Medine döneminde inmiştir. 31 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “insan” kelimesinden almıştır. Aynı âyette geçen “ed-Dehr” kelimesinden dolayı Dehr sûresi diye de anılır. Dehr, zaman demektir. Sûrede başlıca, ahiret hayatıyla ilgili meseleler ve özellikle takva sahiplerinin cennette kavuşacakları çeşitli nimetler konu edilmektedir.
1.
İnsanın üzerine uzun devirden öyle bir zaman gel (ib geç) di ki (o vakit) o, anılmıya değer bir şey bile değildi. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
2.
Hakıykat, biz insanı birbiriyle karışık bir damla sudan yaratdık. Onu imtihan ediyoruz. Bu sebeble onu işidici, görücü yapdık. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
Gerçek, biz ona (doğru) yolu gösterdik. İster şükredici (olsun o), ister nankör (kâfir). Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Hakıykat, biz kâfirler için zincirler, bukağılar, alevlendirilmiş bir ateş hazırladık. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
(O kâfuur) bir pınardır ki onu (ancak) Allahın (velî) kulları içerler. Onu (nereye isterlerse kolayca) akıtırlar, fışkırtırlar. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
(Onlar) adağını yerine getirirler (di), şerri yaygın (ve salgın) olan günden korkarlar (dı). Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
(Yemeğe olan) sevgi (lerine ve iştihâlarına) rağmen yoksulu, yetimi, esîri doyururlar (dı). Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
«Biz, size ancak Allahın yüzü (suyu) için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür istemeyiz», Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
İşte bundan dolayı Allah bu günün şerrinden onları korumuş, (yüzlerine) bir güzellik, (yüreklerine) bir sevine vermiş, Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
(Oraya girin) hepiniz, içinde tahtlar üzerine yaslama (bahtiyarlar) olarak, orada ne bir güneş, ne de bir zemheri görmeyerek, Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Ve gölgeleri onlara yakın, meyveleri de emirlerine (her an ve her suretle) boyun eğdirilmiş olarak. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Etraflarında herdem taze çocuklar dolaşır ki sen onları gördüğün zaman saçılmış birer inci sanırsın! Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Orada herhangi bir yeri gördüğün zaman (büyük) bir ni’met, bol bir (ihtişam ve) saltanat görürsün. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Üzerlerinde ince ve kalın ipekden yeşil elbiseler vardır. Gümüşden bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri de onlara gaayet temiz bir şarab içirmişdir. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
(Bütün) bu (ni’metler) şübhe yok ki sizin için bir mükâfatdır. Sa’yimz meşkûr olmuşdur. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
Ve gecenin bir kısmında Ona secde et. Gecenin uzun bir bölümünde de Onu tesbîh (ve tenzîh) eyle. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Hakıykat, bunlar o çabucak geçen (dünyâyi) severler, önlerindeki o çetin günü bırakırlar. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Biz yaratdık onları. Mafsallarını (uzuvlarını) da biz pekişdirdik. Dilediğimiz vakit yine onları (yaratılışda) tıbkı kendileri gibi yerine getiririz. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
(Bununla beraber) Allah dilemeyince siz (bunu) dileyemezsiniz. Çünkü Allah hakkıyle bilendir, tam bir hukûm ve hikmet saahibidir. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Kimi dilerse rahmetine sokar. Zaalimler (e gelince.) Onlar için elem verici bir azâb hazırlamışdır O. Mealleri KıyaslaSayfada Göster