1. Elif - Lâm - Mîm. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. (2-3-4-5) Rûm (Romalı)lar yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. (Ama) onlar bu yenilgiden sonra birkaç yıl (üç ilâ dokuz veya üç ilâ yedi) içinde üstünlük sağlayacaklardır. Bundan önce de, sonra da buyruk Allah’ındır ve işte o gün mü’minler Allah’ın yardımına sevinecekler. Allah dilediğine yardım eder. O çok üstündür, çok güçlüdür, çok merhamet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. (2-3-4-5) Rûm (Romalı)lar yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. (Ama) onlar bu yenilgiden sonra birkaç yıl (üç ilâ dokuz veya üç ilâ yedi) içinde üstünlük sağlayacaklardır. Bundan önce de, sonra da buyruk Allah’ındır ve işte o gün mü’minler Allah’ın yardımına sevinecekler. Allah dilediğine yardım eder. O çok üstündür, çok güçlüdür, çok merhamet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. (2-3-4-5) Rûm (Romalı)lar yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. (Ama) onlar bu yenilgiden sonra birkaç yıl (üç ilâ dokuz veya üç ilâ yedi) içinde üstünlük sağlayacaklardır. Bundan önce de, sonra da buyruk Allah’ındır ve işte o gün mü’minler Allah’ın yardımına sevinecekler. Allah dilediğine yardım eder. O çok üstündür, çok güçlüdür, çok merhamet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. (2-3-4-5) Rûm (Romalı)lar yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. (Ama) onlar bu yenilgiden sonra birkaç yıl (üç ilâ dokuz veya üç ilâ yedi) içinde üstünlük sağlayacaklardır. Bundan önce de, sonra da buyruk Allah’ındır ve işte o gün mü’minler Allah’ın yardımına sevinecekler. Allah dilediğine yardım eder. O çok üstündür, çok güçlüdür, çok merhamet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Bu, Allah’ın verdiği bir sözdür. Allah verdiği sözünden caymaz. Ama ne var ki insanların çoğu (bu gerçeği) bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. Onlar Dünya hayatının bir dış tarafını bilirler. Onlar Âhiret’ten oldukça habersizdirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Kendi kendilerine düşünmediler mi ki, Allah gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hakk ile ve (kendi katında) belirlenmiş bir süreye kadar (takdîr edip) yaratmıştır. (Ne yazık ki) insanların çoğu Rablarına kavuşmayı inkâr ederler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Onlar yeryüzünde gezip de kendilerinden önceki (millet)lerin sonlarının ne olduğuna bakmıyorlar mı ? Ki onlar kuvvetçe bunlardan üstün idiler, üstelik yeryüzünü kazıp sürmüşler, toprağı alt-üst etmişler ve (bulundukları) yeri bunlardan daha çok bayındır hale getirmişlerdi. Peygamberleri onlara açık belgelerle, mu’cizelerle gelmişlerdi. Allah onlara haksızlık eder olmadı; ama onlar kendilerine zulmettiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Sonra da kötülük İşleyip onu huy edinenlerin sonu (ne fena olmuştur). Çünkü onlar Allah’ın âyetlerini yalanlamışlar ve onunla alay etmişlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. Allah, önce halkı (veya hilkati) meydana getirir. Onu (öldükten) sonra geri çevirir. Sonra da ancak O’na döndürüleceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. Kıyamet saati gelip çattığı gün suçlu günahkârlar umutsuz olurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. (Allah’a) koştukları ortakları, onlar için hiç de şefaatçi değillerdir. Onlar (ister istemez o gün) o ortaklarını inkâr ve reddedip dururlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Kıyamet kopacağı gün, evet o gün (putperestlerle putları, mü’minlerle kâfirler, suçlu günahkârlarla suçsuzlar) birbirlerinden (seçilip) ayrılırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Artık dosdoğru İmân edip İyi-yararlı amellerde bulunanlar Cennet bahçelerinde ağırlanıp neşelenirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. İnkâr edenlere; âyetlerimizi ve Âhiret’te bana kavuşmayı yalanlıyanlara gelince: İşte onlar azâb İçin hazır duruma getirilmişlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. O halde akşamlarken, sabahlarken Allah’ı tesbîh edin (O’nun için namaz kılın). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. Hamd (her türlü güzel övgü) göklerde de, yerde de O’na mahsustur, (övülmeğe ancak O lâyıktır). İkindi vaktinde de, öğleye girerken de (O’nu tesbîh edin, namaz kılın). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. O, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. Yeryüzüne (kuruyup) ölgünleştikten sonra hayat verir ve işte siz de böylece (kabirlerinizden) çıkarılacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. O’nun (varlığına ve kudretinin yüceliğine delâlet eden) açık belgelerinden biri de, sizi topraktan yaratmasıdır. Sonra da siz insan olarak (yeryüzüne) yayılırsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. O’nun açık belgelerinden biri de, size kendinizden eşler yaratmasıdır ki, onlarla sükûnet bulup huzura kavuşursunuz. Aranızda sevgi ve rahmet meydana getirmiştir. Şüphesiz ki bunda düşünebilen bir millet için öğütler, ibretler ve deliller vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. O’nun açık belgelerinden biri de, gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olmasıdır. Şüphesiz ki bunda ilim adamları için deliller, ibretler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. O’nun açık belgelerinden biri de, gece ve gündüz (gerektiğinde) uyumanız ve O’nun geniş lûtfundan (geçiminizi) arzulayıp aramanızdır. Şüphesiz ki bunda işitebilen bir millet için öğütler ve ibretler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. O’nun açık belgelerinden biri de, size korku ve umut vermek için şimşeği göstermesi ve gökten su indirip öldükten sonra yeryüzüne hayat vermesidir. Doğrusu bunda aklını kullanan bir millet için deliller ve ibretler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. O’nun açık belgelerinden biri de, göğün ve yerin O’nun buyruğuyla (yörüngelerinde hareketlerini sağlayıp) durmasıdır. Sonra da sizi bir defa çağırınca hemen yerden çıkarsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Göklerde ve yerde bulunan (her şey) O’na aittir. Hepsi de (ister istemez) O’nun buyruğuna boyun eğip itaat etmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Önce halkı yaratan, (oldurduktan) sonra da diriltip (hayata) çeviren O’dur. Bu da O’na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce misaller, en bedi sıfatlar O’nundur. O çok güçlüdür, çok üstündür ve hikmet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Allah size kendinizden bir misâl veriyor: Size rızık olarak verdiğimiz nesnelerde sahibi bulunduğunuz kölelerinizden ortaklarınız bulunsa, ortaklık konusunda birbirinizden korkup endişelendiğiniz gibi onlardan korkarak sizinle onların eşit olmasını ve kendinizi saydığınız gibi onları saymanızı ister misiniz ? İşte biz böylece âyetlerimizi aklını kullanan bir millete bir bir açıklarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. Ne var ki zulmedenler, bilgisizce kendi heveslerine uymuşlardır. Allah’ın saptırdığını kim doğru yola iletebilir? Bu durumda onlara yardımcılar da yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. Sen artık yüzünü Hakk’a yönelmiş bir birleyici olarak dine çevir ki bu. Allah’ın sağladığı bir mayadır, insanları onun üzerine yaratmıştır. Allah’ın yaratışında hiçbir değişme, değiştirme bulunmaz. İşte en doğru en sağlam din budur! Ama insanların çoğu bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Gönülden kendinizi Allah’a verin, O’ndan korkup (kötülük ve azgınlıktan, sapıklık ve nankörlükten) sakının; namazı dosdoğru kılın ve sakın müşriklerden (Allah’a ortak koşanlardan) olmayın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Onlar ki, dinlerini parçalayıp gruplara ayrıldılar ve her grup benimsediği şeyle sevinmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. (33-34) İnsanlara bir zarar dokununca gönülden yönelerek Rablarına yalvarırlar. Sonra da kendi katından onlara bir rahmet tattırınca, bir de bakarsın ki onlardan bir kısmı Rablarına ortak koşarlar. Böylece kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük ederler. Öyle ise eğlenip yararlanın yararlanabildiğiniz kadar, ileride (gerçeği) anlayıp öğreneceksiniz (ama neden sonra). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. (33-34) İnsanlara bir zarar dokununca gönülden yönelerek Rablarına yalvarırlar. Sonra da kendi katından onlara bir rahmet tattırınca, bir de bakarsın ki onlardan bir kısmı Rablarına ortak koşarlar. Böylece kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük ederler. Öyle ise eğlenip yararlanın yararlanabildiğiniz kadar, ileride (gerçeği) anlayıp öğreneceksiniz (ama neden sonra). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. Yoksa biz onlara ortak koşmakta oldukları hakkında konuşan (bilgi veren) bir belge mi indirdik ? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. İnsanlara bir rahmet (ferahlık ve genişlik) tattırdığımız zaman, onunla sevinirler. Kendilerine ellerinin kazanıp öne sürdüğü bir kötülük dokununca bir de bakarsın ümitsizliğe kapılırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Görmezler mi ki, Allah rızkı dilediğine genişletir ve daraltır. Şüphesiz ki bunda inanan bir millet için öğüt, ibret ve açık delil vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. O halde hısımlara, yoksula, yolda kalmışa (zekât ve sadaka) hakkını ver. Bu. Allah’ın hoşnudluğunu dileyenler için hayırlıdır. Ve işte korktuğundan kurtulup umduğuna kavuşanlar da onlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz Allah yanında artmaz. Allah’ın hoşnudluğunu dileyerek verdiğiniz zekât (böyle değildir). İşte bunlar (zekât verenler onun) karşılığını kat kat artıranlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Allah, O ki, sizi öldürür, sonra da diriltir. Allah’a koştuğunuz eşler-ortaklardan, bunlardan bir şeyi olsun yapabilen (yaratabilen) var mıdır ? Allah onların koştukları ortaklardan münezzehtir ve yücedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. İnsanların elleriyle işledikleri (bilgisizce) işlerden, fenalıklardan dolayı karada ve denizde fesâd ortaya çıktı. Allah da, belki (pişmanlık duyup) dönerler diye işlediklerinin bir kısmının (cezasını) onlara (Dünya’da) tattıracak. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da önce gelip geçenlerin sonunun ne olduğunu bir görün ! Onların çoğu Allah’a eş-ortak koşanlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. Allah tarafından geri döndürülmesi mümkün olmayan (Kıyamet) günü gelmeden önce yüzünü o dosdoğru sapasağlam dine çevir. O gün insanlar gruplar halinde birbirlerinden ayırd edilirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Kim kâfir olursa, küfrü kendi aleyhinedir; kim de iyi-yararlı amellerde bulunursa kendi lehine (Cennet’teki) konakları hazırlamış olurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Bu da Allah’ın, imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanları kendi lütuf ve kereminden mükâfatlandırması içindir. Çünkü Allah gerçekten kâfirleri sevmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Rüzgârları (yağmurun yağacağına, aşılamanın yapılacağına) müjdeciler olarak göndermesi, kendi rahmetinden size tattırması, geminin O’nun buyruğuyla (koyduğu kanunu)yla yüzmesi ve O’nun lütf-u kereminden arzulayıp aramanız, O’nun açık belgelerindendir. Ola ki şükredersiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. And olsun ki senden önce kendi milletlerine peygamberler gönderdik, onlara açık belgelerle, mu’cizelerle geldiler. (Çoğu inanmadı). Biz de günah işleyen suçlulardan intikam aldık. Zaten mü’minlere yardım edip onları başarıya eriştirmek bize düşen bir haktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Öyle Allah ki rüzgârları gönderir de bir bulut kaldırır. Böylece onu nasıl dilerse öyle yayar ve parça parça eder, katlayıp üstüste getirir, derken yağmurun, onun arasından çıktığını görürsün. Kullarından onu dilediğine verince, bir de bakarsın ki seviniverirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. Her ne kadar onlar buluttan önce. yağmur yağmadan evvel ümitsizlik içindeydilerse de.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Artık sen Allah’ın rahmet eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor?! Şüphesiz ki O, ölüleri de elbette diriltecektir. O’nun kudreti her şeye yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. (Sıcak kavurucu) bir rüzgâr göndersek de (bitkileri) sararmış görseler, hemen arkasından nankörlüğe başlarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. Çünkü gerçekten sen ölülere işittiremezsin; arkasını çevirip giden sağırlara da daveti duyuramazsın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Ve sen, körleri sapıklıktan doğru yola çevirecek de değilsin. Sen ancak âyetlerimize inananlara duyurabilirsin ki onlar Müslümanlar (Hakk’a dosdoğru teslimiyet gösterenleridir,. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. Allah’dır ki. sizi oldukça güçsüz (bir madde)derî yarattı. Güçsüzlükten sonra güç verdi, sonra da güçlülüğün arkasından güçsüz kılıp saç aklığı meydana getirdi. O, dilediğini yaratır; O, bilendir, kudret sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. (Beklenen) Kıyamet saati gelip gerçekleşeceği gün, suçlu günahkârlar (Dünya’da veya kabirde) bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (Dünya’da da) hep böyle (haktan gerçekten) çevriliyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. Kendilerine ilim ve imân verilenler ise şöyle derler: «And olsun ki siz Allah’ın Kitab’ında (yazıldığı gibi) yeniden dirilip kalkacağınız güne kadar (orada) kaldınız. İşte yeniden dirilip kalkma günü bugündür. Ama siz (bunu bir türlü) bilip anlayamadınız.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. Zulmedenlerin, o gün özür beyân etmeleri kendilerine fayda vermez ve onlardan Allah’ı (razı edecekleri) bir amel ve davranış da istenmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. Şanıma yemin olsun ki, biz bu Kur’ân’da insanlar için her çeşit misâlden getirdik. And olsun ki sen onlara başka bir âyet (açık belge ya da mu’cize) de getirsen, şüphen olmasın ki o küfredenler, «siz ancak bâtılla (boş anlamsız gerçek dışı şeyhi uğraşanlarsınız» diyecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. İşte kendilerini bilgisizlik içinde bırakanların kalblerini Allah böylece mühürler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. (Ey Peygamber!) Sabret; Allah’ın va’di haktır (mutlaka yerine gelecektir). Kesin kesin İnanmayanlar seni hafife itmesinler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster