Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca kıyametin hâllerinden, Allah’ın kudretine ve birliğine delalet eden kevnî meseleler ile Kureyş kabilesinin İslâm’a karşı olumsuz tutumu konu edilmiştir.
3.
Arab ülkesine en yakın yerde... Halbuki onlar bu yenilgilerinden sonra muhakkak gâlib gelecekler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Birkaç (3-9) yıl içinde... Önünde ve sonunda emir Allah’ındır. O gün (Romalıların üstün geldiği gün) müminler ferahlanacak.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Allah’ın (Bedir’de) zafer vermesiyle... O, dilediğine zafer verir; O, Azîz’dir= her şeye galibdir, Rahîm’dir= çok merhametlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
(Bu zaferi) Allah va’detti. Allah vaadinden caymaz, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
(O Mekke halkı) dünya hayatından bir dış görünüşü bilirler, (geçimleri için çalışırlar). Ahiretten ise hep habersizdirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Onlar, kendi aralarında düşünmediler mi ki, Allah göklerle yeri ve aralarındakileri, ancak hakkı yerleştirmek için ve muayyen bir vakit için yarattı, (bu vakit son bulunca, o varlıklar da yok olacaktır). Bununla beraber, gerçekten insanların çoğu Rablerine kavuşmayı inkâr ederler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Onlar (Mekke kâfirleri), yeryüzünde gezib de kendilerinden öncekilerin akıbetinin ne olduğuna bakmadılar mı? Onlar (daha evvel gelen Âd ve Semûd gibi kavimler), kuvvetçe kendilerinden daha şiddetli idiler. Toprağı ekib aktarmışlar ve onu kendilerinin imarından daha çok imar etmişlerdi. Peygamberleri de onlara mucizelerle ve açık ayetlerle gelmişlerdi. Öyle ise, Allah onlara zulmetmiyordu, fakat kendileri nefislerine (inkâr yapmakla) zulüm yapıyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Sonra fenalık yapanların akıbeti cehennem oldu. Çünkü onlar Allah’ın ayetlerini yalanlamışlardı ve onları eğlenceye alıyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
Allah, ilkin (nufteden) mahlûkatı yaratır, (ölümden) sonra onları (kıyamette) diriltir. Sonra da (amellerinizin karşılığını görmek üzere) ancak ve yalnız O’na döndürülüb götürüleceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Allah’dan başka ibadet ettikleri ortaklarından da kendilerine şefaatçılar bulunmaz. Onlar, Allah’a ortak koştuklarını da inkâr edeceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Kıyamet kopacağı gün, o gün müminlerle kâfirler birbirinden ayrılırlar (müminler cennete, kâfirler cehenneme)...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
İman edib salih ameller işliyenlere gelince, işte onlar bir bahçede (cennetde) nimetlenir ve neşelenirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
Kâfir olup da âyetlerimizi ve öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenler ise, işte bunlar azap içinde (Cehennem’de) hazır bulundurulurlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Göklerde ve yerde hamd O’nundur. İkindi vaktinde de, öğleye girdiğiniz vakitte de (öğle ile ikindi namazını kılın ve Allah’ı tesbih edin).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
O, ölüden diri (nutfeden insan ve yumurtadan hayvan) çıkarır ve diriden de ölü (insandan nutfe, kuştan yumurta, yahud hayattan sonra ölüm) çıkarır. Toprağa, ölümünden (kuruduktan) sonra hayat verir; (onda nebatlar bitirir). Siz de kabirlerinizden böyle (öldükten sonra diriltilip) çıkarılacaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Allah’ın kudretine delâlet eden alâmetlerindendir ki, sizin aslınız olan Âdem’i bir topraktan yarattı. Sonra da siz bir insan olunca, çoğalıp yayılıyorsunuz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Yine O’nun alâmetlerindendir ki, kendilerine meyil ve ülfet edesiniz diye, sizin için, kendi cinsinizden zevceler yarattı, ve aranızda bir sevgi ve bir merhamet icatetti. Şüphesiz ki bunda, düşünecek bir kavim için (ibret alacak) alâmetler var...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin birbirinden ayrı olması da O’nun (azamet ve kudretine delâlet eden) alâmetlerindendir. Şüphesiz ki bunlarda, bilenler için ibretler var...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Gece ile gündüz uyumanız (istirahat etmeniz) ve fazlından rızık aramanız da O’nun (kudret) alâmetlerindendir. Şüphesiz ki bunda, (ibret kulağı ile) dinliyen bir kavim için ibretler var...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Yine O’nun (kudretinin) alâmetlerindendir ki, size (ıslanır veya şimşeğe çarpılırsınız endişesiyle) hem korku, (ekinleriniz sulanır diye) hem arzu vermek için şimşeği gösteriyor. Gökten bir yağmur indiriyor da onunla arza, ölümünden (kuruduktan) sonra can veriyor (yeşertiyor). Şüphesiz bunda, aklını gereği üzre kullanacak bir kavim için ibretler var...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Yine göğün ve yerin, O’nun emriyle durması (kudretinin) alâmetlerindendir. Sonra (kıyamette) sizi (İsrafil lisanı ile) bir defa çağırdığı zaman hemen kabirlerden çıkacaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Mahlûkatı ilkin yaratıb sonra (kıyamette) onu diriltecek olan O’dur, ki bu (öldükten sonra diriltme, ilk yaratılıştan) O’na daha kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce sıfat O’nundur ve O, Azîz’dir= her şeye gâlibdir, Hakîm’dir= hükmünde hikmet sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
(Allah’ın, mülkünde ortağı olmadığını iyice anlamanız için), O size kendinizden (şöyle) bir temsil yaptı: Size rızık olarak verdiğimiz şeylerde, sahib olduğunuz köleler, size ortaklar değildir; (böyle kölelerinizi mallarınıza ortak yaparak onları sizinle bir tutmazken Allah’ın bazı kullarını ve yaratıklarını O’na nasıl ortak yaparsınız?) Siz (ve onlar), mallarda hiç musavi olur da aranızda birbirinizden, (tek başına mala sahib olma endişesiyle) korktuğunuz gibi, onlardan (kölelerinizden) korkar mısınız? (O halde kölelerinizden bu şekilde korkmaz ve mallarınıza da onları ortak etmeye razı olmazsanız, kullarım olan bazı kimselere, ortaklarım diye ibadet etmekle onların ilâhlarınız olmasına nasıl razı olursunuz?) İşte (kudret ve vahdaniyyetimize delâlet eden) alâmet ve delillerimizi, aklını kullanıb ibret alacak bir kavim için böyle açıklarız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Doğrusu (şirke varmakla nefislerine) zulmedenler, cahil oldukları halde hevalarına uydular. Artık Allah’ın saptırdığı kimseyi, kim hidayete (Allah’ın dinine) erdirebilir? O kâfirler için (Allah’ın azabını engelliyecek) yardımcılardan da (hiç kimse) bulunmaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
O halde (ey Rasûlüm), gerçek müslüman (muvahhid) olarak kendini dine doğrult, (başka şeye iltifat etme); Allah’ın dinine ki, insanları onun üzerine yaratmıştır (zira herkes, hak dini kabul edebilecek yaratılıştadır). Allah’ın yarattığı bu dini değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu, (hak dinin İslâm olduğunu) bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Hep Allah’a dönüb itaat edin, O’ndan korkun ve namaza devam edin; müşriklerden olmayın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
O müşriklerden ki, (emredildikleri) dinlerini (terk edib ihtilâfa düştüler ve onu) parçalara ayırdılar; böylece öbek öbek olmuşlardır. Her din sahibi (grup), kendindeki dine güvenmektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
İnsanlara bir zarar değdiği vakit, (her şeyden geçerek yalnız) Rablerine dönüb yalvarırlar, dua ederler. Sonra (Allah), katından onlara bir nimet taddırınca, bakarsın ki, içlerinden bir kısmı Rablerine ortak koşuyorlar (putlara taparak, küfür yollarına saparak Allah’a eş ediniyorlar);Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Kendilerine verdiğimiz nimetleri inkâr etmek için (bunu yaparlar). Haydi zevk edib yaşayın, yakında (ahirette size ne yapılacağını) bileceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Yoksa, biz o müşriklere bir hüccet (kitab) indirdik de, Allah’a ortak koşmalarını o mu söylüyor?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Bir de insanlara bir nimet taddırdığımız zaman, şımarıb ferahlanırlar. Kendi ellerinin yaptığı günahlar yüzünden onlara bir fenalık isabet edince de hemen (Allah’ın rahmetinden) ümidlerini keserler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Görmediler mi ki, Allah dilediğine rızkı genişletir, hem de sıkar? Şüphesiz bunda, iman edecek bir kavim için (ibret alınacak) alâmetler var...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
O halde (sılâ yapmak, iyilik etmek, nafaka vermek suretiyle) akrabaya hakkını ver; yoksula ve yolcuya da... Bunlara hakkını vermek, Allah’ın rızasını istiyenler için daha hayırlıdır. Azabdan kurtulanlar da işte onlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz, Allah katında artmaz. Allah’ın rızasını dileyerek verdiğiniz zekât ise; işte bunu yapanlar, (dünyada mallarının bereketini, ahirette sevablarını) kat kat artıranlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Allah O’dur ki, sizi yarattı; sonra size rızık verdi; sonra sizi öldürür; sonra sizi (kabirlerinizden) diriltir. (Ey Mekke müşrikleri, Allah’ın ortakları zannettiğiniz) sizin putlarınızdan, bunlardan bir şeyi yapacak var mı? Allah, onların işledikleri şirkten münezzehtir ve çok yücedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
İnsanların kendi ellerinin (irade ve ihtiyarlarıyla) yaptıkları işler (günahlar) yüzünden, karada ve denizde fesad meydana çıktı ki, Allah, işledikleri günahlardan bir kısmının cezasını (dünyada) onlara taddırsın. Olur ki (küfürden ve işledikleri günahlardan tevbe ederek) dönerler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
(Ey Rasûlüm, Mekke’lilere) de ki: Yer yüzünde gezib dolaşın da, bundan evvelkilerin akıbeti nasıl olmuş, bir bakın (ve nasıl helâk edildiklerini bir düşünün). Onların çoğu müşrikler idi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Hiç kimsenin geri çeviremiyeceği Allah’ın o (azab) günü (kıyamet) gelmezden önce, yüzünü (zatını ve amelini) dosdoğru dine, İslâm, dinine doğrult ve sabit ol. O gün (kıyamette insanlar) birbirlerinden ayrılırlar, (bir fırka cennete, bir fırka da cehenneme gider).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Kim kâfir olursa, küfrü kendi aleyhinedir. Kim de salih amel işlerse, (sevablarını cennetde) kendileri için döşemiş olurlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Çünkü (Allah), iman edib de salih ameller işliyenlere fazlından mükâfat verir. Elbette o kâfirleri sevmez, yaptıklarına razı olmaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
(Allah’ın kudret ve vahdaniyyetine delâlet eden) alâmetlerindendir; rüzgârları, (yağmuru) müjdeleyiciler olarak göndermesi. Hem size (yağmur sebebiyle) nimetinden taddırmak için, hem emriyle (ve rüzgârlar vasıtasıyla) gemiler akmak için, hem Allah’ın fazlından kazanç aramanız (deniz ticareti yapmanız) için; hem de olur ki şükredersiniz diye...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
(Ey Rasûlüm), gerçekten biz, senden evvel bir çok peygamberleri kavimlerine gönderdik de, onlara, (hak peygamber olduklarını isbat eden apaçık) delillerle vardılar. Fakat (onlar iman etmedikleri için) o günah işliyenlerden biz intikâm aldık. Müminlere, (kendilerini peygamberlerle beraber kurtarmak suretiyle) yardım etmek üzerimize bir hak oldu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Allah O’dur ki, rüzgârları gönderir de (yağmurla yüklü) bir bulut kaldırır. Sonra onu gökte dilediği gibi yayar ve onu parça parça yapar. Derken yağmuru görürsün, (bulutların) aralarından çıkar. Nihayet onu, kullarından dilediği kimselere döküverdi mi, hemen (yağmur sebebiyle yüzleri güler) sevinirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Şimdi bak, Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünden (kuruduktan) sonra nasıl diriltiyor (yeşertiyor)? Şübhe yok ki yeryüzünü kuruduktan sonra dirilten, elbette ölüleri (kabirlerinden) diriltir. O, her şeye kadirdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Doğrusu biz, (ekinleri üzerine kurutucu veya dondurucu) bir yel göndersek de, o ekini sararmış görseler, muhakkak ardından Allah’ı ve nimetlerini inkâra koyulurlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Bunun için sen (Ey Rasûlüm, onlar) arkalarını dönmüş giderlerken, (hakka olan) o daveti, (kalbleri) ölülere duyuramazsın ve sağırlara da işittiremezsin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Körleri, (kalbleri kör olanları) da, sen, sapıklıklarından ayırıb doğru yola iletici değilsin. Sen ancak ayetlerimize iman edeceklere (davetini) duyurursun da, onlar İslâma gelir, selâmeti bulurlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Allah O’dur ki, sizi zayıf bir nutfeden yarattı; sonra bu za’fiyetin arkasından bir kuvvet (güçlü bir insan) yaptı; sonra bu kuvvetin arkasından (yine) bir za’fiyet ve ihtiyarlık meydana getirdi. O, dilediğini yaratır. O, Alîm’dir= kulların bütün hallerini bilir, Kadîr’dir= bütün değişikliklerini yapmağa gücü yeter.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Kıyamet kopacağı gün, mücrimler (Allah’a eş koşanlar) bir saatten fazla (kabirde veya dünyada) durmadıklarına yemin ederler. Onlar (dünyada iken de, doğruluktan yalan söylemeye), işte böyle çevriliyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Kendilerine ilim ve iman verilenler (peygamberler, melekler ve müminler, o kıyamet gününde kâfirlere şöyle) diyeceklerdir: "- Doğrusu, Allah’ın kitabınca (ilim ve kazası üzere, yahud Kur’an’daki beyanına göre) ba’s (kıyamet) gününe kadar durdunuz. İşte bu ba’s günüdür; fakat siz bunu (dünyada tasdik etmiyordunuz.) bilmiyordunuz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Artık o kıyamet günü, o kâfirlere özür dilemeleri fayda vermez ve dertlerinin çaresine bakılmaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Gerçekten biz bu Kur’an’da, insanlar için, her çeşit misalden beyan ettik. Şübhe yok ki (ey Rasûlüm), sen onlara (istedikleri gibi gökten başka) bir ayet de getirsen, o küfre varanlar mutlaka: "- Siz (ey peygamberler ve müminler), ancak yalan uyduranlarsınız." diyeceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Allah’ın vahdaniyyetini bilmiyenlerin (O’nu tasdik etmiyenlerin) kalblerini Allah böyle mühürler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
(Ey Rasûlüm, o kâfirlerin eziyetlerine ve düşmanlıklarına karşı) şimdi sen sabret, zira Allah’ın (zafer) vaadi muhakkak tahakkuk edecektir. Sakın ahirete imanları olmıyanlar, (sabrı terk etmek suretiyle) seni hafifliğe götürmesinler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster