1. Ey insanlar! Rabbinizden (yaptıklarınızın sonucu olarak yaşatacaklarından) korunun! Muhakkak ki o Saat’in depremi çok büyük bir şeydir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. Onu göreceğiniz süreçte, her emziren (besleyici) emzirdiklerini unutur, her hamile yükünü taşıdığını düşürür! İnsanları sarhoşlar olarak görürsün! (Oysa) onlar sarhoş değildirler. Fakat Allâh azabı şiddetlidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. İnsanlardan kimi de Allâh (adıyla işaret edilen) hakkında ilim sahibi olmadan tartışır; her azgın şeytana (saptırıcı fikir sahibine) tâbi olur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Onun (şeytan - kendini yalnızca beden sanma vehmi) hakkında: "Kim onun peşine takılırsa; muhakkak ki o, kişiyi saptırır ve onu alevli ateşin azabına yönlendirir" diye yazılmıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Ey insanlar... Eğer bâ’stan (yeni bir yapıyla yaşama devamdan) şüphe içinde iseniz; (düşünün ki önceden) sizi bir topraktan, sonra spermden, sonra bir genetik yapı, embriyodan, sonra yapısı belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık; açık seçik bildirelim! Dilediğimizi muayyen bir süre rahimlerde tutarız, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarırız, sonra kemâle erme çağınıza ulaşmanız için (gerekeni sağlarız)... Sizden kiminiz (erken yaşta) vefat ettirilir, kiminiz de bildiklerini unutmuş hâlde ömrün rezil çağına bırakılır... Arzı ölü olarak görürsün; ama biz onun üzerine o suyu inzâl ettiğimizde, harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten nebat bitirir (ölü arza hayat veren, sana da verir ölümün sonrasında)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Bu böyledir; çünkü Allâh, O Hak’tır (apaçık ortada olandır)! Muhakkak ki O, ölüleri de (hakikat ilmi ile) diriltir... Çünkü O, her şeye Kaadir’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. O Saat (vefat) muhakkak gelecektir, onda hiç şüphe yoktur. Kesinlikle Allâh, kabirlerde (bedenleri içinde) olan nefsleri (bilinçleri) bâ’s edecektir (yeni bir beden oluşturarak yaşamlarına devam ettirecektir)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. İnsanlardan kimi de Allâh (adıyla işaret edilen) hakkında ilim sahibi olmadan, gerçeğe kılavuzlayanı olmaksızın ve vahyi bilgiye (Esmâ hakikatinden şuura yansıyan bilgiye) dayanmaksızın mücadele eder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Allâh yolundan saptırmak için, hakikate sırtını döner! Dünyada onun için rezillik vardır! Kıyamet sürecinde de ona korkunç yanmanın azabını tattırırız! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. "Bu, senin ellerinle takdim ettiğinin sonucudur! Muhakkak ki Allâh kullara zulmedici değildir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. İnsanlardan kimi de vardır ki, Allâh’a tek taraflı (işine gelen şeyler yönünden) kulluğu kabul eder. Eğer ona bir hayır isâbet eder ise, onunla keyiflenir... Şayet ona bir belâ isâbet eder ise, yüzüstü döner (kulluğunu inkâr eder)... (Böylesinin) dünyası da gelecek yaşamı da yitirilmiştir. İşte bu apaçık hüsranın ta kendisidir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. Allâh dûnundaki ne yararı ne de zararı olmayan şeylere yönelir... İşte bu tam bir (hakikatten) sapmadır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. (O), zararı yararından fazla olana yönelir... O (taptığı) ne kötü bir mevlâ ve ne kötü arkadaştır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Şüphesiz ki Allâh, iman edip imanın gereğini uygulayanları, altlarından nehirler akan cennetlere dâhil eder... Kesinlikle Allâh irade ettiğini yapar (ilminden açığa çıkmasını irade ettiğini kudretiyle oluşturur; İlim - İrade - Kudret). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Kim Allâh’ın (hakikatindeki Esmâ kuvvelerinin) kendisine dünyada ve gelecek yaşamında yardımcı olmayacağını zannediyorsa, bir sebep ile (tefekkürle) semâya (bilincine) yönelsin, sonra (bedensiz sırf bilinç olarak beden bağını) kessin de bir baksın; (kendini yalnızca beden zannetmesiyle düştüğü) tuzağı, öfkelendiği şeyi (Rabbinin kulu olması gerçeğini) ortadan kaldırıyor mu? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. İşte böylece O’nu apaçık delillerle inzâl ettik... Muhakkak ki Allâh kimi dilerse onu hakikate yönlendirir, hidâyet eder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. Muhakkak ki iman edenler, Yahudiler, Sabiiler (Allâh’a inanmayıp yıldızları tanrı kabul edip onlara tapınanlar), Hristiyanlar, Mecusiler (ateşe tapanlar) ve şirk koşanlara gelince; muhakkak ki Allâh, kıyamet sürecinde onların arasını (hak ettiklerine göre) ayıracaktır... Muhakkak ki Allâh her şeye şahittir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. Görmedin mi ki Allâh (O’dur ki), semâlarda kim varsa ve arzda kim varsa; Güneş, Ay, Yıldızlar, Dağlar, Ağaçlar, Dabbeler (yürür canlılar) ve insanlardan birçoğu O’na secde etmede! Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur... Allâh kimi hor-hakir kılarsa, artık onu yüceltecek yoktur... Muhakkak ki Allâh dilediğini yapar. (18. âyet secde âyetidir.) Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Şu iki hasım, Rableri hakkında davalaştılar... Hakikat bilgisini inkâr edenlere gelince, onlar için ateşten elbiseler kesilip biçilmiştir... Kafalarına kaynar su dökülür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. O kaynar suyla, içlerindekiler ve dışları eritilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. Onlar için demirden kamçılar vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. (Hakikati fark etmeleri sonucu içinde bulundukları telâfisi olmayan şartlardan) her çıkmak dilediklerinde, oraya iade olunurlar... "Yanmanın azabını tadın!" (denilir). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. Muhakkak ki Allâh iman edip imanın gereğini uygulayanları, altlarından nehirler akan cennetlere dâhil eder... Orada, altından bilezikler ve inci ile süslenirler... Orada onların elbiseleri, ipektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. Ve onlar hem düşüncenin sağlıklı olanına yönlendirilmişlerdir; hem de Hamiyd](EL HAMİYD... Açığa çıkardığı evrensel kemâlâtı "Veliyy" ismi kapsamında açığa çıkardığı âlem sûretlerince seyredip değerlendirendir! Hamd yalnızca kendisine aittir!)’in (verilenleri değerlendirmenin) yoluna hidâyet olunmuşlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. Muhakkak ki hakikat bilgisini inkâr edenler; hem yerleşik olan hem de dışarıdan gelen insanlar için eşit kılınan Mescid-i Haram’dan ve Allâh yolundan alıkoyanlardır... Kim orada hakikatin gereğine ters düşerek ve zulmederek yanlış yaparsa, ona elim azaptan tattırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Hani biz İbrahim’e Beyt’in mekânını hazırlamıştık da: "Bana bir şeyi ortak koşma! Beytimi, tavaf edenler, (benlikleriyle) ayakta yönelenler ve secde (benliksiz) ile rükû edenler (boyun eğenler) için arındır!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. "İnsanlara haccı yaşamalarını ilan et (Beytullah’a davet et) ki yakın veya derin - uzak yollardan gelen her tür binek aracıyla sana gelsinler." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. "Tâ ki kendileri yararına şahit olsunlar... Kendilerini rızıklandırdığımız kurbanlıkları kurban ederek, bilinen günlerde Allâh’ın ismini zikretsinler... Artık onlardan yeyin ve fakir, muhtaç olanlara da yedirin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. "Sonra (nefslerinin) kirlerine son versinler, adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i Atik’lerini (şerefli - özgür ev’i) çok tavaf etsinler." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. İşte böyle... Kim Allâh’ın saygı gösterilmesi gerekenlerine saygı duyup gereğini uygularsa, bu yaptığı, onun için Rabbinin indînde daha hayırlıdır... Size bildirilenler hariç, en’am (deve, sığır, koyun cinsi) helal kılındı... O hâlde putların pisliğinden ve uydurma fikirlerden kaçının. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Gayrını ona şirk koşmaksızın, Allâh için hanîfler (dûnunda bir tanrı düşünmeyenler) olun! Kim Esmâ’sıyla hakikati olan Allâh’a ortak koşarsa, o sanki semâdan düşmüş de kendisini kuş kapıyor yahut rüzgâr onu uzak bir mekâna atıp sürüklüyor gibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. İşte böyle... Kim Allâh’ın kurallarına saygı duyup uyarsa, muhakkak ki o, şuurun korunmak istemesi sonucudur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. Onlarda sizin için belli bir ömür süresince faydalar vardır... Sonra onların varacakları yer Beyt-i Atik’tir (en eski şerefli hür ev - Beytullah - kalp). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. Allâh ismini anmaları için, kurbanlıklarla rızıklandırdığımız her ümmete bir mensek (ibadet yeri - Rahmânî hakikatin gereği) kıldık... Sizin ilâh olarak düşündüğünüz, Ulûhiyet sahibi TEK’tir! Bu durumda O’na teslimiyetinizin farkında olun! Teslimiyet ve itaati fark etmeye müsait olanları müjdele! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. Onlar ki, "Allâh" anıldığında o anlam şuurlarında haşyet oluşturur... Kendilerine isâbet edenlere sabredenler ve salâtı ikame edenlerdir... Kendilerini beslediğimiz yaşam gıdalarından, başkalarına da bağışlarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Develeri de sizin için Allâh’ın kurallarından kıldık; sizin için onlarda hayır vardır... Ön ayaklarından biri bağlı olarak ayakta iken, Allâh’ın ismini zikredin (hatırlayın)... Yere yıkıldıklarında da, onlardan yeyin ve orada bulunanlara da, isteyen kimseye de yedirin... İşte böylece onları size boyun eğdirdik ki şükredesiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Onların etleri de kanları da Allâh’a asla erişmez; fakat sizden O’na takva (itaatle elde edilecek yararlar) ulaşır... İşte böylece (Allâh) onları size boyun eğdirdi ki; size hakikati fark ettirdiği kadarıyla Allâh’ı tekbir edesiniz... Muhsinleri müjdele! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Muhakkak ki Allâh iman edenlere sahip çıkar! Muhakkak ki Allâh hiçbir hain (emanete ihanet eden) ve nankörü (verileni değerlendirmeyeni) sevmez! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. Kendileri ile savaşılan kimselere, (savaş için) izin verilmiştir... Zulme uğradıkları içindir bu! Muhakkak ki Allâh onları zafere ulaştırmaya Kaadir’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Onlar ki yurtlarından haksız yere sırf: "Rabbimiz Allâh’tır" dedikleri için çıkarıldılar... Eğer Allâh, insanların bir kısmıyla bir diğer kısmını defetmeseydi; manastırlar, kiliseler, havralar ve içlerinde Allâh isminin çokça zikredildiği mescitler elbette yıkılırdı... Allâh kendisine (tefekkür, riyâzat ve mücahede ile) yardım edene elbette yardım eder (Esmâ kuvvelerini kullandırtır)... Muhakkak ki Allâh Kaviyy’dir, Aziyz’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. Onlar, eğer kendilerine arzda yer verirsek; salâtı ikame ederler, zekâtı verirler, doğrulukla hükmedip, çirkin davranışlardan engellerler... İşlerin sonu Allâh’a aittir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. Eğer seni yalanlıyorlar ise; (bil ki) onlardan önce Nuh’un halkı, Ad ve Semud da yalanlamıştı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. İbrahim’in halkı ve Lût’un halkı da (yalanlamıştı). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Ashab-ı Medyen de (yalanlamıştı)... Musa da yalanlandı... Ben de o hakikat bilgisini inkâr edenlere mühlet verdim, sonra onları yakaladım... Beni inkâr etmenin sonucunu yaşatmam nasıl oldu! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Nice zâlim şehir vardı ki, haksızlıkta aşırı gitmeleri sonucu onları helâk ettik... Artık çatıları, duvarları üstüne çökmüş... Geride kullanılmaz kuyular ve yıkılmış saraylar kalmış. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Değerlendirecek şuurları yahut algılayacak kulakları yok muydu ki, arzda gezip ibret almadılar! Gerçek ki gözler kör olmaz, içlerindeki (beyinlerindeki) kalp gözleri körleşir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. Senden azabını acele istiyorlar... Allâh vaadinden asla caymaz! Muhakkak ki Rabbinin indînde bir gün, size göre bin yıl gibidir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Zâlim oldukları için, kendilerine mühlet verdiğim nice şehir vardı... Hepsini yakaladım... Dönüş sadece banadır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. De ki: "Ey insanlar... Kesinlikle Ben, sizin için net açıklama yapan bir uyarıcıyım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. İman edip imanın gereği yararlı çalışmalar yapmış kimseler için, bağışlanma ve cömert bir yaşam gıdası vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. Etkisiz kılmak amacıyla işaretlerimizi iptal için koşuşanlara gelince; işte onlar cehennem halkıdır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. Senden önce hiçbir Rasûl (hakikat ve marifetlerden haberdar eden) ve hiçbir Nebi (ilâhî hükümleri ulaştıran) irsâl etmedik ki, o (şuurundaki idrakı gereği) temenni ettiğinde, onun idealine, şeytanı (beşerî yanını oluşturan oluşmuş benliği - bilinci) bir fikir ilka etmiş olmasın! Allâh (Esmâ hakikati şuuruna yansıyarak), şeytanın ilkasını geçersiz kılar; sonra da kendi işaretlerini en sağlıklı kesin şekilde yerleştirir! Allâh Aliym’dir, Hakiym’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Şeytanın ilkası olan (amigdala etkisindeki oluşmuş benlik - bilinç veri tabanından gelen) fikir, sağlıklı düşünemeyen ve şuurları örtülmüş (melekî kuvveleri - kudsî hakikati örtülmüş; bedenî zevkler, nefsanî şehvetlere düşkün) olan kimseler için, sınav objesi oluşturması içindir... Muhakkak ki zâlimler dönüşü olmayan yoldadırlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. Ayrıca da kendilerine ilim verilenler, onun (şuurlarına yansıyanın) Rabbinden hak olduğunu bilsinler de Ona iman etsinler ve Ona şuurları hûşu duysunlar... Muhakkak ki Allâh iman etmiş kimseleri hakikate yönlendirendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. Hakikat bilgisini inkâr edenler ise, kendilerine ansızın ölüm gelinceye kadar yahut umutların boşa çıkacağı sürecin azabı gelinceye kadar, O’ndan (Teklik’ten) şüphe içinde kalmaya devam edecek... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. O süreçte mülk (tüm var olanlar) Allâh içindir; aralarında hüküm verir! İman edip gereğince çalışmalar yapanlar, nimet cennetlerindedirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. Hakikat bilgisini inkâr edenler ve delillerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar için aşağılayıp, zilleti yaşatan azap vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. Allâh yolunda hicret edip, sonra da öldürülmüş yahut ölmüş olanlara gelince; Allâh onları güzel yaşam gıdalarıyla besler! Evet, Allâh elbette "HÛ"dur! En hayırlı yaşam gıdasıyla besleyendir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. Onları razı olacakları yaşama dâhil eder... Muhakkak ki Allâh Aliym’dir, Haliym’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. İşte böyle... Kim kendisine yapılan eziyete benzeriyle cevap verdikten sonra yeniden aynı eziyete uğrarsa, Allâh ona mutlaka yardım eder... Muhakkak ki Allâh Afüvv’dür, Ğafûr’dur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. İşte böyle... Zira Allâh, geceyi gündüze dönüştürür, gündüzü de geceye (olaylar birbirinin zıddına dönerek devran döner)! Muhakkak ki Allâh Semi’’dir, Basıyr’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. İşte böyle... Zira Allâh; "HÛ"dur! Hak’tır (hakiki varlık)! O’nun dûnunda olan yöneldikleri ise, aslı olmayan (bilinçteki yanlış verinin var sandırdığı) şeylerdir! Muhakkak ki Allâh, Alîy’dir, Kebiyr’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. Görmedin mi ki; Allâh semâdan bir su inzâl etti de arz yemyeşil oluyor... Muhakkak ki Allâh Latiyf’tir, Habiyr’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. Semâlarda ve arzda olan ne varsa O’nun (Esmâ özelliklerinin seyredilmesi) içindir!.. Muhakkak ki Allâh, elbette O, Ğaniyy’dir, Hamiyd’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Görmedin mi Allâh, arzdakileri de denizde akıp giden gemileri de sizin hizmetinize vermiştir... Semâyı (gökten gelecek meteorları) arza çarpmaktan O koruyor... Oluşmasına elverdiği şartları dışında... Muhakkak ki Allâh insanlarda Raûf’tur, Rahıym’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. "HÛ"dur ki sizi (şuurla) diriltti... Sonra sizi ("ben"liğinizden) öldürür, sonra sizi (hakiki ölümsüz hayat ile) diriltir... Muhakkak ki insan sınırlı değerlendirme özelliğine sahiptir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Her ümmete ibadet edecekleri bir mensek (ibadet anlayışı ve şekli) oluşturduk... O hâlde bu konuda seni tartışmaya çekemesinler; (tartışma) sadece Rabbine davet et... Kesinlikle hakikate erdiren yoldasın! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Şayet seninle mücadele ederler ise de ki: "Allâh, yapmakta olduğunuzu (yaratanı olarak) daha iyi bilir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. Allâh, tartıştığınız konuda, kıyamet sürecinde aranızda hükmeder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. Kavradın mı ki; Allâh, semâda ve arzda ne varsa (Esmâ özellikleriyle hepsinin hakikati olarak) hepsini bilir... Muhakkak ki onlar bilgi kapsamındadır... Muhakkak ki o, Allâh’a çok kolaydır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. Allâh dûnunda, kendisinde hiçbir güç olmayan ve dahi kendilerinin de hakkında hiçbir ilimleri bulunmayan şeye tanrı niyetine tapınıyorlar! Zâlimler için bir yardımcı yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. Onlara âyetlerimiz apaçık kanıtlar hâlinde tilâvet edildiğinde, hakikat bilgisini inkâr edenlerin yüzlerinde inkârı, reddi görürsün! Neredeyse, delillerimizi kendilerine bildirenlere saldırıp çullanacaklar... De ki: "Size ondan daha kötüsünü haber vereyim mi? Ateş (sizi yakacak olan)! Allâh, onu hakikat bilgisini inkâr edenlere vadetmiştir... O ne kötü dönüş yeridir!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. Ey insanlar! Bir ibretlik misal verildi; onu dinleyin... Allâh dûnunda yöneldikleriniz, bir araya toplansalar bile, bir sinek dahi yaratamazlar! Sinek bile onlardan bir şey kapsa, onu sinekten kurtaramazlar... İsteyen de istenilen de âcizdir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. ALLÂH’ı (adıyla işaret edileni) hakkıyla değerlendiremediler! Muhakkak ki Allâh Kaviyy’dir, Aziyz’dir (güçlü ve gücünü karşı konulmaz şekilde kullanandır). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. Allâh, meleklerden Rasûller seçer ve insanlardan da... Muhakkak ki Allâh Semi’dir, Basıyr’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. Bilir onların geleceklerini de, geçmişlerini de... İşler Allâh’a rücu ettirilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. Ey iman edenler! Rükû edin (her an her zerrede hükümranlığını fark ederek eğilin); secde edin (indînde "ben"liğinizin "yok"luğunu hissedin), Rabbinize kullukta olduğunuzu kavrayın; hayır (Hakkanî fiil) işleyin ki kurtulasınız! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. Allâh için, O’nun Hak cihadı olarak, mücahede edin! O, sizi seçti ve Dinde size bir zorluk yüklemedi... Babanız İbrahim’in milletinin (din anlayışıdır bu)... Daha önce de şimdi de O, sizi "Müslimler = teslim olmuşlar" diye isimlendirdi ki, O (Sistemi "OKU"yan, vahdeti açıklayan) Rasûl (Hz. Muhammed s.a.v.) sizin üzerinize bir şahit olsun, siz de insanlar üzerine şahitler olasınız! Artık salâtı ikame edin ve zekâtınızı verin; Esmâ’sıyla hakikatiniz olan Allâh’a tamamıyla bağlanın! O, Mevlâ’nızdır (sahibiniz, her fiilinizin oluşturanı)... Ne güzel Mevlâ’dır ve ne güzel Nasîr’dir (O). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster