56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28.âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır. Mü’min inanan kimse demektir. Âyette sözü edilen mü’min, Firavun ailesinin; gizlice iman eden ve çevresindekileri hakka yönlendirmeye çalışan bir ferdidir. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir. Sûrede başlıca, Allah’ın birliğini gösteren bazı delillere yer verilerek kıyametle ilgili tasvirler yapılmaktadır.
3.
O günah bağışlayan, tevbe kabul eden, azabı şiddetli olan ihsan sahibi Allah’dandır ki, O’ndan başka hiç bir ilâh yoktur; dönüş ancak O’nadır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Allah’ın âyetlerinde, ancak inkârcı kâfirler mücadele eder. (Ey Rasûlüm), şimdi onların (ticaret için) şehirler arası dönüb dolaşmaları seni aldatmasın (işlerinin sonu azabdır).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Senin kavminden önce Nûh kavmi, Nûh kavminin arkasından da peygamberlerine karşı birleşen kâfirler tekzib etmişlerdi; ve her ümmet kendilerinin peygamberini yakalayıb öldürmek kasdinde bulundu. Hakkı bâtıl ile yok etmek için boşuna mücadele ettiler. Nihayet ben de onları (azabımla) yakalayıverdim. Bak, nasıl oldu azabım!...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
İşte peygamberleri tekzib edenlere, Rabbinin azab vaadi böylece vacib oldu. Onlar cehennemliktirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Arş’ı yüklenen melekler ve onun etrafındakiler Rablerini hamd ile tesbih ederler. O’na iman ederler ve iman eden kimseler için de şöyle mağfiret dilerler: "- Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. Bunun için tevbe edenleri ve senin yoluna koyulanları bağışla, onları cehennem azabından koru.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Ey Rabbimiz! Onları ve atalarından, zevcelerinden, nesillerinden salih olanları, kendilerine va’d ettiğin Adn cennet’lerine koy. Şüphesiz sen Azîz’sin= her şeye galibsin, Hakîm’sin= hükmünde hikmet sahibisin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Bir de onları fenalıklardan (ateş azabından) koru. Sen kimi fenalıklardan korursan, muhakkak onu, kıyamet günü bağışlamışsındır." İşte bu, en büyük kurtuluştur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
O kâfir olanlara (cehenneme girişlerinden sonra melekler tarafından) şöyle çağrılacaktır:" - Muhakkak ki Allah’ın buğzu, sizin nefsinize olan buğzunuzdan daha büyüktür. Çünkü siz, (dünyada iken) imana davet olunuyordunuz da, küfürde israr ediyordunuz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
(Cehennemde olan kâfirler) şöyle diyecekler: "- Ey Rabbimiz! Bizi (biri dünya hayatının sonunda, diğeri kabirde dirildikten sonra olmak üzere) iki defa öldürdün, iki defa da dirilttin. Şimdi günahlarımızı anladık; fakat var mı (dönüb dünyaya) çıkmağa bir yol?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Bu (azab size) şundan dolayıdır ki, Allah birdir denildiği zaman, inkâr ettiniz. Fakat O’na ortak koşulunca iman ediyordunuz. Artık hüküm, her şeyden yüce ve büyük olan Allah’ındır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
O’dur ki, size (kudret ve azametine delâlet eden) alâmetlerini gösteriyor, sizin için gökten bir rızık (sebebi olan yağmur) indiriyor. Fakat ancak küfürden dönen (Allah’ın alâmetlerinden ibret alır ve gerçeği) anlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
O halde siz, Allah’a ibadeti hâlis kılarak hep O’na itaat edin, varsın kâfirler hoşlanmasınlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
O dereceleri yükselten arşın sahibi (Allah, mahlûkatın birbirine kavuşacağı) kıyamet gününün dehşetini haber vermek için kullarından dilediğine (Hz. Muhammed Aleyhissalâtü vesselâm’a), kendi emrinden vahy indiriyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
O gün onlar (kabirlerinden dışarı) çıkarlar. Onların hal ve amellerinden hiç bir şey Allah’a gizli kalmaz. (Allah şöyle buyurur): "- Kimin mülk bugün?" (Hiç kimse buna cevab veremez, yine Allah buyurur): "- Kahhar= herşeye galib olan (eşsiz) tek Allah’ındır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Bugün (ahirette) herkes kazandığı ile cezalanacaktır. Zulüm yok bugün... Şübhesiz ki Allah hesabı çok çabuk görendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
(Ey Rasûlüm, o müşrikleri gelmesi yakın) kıyamet günü ile korkut. O vakit kalbler, hüzünle dolu olarak gırtlaklara çıkmış yutkunur dururlar. Kâfirlerin ne bir yakını var, ne de şefaatı makbul bir şefaatçisi...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Allah, hak ve adaleti yerine getirir. O kâfirlerin, Allah’dan başka ibadet ettikleri (putlar) ise, hiç bir şeyi yerine getiremezler. Çünkü Allah Semî’dir= sözlerini işitendir, Basîr’dir= bütün yaptıklarını görendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
O kâfirler, yeryüzünde gezib dolaşmadılar mı? Baksalar ya, kendilerinden öncekilerin akıbeti nasıl olmuş? Onlar hem kuvvet, hem de eserleri bakımından yeryüzünde kendilerinden çok daha üstündüler. Böyle iken Allah onları günahları yüzünden helâk etti. Kendilerini Allah’ın azabından bir koruyan da olmadı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Dünyadaki azabın sebebi şu: Çünkü onlara peygamberleri mucizelerle geliyorlardı da, (onları) inkâr ettiler. Allah da onları (azabı ile) yakalayıverdi. Muhakkak ki O, çok kuvvetlidir, azabı şiddetlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Firavun’a (veziri) Hâmân’a ve Karûn’a...Onlar (Mûsa için şöyle) dediler: "- Bu bir sihirbazdır, yalancıdır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Bunun üzerine Mûsa, tarafımızdan onlara hakkı (kitabı) getirince de şöyle dediler: "- Mûsa ile beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını ise diri bırakın." Fakat kâfirlerin hilesi ancak yok olmağa mahkûmdur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
Firavun dedi ki: "- Bırakın beni, Mûsa’yı öldüreyim de, o, Rabbine dua etsin. Çünkü ben, onun, dininizi değiştirmesinden, yahud yeryüzünde bir fesad çıkarmasından korkuyorum.".Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Mûsa da şöyle dedi: " - Ben hesab gününe inanmıyan her kibir ve azamet sahibinden Rabbime ve Rabbinize sığındım."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
İmanını gizlemekte olan Firavun ailesinden mümin bir adam da şöyle dedi: "-Siz, Rabbim Allah’dır, diyen bir adamı öldürür müsünüz? Hem size Rabbinizden mucizeler getirmiştir. Bununla beraber eğer (söylediğinde) yalancı ise, cezası kendine. Fakat doğru ise, sizi korkuttuğu azabın bir kısmı olsun, size isabet eder. Muhakkak ki Allah, haddi aşan her yalancıyı hidayete erdirmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Ey benim kavmim! Bugün mülk sizin, Mısır arazisinde galib bulunuyorsunuz; fakat başımıza gelir çatarsa, Allah’ın azabından bizi kim kurtarır?" Firavun dedi ki: "- Ben, size fikrimden başkasını göstermem ve muhakkak ki ben, size doğru yolu gösteriyorum."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
İman etmiş olan adam da şöyle dedi: "- Ey Kavmim! Doğrusu ben (Mûsa’yı yalanlamanız neticesi) size kâfir ümmetlerin günleri gibi bir günden korkuyorum:Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Nûh kavminin, ad kavminin, Semûd kavminin ve daha sonrakilerin çektikleri azab gibi... (yoksa günahsızlara azab etmek suretiyle hiç bir zaman) Allah kullarına bir zulüm murad etmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Ey Kavmim! Gerçekten ben, başınıza gelecek çağrışma gününden (imdad için birbirinizi yardıma çağıracağınız kıyamet gününden) korkuyorum.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
O gün, hesab yerini arkanızda bırakarak cehenneme döneceğiniz gündür. Allah’ın azabından sizi kurtaracak yoktur. Allah kimi sapıklığa düşürürse, artık ona bir hidayet edecek yoktur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Doğrusu Mûsa’dan önce Yûsuf da size mucizelerle gelmişti. O vakit de onun size getirdiği şeyler hakkında şübhe edib durmuştunuz. Nihayet vefat ettiğinde de: "- Bundan sonra Allah asla peygamber göndermez" dediniz. İşte Allah, (dininde) haddi aşan şübheciyi böyle saptırır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
(O Şübheciler), o kimselerdir ki, kendilerine (Allah’dan) gelmiş hiçbir delil olmaksızın Allah’ın ayetlerinde mücadele ederler. Bu, hem Allah katında, hem iman edenler yanında en büyük buğzu gerektirir. İşte Allah her mütekebbir zorbanın kalbini böyle mühürler."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Firavun’da (veziri bulunan Hâmân’a) şöyle dedi: "- Ey Hâmân! Bana yüksek bir köşk yap, belki ben ulaşırım yollara;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Göklerin yollarına (ulaşırım) da Mûsa’nın İlâh’ına bakarım. Muhakkak ben, onu, yalancı sanıyorum." İşte bu şekilde Firavun’a kötü ameli süslü gösterildi de, doğru yoldan çıkarıldı. Firavun’un hilesi ancak helâk olmağa mahkûmdur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
İman etmiş olan (adam şöyle) dedi: "- Ey kavmim! Siz bana uyun; size doğru yolu göstereceğim.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
Ey Kavmim! Bu dünya hayatı muvakkat bir faydalanmadan ibarettir. Ahiret ise, devamlı olarak durulacak yerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Kim bir kötülük işlerse, ancak onun misli ile cezalandırılır. Erkek ve kadından her kim de mümin olarak iyi bir amel işlerse, işte onlar cennete girerler. Orada hesabsız olarak rızıklandırılırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Ey kavmim! Başıma gelen nedir? Ben sizi kurtuluşa (cennete) davet ediyorum, siz ise beni ateşe çağırıyorsunuz;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Beni, Allah’ı inkâr etmeğe ve hakkında bilgim olmayan şeyi O’na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise, sizi Azîz olan= her şeye galib gelen, Gaffâr olan= çok bağışlayan Allah’a davet ediyorum.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Elbette beni, kendisine ibadete çağırdığınızın (putlarınızın) ne dünyada, ne de ahirette (hiç kimseyi kendilerine ibadet için) çağırmak kudreti yoktur. Hepimizin dönüşü Allah’adır. Bütün haddi aşanlar (müşrikler) de cehennemliktirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Siz benim söylediklerimi yakında (kıyamette) anlıyacaksınız. Ben işimi Allah’a bırakıyorum. Muhakkak ki Allah kulların bütün yaptıklarını görendir= Basîr’dir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Nihayet Allah onu (iman etmiş olan adamı), Firavun taraftarlarının hilesinden korudu. Firavun kavmini ise, o kötü azab kuşatıverdi (denizde boğuldular).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Onlar (kabirlerinde kıyamet gününe kadar) sabah ve akşam ateşe arz edilecekler. Kıyamet koptuğu gün de: "- Firavun kavmini en şiddetli azaba sokun." denilecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Hatırla o vakti ki, (kâfirlerin önderleri ile ayak takımları) ateşde birbirleriyle çekişirlerken zayıf olanlar, büyüklük taslıyanlara (önderlerine) şöyle diyecekler: "- Biz (dünyada) size itaatkâr idik. Şimdi siz, bizden ateşin bir kısmını savabiliyor musunuz?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Büyüklük taslayıb imandan yüz çevirenler de şöyle diyecektir: "- Biz topyekün o ateş içindeyiz. Doğrusu Allah, kulları arasında (gerekli) hükmünü verdi. (Müminleri cennete koydu, kâfirleri cehenneme soktu)."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
Ateşte olanlar, cehennem bekçilerine diyecekler ki: "- Rabbinize dua edin (hiç olmazsa) bizden bir gün (müddetince) azabı hafifletsin."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
(Cehennem bekçileri ateşteki kâfirlere) şöyle derler: "- Size peygamberleriniz mucizelerle gelmedi miydi?" Onlar: "-Evet" derler. (Bekçiler, onlarla alay etmek kasdi ile şöyle) derler "- O halde kendiniz (Allah’a) yalvarın." Kâfirlerin yalvarıb yakarması ise hep boşunadır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Muhakkak ki biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri hem dünya hayatında, hem de meleklerin şahid duracağı gün (kıyamette) muzaffer kılacağız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
O gün, zalimlere özür dilemeleri fayda vermiyecektir; onlara lânet, (Allah’ın rahmetinden uzaklık) vardır, yurdun kötüsü de onlarındır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Gerçekten biz Mûsa’ya peygamberlik verdik ve İsraîloğullarına da Tevrat’ı miras bıraktık,Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
O halde (Ey Rasûlüm, müşriklerin eziyetlerine) sabret; çünkü Allah’ın (zafere dair) vaadi gerçektir. (Müminler âdet edinsinler diye) günahın için mağfiret dile, akşam-sabah hamd ile Rabbini tesbih et (veya beş vakit namaz kıl).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Kendilerine (Allah’dan) gelmiş bir delil olmaksızın Allah’ın ayetlerini inkâr edenlerin kalblerinde ancak tekebbür var. Onlar, o tasarladıkları büyüklüğe asla eremiyeceklerdir. Sen, hemen (sana fenalık düşünenlerden) Allah’a sığın. Muhakkak ki O, Semîdir= sözlerini işitendir, Basîr’dir= yaptıklarını görendir...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Elbette gökleri ve yeri yaratmak, insanları (öldükten sonra) yaratmaktan daha büyüktür. Fakat insanların çoğu bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Kör olanla gören, iman edib salih ameller işliyenlerle kötülük eden bir olmaz. Siz pek az düşünüyorsunuz!...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Kıyamet muhakkak gelecektir; onda hiç şübhe yoktur. Fakat insanların çoğu (buna) inanmazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Rabbiniz buyurdu ki: "- Bana dua edin, size karşılığını vereyim. Bana ibadet etmekten büyüklenib yüz çevirenler, muhakkak ki küçülmüş kimseler olarak cehenneme gireceklerdir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Allah O’dur ki, içinde dinlenesiniz diye geceyi, göresiniz diye gündüzü, sizin için yarattı. Gerçekten Allah insanlara ihsan sahibidir, fakat insanların çoğu buna şükretmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
İşte (yüce vasıflarında ortağı bulunmıyan) bu Allah Rabbinizdir; her şeyi yaratandır. O’ndan başka hiç bir İlâh yoktur. O halde (Allah’a ibadet etmekten dönüb putlara) nasıl çevriliyorsunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Allah O’dur ki, sizin için yer yüzünü bir oturma yeri, göğü de kubbeli bir çatı yaptı. Size şekil verdi; sonra da şekillerinizi güzelleştirdi. Pâk ve hoş şeylerden size rızık verdi. İşte (kudret sahibi olan) bu Allah’dır Rabbiniz. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir!...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
Ebedî hayat sahibi ancak O’dur. O’ndan başka hiç bir İlâh yoktur. O halde ibadeti O’na hâlis kılarak kendisine şöyle dua edin: "- Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’ındır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
(Ey Rasûlüm, seni putperest atalarının dinine çağıran o müşriklere) de ki: "- Bana Rabbimden açık deliller (ayetler) geldiği vakit, ben, o sizin Allah’dan başka taptıklarınıza ibadet etmekten kesin olarak menedildim. Âlemlerin Rabbine itaat ve ibadet etmekle emrolundum."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
O Allah’dır ki, sizi (babanız Âdem’i) bir topraktan yarattı, sonra bir nutfeden, sonra bir kan pıhtısından... Sonra sizi (annelerinizin karnından) bir bebek olarak çıkarıyor. Sonra delikanlılık çağınıza eresiniz diye büyütüyor, sonra da ihtiyar olasınız diye... İçinizden kimi de, (delikanlılık ve ihtiyarlık çağından) daha evvel öldürülüyor. Bunlar, muayyen bir ecele eresiniz diye yapılır. Olur ki (Allah’ın büyük kudretine ve eşsizliğine delâlet eden bu halleri) düşünürsünüz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Dirilten de, öldüren de O’dur. O, bir işi (yaratmak) istediği vakit sade "Ol" der, oluverir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
(Ey Rasûlüm), Allah’ın âyetleri hakkında mücadele edenlere bakmaz mısın, (hak dinden) nasıl çevriliyorlar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Kur’an’ı ve peygamberlerimizle gönderdiğimiz diğer kitapları inkâr edenler, (yakında, kıyamette kendilerine ne yapılacağını) bilecekler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
Allah’dan başkaları." Onlar (cevap olarak şöyle) diyecekler: "- Bizden kaybolup gittiler. Doğrusu biz, bundan önce, bir şeye ibadet etmiyormuşuz (onların hiç bir kıymeti yokmuş)." İşte Allah kâfirleri böyle sapıklığa düşürür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
(Onlara şöyle denir): "Girin cehennem kapılarından, içlerinde ebedî kalmak üzere... Bak, o kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Onun için (Ey Rasûlüm, kâfirlerin eziyetlerine) sabret. Elbette Allah’ın (sana olan zafer) vaadi bir gerçektir. Artık onlara vaad ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, yahud seni kendimize alsak da muhakkak onlar döndürülüp bize getirilecekler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
(Ey Rasûlüm) gerçekten biz, senden önce bir çok peygamberler gönderdik; onlardan kimini sana haber verdik, kimini de sana haber verip anlatmadık. Allah’ın izni olmadıkça, hiç bir peygamber tek bir mucize getiremez. Allah’ın (dünya ve ahirette azap) emri gelince de, hak yerine getirilir. İşte, burada hüsrana düştü inatçı kâfirler...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
Allah O’dur ki, sizin için davarlar yarattı, onlardan (deve gibi hayvanlar) binek edinesiniz diye... Onların bir kısmından da yersiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Sizin için onlarda daha bir çok menfaatler var. Kalblerinizdeki bir ihtiyaca kavuşmanız için, onlara biniyorsunuz. Hem onların üzerinde (karada), hem gemiler üzerinde (denizde) taşınırsınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Ve size (kudretinin kemaline, rahmetinin genişliğine delâlet eden) alâmetlerini gösteriyor; artık Allah’ın hangi âyetlerini inkâr edersiniz (bu Allah’dan değildir, dersiniz)?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
O kâfirler, yeryüzünde gezip de bakmadılar mı ki, kendilerinden evvelkilerin akıbeti nasıl olmuş? Onlar, kendilerinden (sayıca) daha çok, kuvvetçe daha metin ve yeryüzünde eser (bina) bakımından daha güçlü idiler. Öyle iken, elde ettikleri şeyler kendilerini kurtarmadı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
Çünkü onlara, peygamberleri mucizelerle geldikleri vakit, kendilerinde bulunan (batıl) ilme güvendiler de, o peygamberleri alaya aldıkları şeyin cezası kendilerini kuşatıverdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
O vakit, azabımızın şiddetini gördüklerinde şöyle dediler: "- Allah’ın birliğine iman ettik ve O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Fakat azabımızı gördükleri vakit, imanları kendilerine fayda verecek değildi. Allah’ın kulları hakkında olagelen sünneti (nizamı) budur. İşte kâfirler burada aldanmışlar, ziyana uğramışlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster