4.
(Bu takdirde Allah) günahlarınızdan size bağışlar ve sizi muayyen bir vakte kadar (azab çektirmeksizin ölüm anına dek) geri bırakır. Şüphe yok ki, Allah’ın takdir ettiği ecel (ölüm) gelince geri bırakılmaz; eğer bilseydiniz, (iman eder de azabdan kurtulurdunuz.)Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Doğrusu ben, onları senin bağışlaman için her dâvet ettiğimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar ve elbiselerine büründüler (ki beni görmesinler, küfürde) ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Nûh şöyle dedi: "- Rabbim! onlar, (kendilerine emrettiğim şeylerde) bana isyan ettiler. Malı ve çocuğu kendisine hüsrandan başka bir şey artırmıyan kimselere uydular;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Bir de (ileri gelenler, yardakçılarına) şöyle dediler: Sakın ilâhlarınızı (tapındığınız putları) bırakmayın. Hele (en büyükleri olan) Vedd’i, Suva’ı, Yeğûs’u, Ye’ûk’u, Nesr’i, asla bıramayın...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Gerçekten bunlar çok kimseleri yoldan çıkardılar. (Ey Rabbim!) Sen de zalimlerin ancak helâkini artırır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Onlar günahları yüzünden suda boğuldular da ateşe atıldılar. Artık Allah’dan başka, kendilerine yardımcılar bulamadılar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Çünkü sen, onları bırakırsan, senin kullarını sapıtırlar ve ancak bir nankör facir doğururlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Rabbim! Beni, ana-babamı, mümin olarak evime gireni, bütün mümin erkekleri ve bütün mümin kadınları bağışla. Zalimlerin ise, ancak helâkini artır...Mealleri KıyaslaSayfada Göster