ح ك م (HKM) kökü Kur'an'da 210 kere geçmektedir.
Ayet
Kelime
Anlamı
الْحَكِيمُ
hakim olansın
يَحْكُمُ
hüküm verecektir
وَالْحِكْمَةَ
ve hikmeti
الْحَكِيمُ
Hakim olan
وَالْحِكْمَةَ
ve hikmeti
الْحُكَّامِ
hakimler(in önün)e
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
لِيَحْكُمَ
hükmetmek üzere
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hakimdir
وَالْحِكْمَةِ
ve Hikmet(ten)
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
وَالْحِكْمَةَ
ve hikmet
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
الْحِكْمَةَ
Hikmeti
الْحِكْمَةَ
Hikmet
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibidir
مُحْكَمَاتٌ
muhkemdir (ki)
الْحَكِيمُ
hakimdir
لِيَحْكُمَ
hüküm versin diye
وَالْحِكْمَةَ
ve Hikmeti
فَأَحْكُمُ
ben hükmedeceğim
الْحَكِيمِ
hikmetli
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibidir
وَالْحُكْمَ
hüküm (hikmet)
وَحِكْمَةٍ
ve hikmet
الْحَكِيمِ
hüküm ve hikmet sahibi
وَالْحِكْمَةَ
ve hikmeti
حَكِيمًا
hikmet sahibidir
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكَمًا
bir hakem
وَحَكَمًا
ve bir hakem
وَالْحِكْمَةَ
ve hikmeti
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكَمْتُمْ
hükmettiğiniz
تَحْكُمُوا
hükmetmenizi
يَتَحَاكَمُوا
hakem olarak başvurmak
يُحَكِّمُوكَ
seni hakem yaparak
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
لِتَحْكُمَ
hüküm veresin diye
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
وَالْحِكْمَةَ
ve hikmeti
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
يَحْكُمُ
hükmedecek
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
يَحْكُمُ
hükmünü verir
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
فَاحْكُمْ
hüküm ver
حَكَمْتَ
hüküm verirsen
فَاحْكُمْ
hüküm ver
يُحَكِّمُونَكَ
seni hakem yapıyorlar
حُكْمُ
hükmü
يَحْكُمُ
hüküm verirlerdi
يَحْكُمْ
hükmetmezse
يَحْكُمْ
hükmetmezse
وَلْيَحْكُمْ
hükmetsinler
يَحْكُمْ
hükmetmezse
فَاحْكُمْ
artık hükmet
احْكُمْ
hükmet
أَفَحُكْمَ
hükmünü mü?
حُكْمًا
hüküm veren
يَحْكُمُ
karar vereceği
وَالْحِكْمَةَ
ve hikmeti
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibisin
الْحَكِيمُ
herşeyi yerli yerince yapan
الْحُكْمُ
hüküm vermek
الْحُكْمُ
hüküm
الْحَكِيمُ
hükümdardır
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
وَالْحُكْمَ
ve hüküm
حَكَمًا
bir hakem
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
يَحْكُمُونَ
hüküm veriyorlar
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
يَحْكُمَ
hükmedinceye
الْحَاكِمِينَ
hükmedenlerin
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
yerli yerince yapandır
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmetsahibidir
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
الْحَكِيمِ
hikmetli
تَحْكُمُونَ
hüküm veriyorsunuz
يَحْكُمَ
hükmünü verinceye
الْحَاكِمِينَ
hüküm verenlerin
أُحْكِمَتْ
sağlamlaştırılmış
حَكِيمٍ
hikmet sahibi
أَحْكَمُ
en iyi hükmedenisin
الْحَاكِمِينَ
hükmedenlerin
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حُكْمًا
hüküm
الْحُكْمُ
(hiçbir) Hüküm
الْحُكْمُ
(hiçbir) Hüküm
يَحْكُمَ
hükmedinceye
الْحَاكِمِينَ
hükmedenlerin
الْحَكِيمُ
herşeyi hikmetle yapandır
الْحَكِيمُ
her şeyi yerli yerince yapandır
حُكْمًا
bir hüküm olarak
يَحْكُمُ
hüküm veren
لِحُكْمِهِ
O’nun hükmünü
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
Hakîmdir
يَحْكُمُونَ
hüküm veriyorlar
الْحَكِيمُ
hikmet sahibidir
لَيَحْكُمُ
elbette hükmünü verecektir
بِالْحِكْمَةِ
hikmetle
الْحِكْمَةِ
Hikmet-
حُكْمِهِ
kendi hükmüne
الْحُكْمَ
hikmet
حُكْمًا
hüküm
يَحْكُمَانِ
onlar hükmediyorlardı
لِحُكْمِهِمْ
onların hükümlerine
حُكْمًا
hükümdarlık
احْكُمْ
hükmet
يُحْكِمُ
sağlamlaştırır
حَكِيمٌ
hakimdir
يَحْكُمُ
hükmeder
يَحْكُمُ
hükmedecektir
حَكِيمٌ
hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
لِيَحْكُمَ
hükmetmesi için
لِيَحْكُمَ
hükmetmesi için
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حُكْمًا
hükümdarlık
حُكْمًا
hüküm
حَكِيمٍ
hüküm ve hikmet sahibi
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibi
بِحُكْمِهِ
hükmünü
حُكْمًا
hüküm
الْحُكْمُ
Hüküm
الْحُكْمُ
Hüküm
يَحْكُمُونَ
hüküm veriyorlar
الْحَكِيمُ
Hakimdir
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibidir
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibidir
الْحَكِيمِ
hikmetli
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibidir
الْحِكْمَةَ
hikmet
حَكِيمٌ
hikmet sahibidir
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
وَالْحِكْمَةِ
ve hikmeti
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibidir
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibi
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibidir
الْحَكِيمِ
hikmetli
تَحْكُمُونَ
hüküm veriyorsunuz
الْحِكْمَةَ
hikmet
فَاحْكُمْ
şimdi sen hükmet
فَاحْكُمْ
o halde hükmet
الْحَكِيمِ
hüküm ve hikmet sahibi
يَحْكُمُ
hükmünü verecektir
تَحْكُمُ
hükmedersin
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibi olan
فَالْحُكْمُ
artık hüküm
حَكَمَ
hüküm verdi
حَكِيمٍ
hüküm ve hikmet sahibi-
الْحَكِيمُ
hakim
فَحُكْمُهُ
hüküm vermek
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hikmetlidir
بِالْحِكْمَةِ
hikmet ile
الْحَكِيمُ
hakimdir
حَكِيمٍ
hikmetli
الْحَكِيمِ
hüküm ve hikmet sahibi
وَالْحُكْمَ
ve hüküm
يَحْكُمُونَ
hüküm veriyorlar
الْحَكِيمُ
hakimdir
الْحَكِيمِ
hakim
مُحْكَمَةٌ
hükmü açık
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمًا
hakimdir
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
حَكِيمٌ
hakimdir
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibidir
لِحُكْمِ
hükmüne
حِكْمَةٌ
hikmettir
الْحَكِيمُ
hakimdir
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibidir
الْحَكِيمُ
Hakîm’dir (hükümdar herşeyi hikmetle yapan)
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibi
حُكْمُ
hükmüdür
يَحْكُمُ
(böyle) hükmediyor
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibidir
الْحَكِيمِ
hakim
وَالْحِكْمَةَ
ve hikmeti
الْحَكِيمُ
hakimdir
الْحَكِيمُ
hakimdir
الْحَكِيمُ
hüküm ve hikmet sahibidir
تَحْكُمُونَ
hüküm veriyorsunuz
تَحْكُمُونَ
hükmederseniz
لِحُكْمِ
hükmüne
لِحُكْمِ
hükmüne
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
بِأَحْكَمِ
en iyi hüküm vereni
الْحَاكِمِينَ
hüküm verenlerin