Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca kıyametin hâllerinden, Allah’ın kudretine ve birliğine delalet eden kevnî meseleler ile Kureyş kabilesinin İslâm’a karşı olumsuz tutumu konu edilmiştir.
4.
Birkaç yıl içinde. (Onların) Bu (yenilgileri)nden önce de, sonra da emir Allâh’ındır (ferman O’nundur). O gün mü’minler sevinir(ler).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Onlar, sadece şu yakın hayâtın dış yüzünü bilirler; âhiretten ise onlar tamamen gâfildirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Kendi içlerinde hiç düşünmediler mi ki Allâh, göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan her şeyi ancak hak olarak ve belirtilmiş bir süre ile yaratmıştır? İnsanlardan çoğu, Rabblerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Yeryüzünde gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna baksınlar. Onlar, kendilerinden daha güçlü idiler; (sular, madenler çıkarmak, ekin ekmek, ağaç dikmek için) toprağı (kazmış), alt üst etmişler ve onu, bunların imar ettiklerinden daha çok imar etmişlerdi. Onlara da elçileri, deliller getirmişti. Allâh onlara zulmedecek değildi. Fakat onlar, kendi kendilerine zulmediyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Sonra kötülük edenlerin sonu çok kötü oldu. Çünkü Allâh’ın âyetlerini yalanladılar. Ve onlarla alay ediyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
İnanıp iyi işler yapanlar, onlar (çiçekli, ırmaklı) bir bahçe içinde neş’elendirilirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
Fakat inkâr edip âyetlerimizi ve âhiret buluşmasını yalanlayanlara gelince, onlar da (tutuklanıp) azâbın içine getirilirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Öyle ise akşama girdiğiniz zaman da, sabaha erdiğiniz zaman da tesbih Allâh’ındır (O’nun şanının yüceliği anılır).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
(Allâh), ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır; yeri ölümünden sonra diriltir. İşte siz de (bedensel hayâta) öyle çıkarılacaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
O’nun âyetlerinden (gücünün işâretlerinden) biri sizi topraktan yaratmasıdır. Sonra siz, (yeryüzüne) yayılan insan(lar) oluverdiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
O’nun âyetlerinden biri de, size nefislerinizden, sâkinleşeceğiniz eşler yaratması ve aranıza sevgi ve acıma koymasıdır. Şüphesiz bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
O’nun âyetlerinden biri de göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin değişik olmasıdır. Şüphesiz bunda, bilenler için ibretler vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
O’nun âyetlerinden biri de, geceleyin ve gündüzün uyumanız ve O’nun lutfundan (nasibinizi) aramanızdır. Şüphesiz bunda, işiten bir toplum için ibretler vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
O’nun âyetlerinden biri de, size, korku ve umut vermek için şimşeği göstermesi, gökten bir su indirip onunla ölümünden sonra yeri diriltmesidir. Şüphesiz bunda, aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
O’nun âyetlerinden biri de göğün ve yerin, kendisinin buyruğuyla durmasıdır. Sonra sizi yerden bir tek da’vetle çağırdığı zaman bir de bakarsınız ki çıkıyorsunuz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Yaratmağa başlayan O’dur. Sonra onu çevirip yeniden yapar. Bu, O’na daha kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce durum O’nundur (En büyük kudret ve şeref misali O’dur). O, üstündür, hüküm ve hikmet sâhibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Size kendinizden bir misal verdi: (Bakın) size verdiğimiz rızıklarda; sizin ellerinizin altında bulunan(köleler, hizmetçi)lerden sizinle eşit derecede (yönetim hakkına sâhip) olan, birbiriniz(in hakkına dokunmak)dan çekindiğiniz gibi onlar(ın hakkına dokunmak)dan da çekindiğiniz ortaklar var mı (ki tutup kendi mülkümüzde, saltanatımızda bize ortaklar atfediyorsunuz, kendi kullarımızı, yaratıklarımızı bize eş koşuyorsunuz)? İşte biz, aklını kullanan bir toplum için âyetleri böyle açıklıyoruz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Hayır, zulmedenler, bilgisizce keyiflerine uydular. Allâh’ın şaşırttığını (Allâh’ın gönderdiği hidâyete uymadığı için düştüğü sapıklığında terk ettiği kimseyi) kim yola getirebilir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Sen yüzünü, Allâh’ı birleyici olarak doğruca dine çevir: Allâh’ın yaratma yasasına (uygun olan dine dön) ki, insanları ona göre yaratmıştır. Allâh’ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din odur. Fakat insanların çoğu bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Yalnız O’na yönelin ve O’ndan korkun; namazı kılın ve (Allah’a) ortak koşanlardan olmayın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
(O ortak koşanlardan olmayın ki onlar) Dinlerini parçaladılar ve bölük bölük oldular. Her parti kendi yanındakiyle sevin(ip övün)mektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
İnsanlara bir zarar dokundu mu, Rablerine yönelerek O’na yalvarırlar. Sonra (Rableri), onlara kendinden bir rahmet taddırınca, hemen onlardan bir grup, Rablerine ortak koşarlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
(Böyle yaparlar) ki kendilerine verdiğimiz (ni’met)e karşı nankörlük etsinler. Şimdi zevk içinde yaşayın bakalım, yakında (sonunuzun ne olduğunu) bileceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman onunla sevinirler. Elleriyle yapıp öne sürdükleri(işleri)nden dolayı onlara bir kötülük erişince de, derhal umutsuzluğa düşerler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Görmediler mi, Allâh dilediğine rızkı genişletiyor da, daraltıyor da. Şüphesiz inanan bir toplum için bunda ibretler vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Akrabâya, yoksula, yolcuya (zekât ve sadakadan) hakkını ver. Allâh’ın yüzünü (rızâsını) isteyenler için bu, daha hayırlıdır ve onlar başarıya erenlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
İnsanların malları içinde, artması için verdiğiniz ribâ, Allâh katında artmaz. Ama Allâh’ın yüzünü (O’nun rızâsını) isteyerek verdiğiniz zekât(a gelince); işte (onu verenler sevâplarını ve mallarını) kat kat artıranlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Allâh sizi yarattı, sonra besledi, sonra öldürüyor, sonra diriltiyor. Ortaklarınız içinde bunlardan birini yapan var mı? O, onların ortak koştukları şeylerden uzak ve yücedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
İnsanların elleriyle kazandıkları (günâhları) yüzünden, karada ve denizde fesat çıktı. Belki dönerler diye, (Allâh) onlara, yaptıklarının bir kısmını taddırıyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
De ki: "Yeryüzünde gezin, öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakın." Onların da çoğu ortak koşanlardan idi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Allah’tan, geri çevirilmesi mümkün olmayan gün gelmezden önce, yüzünü dosdoğru dine yönelt. O gün (insanlar) bölük bölük ayrılırlar (bir bölük cennete, öbür bölük ateşe gider).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Kim inkâr ederse, inkârı kendi aleyhinedir. İyi bir iş yapanlar da (cennette) kendileri için yer hazırlamaktadırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Tâ ki Allâh, inanıp iyi işler yapanları lutfundan mükâfâtlandırsın. Doğrusu O, kâfirleri sevmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
O’nun âyetlerinden biri de (şudur): Rüzgârları (yağmurun) müjdeleri olarak gönderir ki size rahmetinden biraz taddırsın, gemiler buyruğuyla yürüsün ve siz O’nun lutfundan arayasınız da (verdiği ni’metlere) şükredesiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Andolsun ki, biz senden önce de elçileri kavimlerine gönderdik; onlara deliller getirdiler ve biz, (onları dinlemeyip) suç işleyenlerden öc aldık. (Elbette alırız, çünkü) mü’minlere yardım etmek, üzerimize borç idi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Allâh, rüzgârları gönderir, bulutu kaldırır; sonra onu gökte dilediği gibi yayar ve parça parça eder; arasından yağmurun çıktığını görürsün. Derken, onu kullarından dilediğine uğratınca hemen sevinirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Allâh’ın rahmetinin eserlerine bak ki, nasıl yeri ölümünden sonra diriltiyor? Şüphe yok ki, O, ölüleri de diriltecektir, O her şeye kâdirdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Andolsun bir rüzgâr, göndersek de o (eki)ni sararmış görseler, ondan sonra nankörlük etmeğe başlarlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Sen de ölülere söz dinletemezsin; arkalarını dönüp giden sağırlara çağrıyı işittiremezsin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Ve sen, körleri de sapıklıklarından çıkarıp yola getiremezsin. Sen ancak, âyetlerimize inananlara işittirirsin de onlar müslüman olurlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Allah’tır ki sizi zayıflıktan yarattı. Sonra zayıflığın ardından (size) bir kuvvet verdi. Sonra kuvvetin ardından da zayıflık ve ihtiyarlık verdi. Allâh, dilediğini yaratır, O, bilendir, gücü yetendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
(Duruşma) Sâ’at(i) başladığı gün, suçlular, (dünyâda veya Berzahta) bir sâ’atten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar, (dünyâda da haktan) böyle çevriliyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Kendilerine bilgi ve iman verilenler dediler ki: "Andolsun siz, Allâh’ın yazgısınca tâ yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu da dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Artık zulmetmiş olanlara o gün, ne mazeretleri fayda verir ve ne de onlardan rızâ taleb etmeleri istenir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Andolsun biz bu Kur’ân’da insanlara her çeşit misali getirip anlattık. Onlara bir âyet getirdiğin zaman inkâr edenler: "Siz (geleneklerimizi) iptal edenlerden başka bir şey değilsiniz." derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster