve ses çıkaran buzağı heykeline tapmaya başladılar. Bunun kendileriyle ne konuşabileceğini ve ne de onlara hiçbir şekilde yol gösteremeyeceğini görmüyorlar mıydı sanki? Öyleyken yine de ona tapmaya devam ettiler ve böylece yaratılış sebebine aykırı davranmış oldular.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
(Tûr’a giden) Musa’nın arkasından kavmi, zinet takımlarından, böğürebilen bir buzağı heykelini (tanrı) edindiler. Görmediler mi ki o, onlarla ne konuşuyor ne de onlara yol gösteriyor? Onu (tanrı olarak) benimsediler ve zalimler oldular.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Musa’nın halkı ondan sonra (yani Musa’nın Tur’a çıkışından sonra), kendilerinin değerli süs eşyalarından meydana gelen, (buzağı gibi) böğürebilen buzağı heykeli edindiler... Fark edemediler mi ki o (heykel) onlarla ne kelâm edebiliyor ne de bir yola hidâyet edebiliyor? Onu (ilâh) edindiler ve zâlimler oldular (nefslerine zulmettiler)!
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Musa’nın kavmi, onun ardından süs eşyalarından yapılmış, buzağı görünümde ve böğürmesi olan bir heykeli (ilah olarak) benimsediler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve kendilerini bir yola iletmediğini görmediler mi? Onu benimsediler ve zalim kimseler oldular.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
(Tura gitmesinin) Ardından Musa’nın kavmi süs eşyalarından böğürmesi olan bir buzağı heykelini (tapılacak ilah) edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve onları bir yola da yöneltip-iletmediğini (hidayete erdirmediğini) görmediler mi? Onu (tanrı) edindiler de, zulmedenler oldular.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Tûr’a çıkan Mûsa’nın arkasından, geride kalan kavmi, süs eşyalarından bir buzağı heykeli yapıp onu tanrı edindiler, ki onun bir böğürmesi de vardı. Buzağının kendileriyle konuşamayacağını, onlara bir yol gösteremiyeceğini görmediler mi de onu tanrı edindiler? Böylece zâlimlerden oldular.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Mûsâ`nın arkasından kavmi, ziynet takımlarından böğürebilen bir buzağı heykelini tanrı edindiler. Görmediler mi ki o, onlarla ne konuşuyor ne de onlara yol gösteriyor. Onu tanrı olarak benimsediler ve zâlimler oldular.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Musa’nin ardindan milleti, ziynet takimlarindan, canliymis gibi boguren bir buzagi heykeli yaparak onu tanri edindiler. O buzaginin kendileriyle konusmadigini ve yol da gostermedigini gormediler mi? Onu tanri olarak benimseyip kendilerine yazik ettiler.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Musa’nın (belirlenen vakitte Tûr Dağı’na çıkması) ardından kavmi, kendi zînetlerinden üç boyutlu böğüren bir buzağı heykeli yapıp (tanrı) edindiler. O buzağının kendileriyle konuşamıyacağını ve bir yol da gösteremiyeceğini görmediler mi ?! Onu kendilerine ilâh edindiler; zaten onlar zâlimler idiler.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
(Musa Tevrat`ı almak için Tur`a gittiği zaman) kavmi onun arkasından ziynet takımlarından canlıymış gibi böğüren bir buzağı heykeli edindiler. Görmemişler miydi ki o heykel onlara hitap edemiyordu ve kendilerine yol da gösteremiyordu. Ama buna rağmen onu tanrı edindiler ve zalimlerden oldular.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Mûsâ’nın kavmi onun (Tur’a gitmesinin) ardından, ziynet eşyalarından, böğürmesi olan bir buzağı heykeli (yaparak ilâh) edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve onlara hiçbir yol göstermediğini görmediler mi? (Böyle iken) onu (ilâh) edindiler de zalim kimseler oldular.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
(Tûr’a giden) Musa’nın arkasından kavmi, zinet takımlarından, böğürebilen bir buzağı heykelini (tanrı) edindiler. Görmediler mi ki o, onlarla ne konuşuyor ne de onlara yol gösteriyor? Onu (tanrı olarak) benimsediler ve zalimler oldular.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Musa’nın halkı kendisinden sonra, süs eşyalarından, böğürmesi olan bir buzağı heykeli yapıp putlaştırdılar. Onun, konuşmaktan ve kendilerine yol göstermekten aciz olduğunu görmediler mi? Onu benimseyerek zalimlerden oldular.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Musa’nın arkasından kavmi, tutmuş süs takılarından böğüren bir buzağı heykeli edinmişlerdi. O buzağının kendilerine bir söz söylemediğini ve bir yol gösteremediğini görmemişler miydi? Fakat yine de onu tanrı edindiler ve zalimlerden oldular.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Soydaşları, Musa’nın ardından, ziynet eşyalarından yapılmış, böğürme sesi verebilen bir buzağı heykelini ilâh edindiler. Oysa görmüyorlar mıydı ki, O onlarla ne konuşabiliyor ve ne de kendilerine bir yol gösterebiliyor? Onlar bu heykeli ilâh edinerek, zalimlerden oldular.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
(Tur’a gitmesinin) Ardından Musa’nın kavmi süs eşyalarından böğürmesi olan bir buzağı heykelini (tapacak Tanrı) edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve onları bir yola da yöneltip iletmediğini (hidayete erdirmediğini) görmediler mi? Onu (Tanrı) edindiler de zulmedenler oldular.
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Musa’nın kavmi onun ardından ziynet eşyalarından böğüren bir buzağı heykeli edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve kendilerine bir yol göstermediğini görmediler mi? Onu ilahedinmekle zalimlerden oldular.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
(«Tuur» a giden) Musânın arkasından kavmi zînet takımlarından bir buzağı heykel (i yapıb onu Tanrı) edindiler ki onun (inek gibi) bir böğürmesi de vardı. Onun kendileriyle konuşmayacağını, onlara bir yol da gösteremeyeceğini görmediler mi ki ona tutundular, kendilerine yazık ediciler oldular?
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Ve kendisinin (Tûr dağına gitmesinin) ardından Mûsâ`nın kavmi, ziynet eşyâlarından (yapılmış) böğürmesi olan bir buzağı heykelini (ilâh) edindiler; görmediler mi ki gerçekten o, ne onlarla konuşuyor, ne de onlara bir yol gösteriyor! Onu (ilâh) edindiler ve zâlimler oldular.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Musa’nın kavmi; onun ardından, zinet takımlarından canlıymış gibi böğüren bir buzağı heykeli edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve bir yol da göstermediğini görmediler mi ki, tanrı edindiler de zalimlerden oldular?
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Musa dan sonra kavmi, süs eşyalarından yapılmış ve ses çıkaran buzağı heykelini ilah edindiler. Onlar görmüyorlar mı? ki o, ilah edindikleri kendileriyle konuşmuyor ve onlara yol göstermiyor. O (buzağı heykelini) ilah edinmekle kendilerine zulüm ettiler.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Musa (A.S)’nın kavmi, ondan sonra (Musa A.S’ın Tur dağına gitmesinden sonra) ziynet eşyalarından, böğüren (ses çıkaran) bir buzağı heykeli (yapıp) onu (ilâh) edindiler. Onun, onlarla konuşmadığını ve onları yola hidayet etmediğini (hidayete erdirmediğini) görmüyorlar mı? Onu (ilâh) edindiler ve zalimler oldular.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
(Tur’a giden) Musa’nın arkasından, ziynet takımlarından böğüren bir buzağı heykeli yaparak onu ilah edindiler. O buzağının kendileriyle konuşmadığını ve onları bir yola hidayet etmediğini görmediler mi? Onu ilah edindiler ve (böylece de) zalimler oldular.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Ve Musa’nın halkı, onun yokluğunda, süs eşyalarından (yaptıkları), içinden boğuk bir ses çıkaran bir buzağı heykeline tapmaya başladılar. Bunun kendileriyle ne konuşabileceğini ne de onlara hiçbir biçimde yol gösteremeyeceğini görmüyorlar mıydı sanki? (Öyleyken yine de) ona tapmaya devam ettiler, çünkü zalim kimselerdi onlar:
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Ve Musa`nın halkı onun peşi sıra, takılardan mamul ses çıkaran bir buzağı heykelini ilah edindiler. Onlar onun kendileriyle konuşmayacağını, yol da göstermeyeceğini görmüyorlar mıydı sanki! (Yine de onu) ilah edindiler; çünkü onlar bilinci altüst olmuş kimselerdi.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Mûsa’nın kavmi, O’ndan sonra ziynet takımlarından bir buzağı böğürmesi olan bir heykel edindiler. Onlar görmediler mi ki, o kendileriyle konuşamaz ve onlara bir yol gösteremezdi. Onu (ilâh) edindiler ve zalimler oluverdiler.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Musa’nın kavmi; onun ardından kendi ziynetlerinden canlıymış gibi böğüren buzağı heykeli yaparak onu ilâh edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve yol da göstermediğini görmediler mi? Onu ilâh olarak benimsediler ve zâlimler oldular.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Ve musa’nin kavmi, onun (Musa’nın Tûr’a çıkmasının) ardından, ziynet/süs eşyalarından yapılmış, ses çıkaran buzağı heykeline tapınmaya başladılar. Görmediler mi ki o, onlarla konuşmuyor, onlara bir yol göstermiyor. Onu benimsediler ve zalimler oldular.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Soydaşları, Musa’nın ardından, ziynet eşyalarından yapılmış, böğürme sesi verebilen bir buzağı heykelini ilâh edindiler. Oysa görmüyorlar mıydı ki, O onlarla ne konuşabiliyor ve ne de kendilerine bir yol gösterebiliyor? Onlar bu heykeli ilâh edinerek, zalimlerden oldular.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Mûsâ Tevrat’ı almak için ayrıldıktan sonra ümmeti, zinet takımlarından, böğürür gibi ses çıkaran bir buzağı heykeli yapıp tanrı edindiler. Görmemişler miydi ki o heykel onlara hitap edemiyordu, kendilerine yol da gösteremiyordu. Fakat buna rağmen onu tanrı edindiler ve zalimlerden oldular.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Mûsâ kavmi, kendisin(in, Rabbi ile mülâkâta gitmesin)den sonra kendilerinin zinet takımlarından yapılmış, böğürmesi olan bir buzağı heykelini (tanrı diye) benimsediler. Görmediler mi ki o, ne kendilerine söz söylüyor, ne de onlara yol gösteriyor? Onu benimsediler ve zâlimler(den) oldular.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Musa’nın kavmi, onun ardından süs eşyalarından (yapılmış) böğüren bir buzağı heykelini ilah edindiler. onun kendileriyle konuşmadığını ve onlara bir yol göstermediğini görmüyorlar mı? Ona bağlandılar, tapındılar ve kendilerine yazık ettiler.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
(Tura gitmesinin) Ardından Musa’nın kavmi, süsleme eşyalarından böğürmesi olan bir buzağı heykelini (tapılacak ilâh) edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve onları bir yola da yöneltip iletmediğini (hidayete erdirmediğini) görmediler mi? Onu (tanrı) edindiler de, zulmedenler oldular.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Musa’nın kavmi, onun Allah’la konuşmaya gidişinden sonra, süs eşyalarından oluşmuş, böğürebilen bir buzağı heykelini ilah edinmişti. Görmediler mi ki, o onlarla ne konuşabiliyor ne de kendilerine yol gösterebiliyor? Onu benimsediler ve zalimler haline geldiler.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
The people of Moses made, in his absence, out of their ornaments, the image of calf, (for worship): it seemed to low: did they not see that it could neither speak to them, nor show them the way? They took it for worship and they did wrong.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.