1. (1-3) Muhakkak insan üzerine gayri mahdut zamandan bir mahdut zaman gelmiştir ki, (o zaman da bilinip) yâdolunmuş bir şey olmamıştı. Şüphe yok ki, Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık, onu imtihan ediyoruz. İmdi onu işitici, görücü kıldık. Muhakkak ki, Biz ona hidâyet yolunu gösterdik, gerek şükredici ve gerek nankör olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. (1-3) Muhakkak insan üzerine gayri mahdut zamandan bir mahdut zaman gelmiştir ki, (o zaman da bilinip) yâdolunmuş bir şey olmamıştı. Şüphe yok ki, Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık, onu imtihan ediyoruz. İmdi onu işitici, görücü kıldık. Muhakkak ki, Biz ona hidâyet yolunu gösterdik, gerek şükredici ve gerek nankör olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. (1-3) Muhakkak insan üzerine gayri mahdut zamandan bir mahdut zaman gelmiştir ki, (o zaman da bilinip) yâdolunmuş bir şey olmamıştı. Şüphe yok ki, Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık, onu imtihan ediyoruz. İmdi onu işitici, görücü kıldık. Muhakkak ki, Biz ona hidâyet yolunu gösterdik, gerek şükredici ve gerek nankör olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Hakikaten Biz kâfirler için zincirler ve bukağılar ve alevlendirilmiş bir ateş hazırladık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Muhakkak ki, hâlisane ibadet sahipleri bir kaseden içerler ki, ona katılmış şey, kâfûr suyudur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Bir çeşmedir ki ondan Allah’ın muttakî kulları içer, onu akıtmakla akıtıverirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. Adaklarını yerine getirirler ve bir günden korkarlar ki onun şerri (etrafa) dağılmış olmuştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Ve taam yedirirler, onu sevdikleri halde yoksullara ve yetimlere ve esir olanlara. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. «Şüphe yok biz size livechillah yediriyoruz, sizden ne bir mükâfaat ve ne de bir teşekkür istemiyoruz» (derler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. «Muhakkak ki, biz Rabbimizden korkarız, bir katı yüzlü, şiddetli günden.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. (11-12) Artık Allah, onları o günün şerrinden korumuştur. Ve onlara bir güzellik ve bir sevinç vermiştir. Ve onları sabrettikleri için cennetle ve ipekli libasla mükâfaatlandırdı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. (11-12) Artık Allah, onları o günün şerrinden korumuştur. Ve onlara bir güzellik ve bir sevinç vermiştir. Ve onları sabrettikleri için cennetle ve ipekli libasla mükâfaatlandırdı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. Orada tahtlar üzerine yaslanırlar, orada ne bir güneş ve ne de bir şiddetli soğuk görürler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Ve onların üzerlerine (o cennetin) gölgeleri yakındır, meyveleri de kemal-i itaatle musahhar bulunmuştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Ve onların üzerlerine gümüşten kaplar ile ve billûrdan küpler ile dolaşılır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Gümüşten billûrlardır, onları muayyen miktarlarda takdir etmişlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. Ve orada bir kadehte içirilirler ki ona katılmış olan, Zencebil’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. Orada bir çeşmeden ki, ona Selsebil denilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. (19-20) Onların etrafında ebedîler olan genç hizmetçiler dolaşır, onları göreceğin zaman onları birer saçılmış inci sanırsın. Ve orada göreceğin zaman, bir nîmet ve bir büyük mülk görmüş olursun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. (19-20) Onların etrafında ebedîler olan genç hizmetçiler dolaşır, onları göreceğin zaman onları birer saçılmış inci sanırsın. Ve orada göreceğin zaman, bir nîmet ve bir büyük mülk görmüş olursun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. (21-22) Onların üzerlerinde ince ve kalın dîbadan yeşil esvap vardır. Ve gümüşten bilezikler ile bezetilmişlerdir ve onlara Rabbleri de gâyet temiz bir şurup içirmiştir. Şüphe yok ki, bu sizin için bir mükâfaat olmuştur ve sizin çalışmanız teşekküre layık bulunmuştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. (21-22) Onların üzerlerinde ince ve kalın dîbadan yeşil esvap vardır. Ve gümüşten bilezikler ile bezetilmişlerdir ve onlara Rabbleri de gâyet temiz bir şurup içirmiştir. Şüphe yok ki, bu sizin için bir mükâfaat olmuştur ve sizin çalışmanız teşekküre layık bulunmuştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. (23-24) Muhakkak ki Biz ancak Biz, Kur’an’ı senin üzerine vakit vakit indirdik. Artık Rabbinin hükmüne sabret ve onlardan bir günahkâra veya bir nanköre itaat etme. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. (23-24) Muhakkak ki Biz ancak Biz, Kur’an’ı senin üzerine vakit vakit indirdik. Artık Rabbinin hükmüne sabret ve onlardan bir günahkâra veya bir nanköre itaat etme. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. Ve Rabbinin ismini sabahleyin ve akşamleyin zikret. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Ve O’nun için geceleyin secde et ve O’na uzunca gecede tesbihte bulun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Şüphe yok ki onlar, peşin olanı severler ve önlerindeki pek ağır bir günü bırakırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Biz onları yarattık ve mafsallarını Biz muhkem bağladık ve dilediğimiz vakitte onları emsalleriyle tebdîl ederiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. Şüphe yok ki, işte bu, bir öğüttür. Artık kim dilerse Rabbine bir yol tutar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. Ve siz dileyemezsiniz, meğer ki, Allah dileyecek olsun. Şüphe yok ki bihakkın bilen, hakîm olan, ancak Allah’tır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Dilediğini rahmetine sokar, zalimlere (gelince) onlar için elem verici bir azab hazırlamıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster