56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28.âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır. Mü’min inanan kimse demektir. Âyette sözü edilen mü’min, Firavun ailesinin; gizlice iman eden ve çevresindekileri hakka yönlendirmeye çalışan bir ferdidir. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir. Sûrede başlıca, Allah’ın birliğini gösteren bazı delillere yer verilerek kıyametle ilgili tasvirler yapılmaktadır.
2.
(2-3) (Bu) Kitâb`ın (Kur`ân`ın) indirilişi, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Alîm(hakkıyla bilen), günahı bağışlayan, tevbeyi kabûl eden, azâbı pek şiddetli ve çok lütuf sâhibi olan Allah tarafındandır. O`ndan başka ilâh yoktur. Dönüş ancak O`nadır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
(2-3) (Bu) Kitâb`ın (Kur`ân`ın) indirilişi, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Alîm(hakkıyla bilen), günahı bağışlayan, tevbeyi kabûl eden, azâbı pek şiddetli ve çok lütuf sâhibi olan Allah tarafındandır. O`ndan başka ilâh yoktur. Dönüş ancak O`nadır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
İnkâr edenlerden başkası Allah`ın âyetleri hakkında mücâdele etmez; şimdi onların o memleketlerde gezip dolaşmaları, seni aldatmasın! (Muhakkak ki varacakları yer Cehennemdir!)Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Onlardan önce Nûh kavmi ve onların ardından (Âd ve Semûd gibi çeşitli) topluluklar(da) yalanlamışlardı. Her ümmet kendi peygamberlerine kasdetmişti, tâ onu (öldürmek için)yakalayıversinler; ve bâtıl uğruna mücâdele ettiler, tâ onunla hakkı ortadan kaldırsınlar! Derken onları (o hâlleri üzere azâbımla) yakalayıverdim; artık (bak) azâbım nasıl oldu!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
Böylece Rabbinin, inkâr edenler üzerine `Şübhesiz onlar, ateş ehlidirler` sözü hak oldu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Arşı taşıyan ve onun etrâfında bulunan (melek)ler, Rablerine hamd ile (O`nu)tesbîh ederler ve O`na îmân ederler ve (kendileri gibi) îmân edenler için mağfiret dilerler.(Şöyle derler:) `Rabbimiz! (Sen) herşeyi rahmet ve ilim cihetiyle kuşatmışsındır; artık tevbe edip senin yoluna uyanlara mağfiret eyle ve onları Cehennem azâbından koru!`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
`Rabbimiz! Hem onları, hem onların atalarından, zevcelerinden ve nesillerinden sâlih olan kimseleri, kendilerine va`d buyurduğun Adn Cennetlerine koy! Şübhesiz ki Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Hakîm (her işi hikmetli olan) ancak sensin!`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
`Ve onları kötülüklerden koru! Zâten kimi o gün (dünyada iken) kötülüklerden korursan, (kıyâmet günü) ona artık gerçekten merhamet etmiş olursun. İşte büyük kurtuluş ancak budur!`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Doğrusu inkâr edenlere (âhirette melekler tarafından şöyle) seslenilir: `Elbette Allah`ın (size olan) gazabı, sizin kendinize olan gazabınızdan daha büyüktür; çünki (siz) îmâna da`vet ediliyordunuz, fakat inkâr ediyordunuz.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
(Onlar:) `Rabbimiz! Bizi iki def`a öldürdün ve iki def`a dirilttin; şimdi günahlarımızı i`tirâf ettik; acabâ (bizim için buradan) çıkmaya artık bir yol var mıdır?` derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Bunun (bu azâbın) sebebi şübhesiz şudur: `(Herkes) Allah`a, tek olarak da`vet edildiği zaman, (siz) inkâr ettiniz! Hâlbuki O`na ortak koşulsa, inanıyordunuz. Artık hüküm, Aliyy (çok yüce olan), Kebîr (çok büyük olan) Allah`a âiddir.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
O (Allah), size delillerini gösteren ve gökten size bir rızık indirendir. Fakat (O`na)yönelen kimseden başkası ibret almaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Öyle ise kâfirlerin hoşuna gitmese de, (siz) dînde O`na (karşı) ihlâslı (samîmi)kimseler olarak Allah`a duâ edin!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
(O, ihlâslı kullarının) dereceleri(ni) hakkıyla yükseltendir, Arşın sâhibidir. Karşılaşma günü ile korkutmak için, kendi emrinden olan rûhu (vahyi), kullarından dilediği kimseye ilka eder (indirir).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
O gün, onlar (herkes, bütün sırlarıyla birlikte kabirlerinden) meydana çıkacak kimselerdir. Onlardan hiçbir şey Allah`a gizli kalmaz! (Allah:) `Bugün mülk (hâkimiyet)kimindir?` (diye sorar). (O günün dehşetinden kimse cevab veremez de yine kendisi cevab buyurur:) `Vâhid (bir olan), Kahhâr (herşeyi kahra gücü yetici) olan Allah`ındır!`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Bugün herkes (dünyada) kazandığı şeyin karşılığını görür. Bugün haksızlık yoktur. Şübhesiz ki Allah, hesâbı pek çabuk görendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
(Ey Resûlüm!) Onları o yaklaşan gün ile korkut! Çünki (amellerin ortaya saçılacağı o gün) yürekler, kederle yutkunan kimseler olarak gırtlaklara dayanmıştır! Zâlimler için ne bir dost, ne de (himâyesi) kabûl edilir bir şefâatçi bulunur!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Ve Allah, hak ile hüküm verir. Ondan başka (kendisine) yalvarmakta oldukları(ilâhlar) ise, hiçbir şeyle hüküm veremezler. Şübhesiz ki Semî` (herşeyi işiten), Basîr(herşeyi gören) ancak Allah`dır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
(Onlar) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, baksınlar! Onlar, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri bakımından kendilerinden daha şiddetli idiler. Böyle iken, Allah onları günahları yüzünden yakalayıverdi de onları Allah`(ın azâbın)dan koruyacak hiçbir kimse olmadı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Bunun sebebi şudur: Şübhesiz onlara peygamberleri mu`cizelerle gelirdi de, (onlar)inkâr ederlerdi; Allah da onları (o hâlleri üzere) yakalayıverdi. Muhakkak ki O, Kaviyy (çok kuvvetli)dir, azâbı pek şiddetli olandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
(23-24) And olsun ki, Mûsâ`yı da mu`cizelerimizle ve apaçık bir delîl ile Fir`avun`a, Hâmân`a ve Karûn`a gönderdik. Buna rağmen (onlar:) `(Bu) çok yalancı bir sihirbazdır!` dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
(23-24) And olsun ki, Mûsâ`yı da mu`cizelerimizle ve apaçık bir delîl ile Fir`avun`a, Hâmân`a ve Karûn`a gönderdik. Buna rağmen (onlar:) `(Bu) çok yalancı bir sihirbazdır!` dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Ve (Mûsâ) onlara tarafımızdan hakkı getirdiğinde (daha önce de dedikleri gibi yine)dediler ki: `Onunla berâber îmân etmiş olanların (yeni doğan) oğullarını öldürün, kadınlarını(kızlarını) ise sağ bırakın!` Fakat kâfirlerin hîlesi ancak boşuna (yorulmak)tır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
Fir`avun dedi ki: `Bırakın beni, Mûsâ`yı öldüreyim; ve (o) Rabbisine yalvarsın(bakalım)! Çünki ben (onun, sizin) dîninizi değiştirmesinden yâhut yeryüzünde fesad çıkarmasından korkuyorum.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Mûsâ da: `Doğrusu ben hesab gününe inanmayan her kibirli kimseden, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz (olan Allah)a sığınırım` dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Fir`avun âilesinden (olup) îmânını gizleyen mü`min bir adam ise şöyle dedi: `Bir adamı, (sırf) `Rabbim Allah`dır!` diyor diye öldürecek misiniz? Hâlbuki (o) size Rabbinizden mu`cizeler getirmiştir. Zaten yalancı olursa, o takdirde yalanı kendi aleyhinedir. Yok doğru(söyleyen) bir kimse ise, sizi tehdîd ettiği şeylerin bir kısmı başınıza gelir! Şübhesiz ki Allah, haddi aşan, çok yalan söyleyen o kimseyi hidâyete erdirmez!`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
`Ey kavmim! Bu memlekette üstünlük sağlamış kimseler olarak bu gün mülk(hâkimiyet), sizindir. Şâyet bize gelirse, Allah`ın azâbından (korumak üzere) bize kim yardım edebilir?` Fir`avun dedi ki: `(Ben) size ancak kendi gördüğümü gösteriyorum (siz buna bakacaksınız) ve size ancak doğru yola rehberlik ediyorum.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
(30-31) Îmân etmiş olan (adam) dedi ki: `Ey kavmim! Doğrusu ben sizin üzerinize,(peygamberlerini yalanlayan) o toplulukların (uğradıkları o dehşetli azab) gününün benzerinden; Nûh kavminin, Âd, Semûd ve onlardan sonrakilerin âdetlerinin (başlarına gelencezâların) benzerinden, korkuyorum. Hâlbuki Allah, kullar(ın)a zulmetmeyi murâd ediyor değildir.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
(30-31) Îmân etmiş olan (adam) dedi ki: `Ey kavmim! Doğrusu ben sizin üzerinize,(peygamberlerini yalanlayan) o toplulukların (uğradıkları o dehşetli azab) gününün benzerinden; Nûh kavminin, Âd, Semûd ve onlardan sonrakilerin âdetlerinin (başlarına gelencezâların) benzerinden, korkuyorum. Hâlbuki Allah, kullar(ın)a zulmetmeyi murâd ediyor değildir.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
(32-33) `Ey kavmim! Doğrusu ben sizin için bağrışıp çağrışma gününden (kıyâmet gününden, hesab yerine) arkanızı dönen kimseler olarak (Cehenneme) gideceğiniz günden korkuyorum. (O gün) sizi Allah`(ın azâbın)dan kurtaracak hiçbir kimse yoktur. Bununla berâber Allah kimi (isyanındaki inadı yüzünden) dalâlete atarsa, artık onu hidâyete erdirecek hiçbir kimse yoktur.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
(32-33) `Ey kavmim! Doğrusu ben sizin için bağrışıp çağrışma gününden (kıyâmet gününden, hesab yerine) arkanızı dönen kimseler olarak (Cehenneme) gideceğiniz günden korkuyorum. (O gün) sizi Allah`(ın azâbın)dan kurtaracak hiçbir kimse yoktur. Bununla berâber Allah kimi (isyanındaki inadı yüzünden) dalâlete atarsa, artık onu hidâyete erdirecek hiçbir kimse yoktur.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
And olsun ki, daha önce Yûsuf da size mu`cizeler getirmişti de, onun size getirdiği o şeylerden dâimâ şübhe içinde oldunuz. Nihâyet (o) vefât edince: `Allah ondan sonra aslâ bir peygamber göndermez!` dediniz. İşte Allah, (kendi irâdeleriyle) haddi aşan şübheci kimseleri böyle saptırır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Onlar ki, kendilerine gelmiş bir delîl olmaksızın, Allah`ın âyetleri hakkında mücâdele ederler. (Bu,) Allah katında da, îmân edenlerin yanında da nefret cihetiyle büyük olmuştur. İşte Allah, (kendisine) büyüklük taslayan her zorbanın kalbini (kendi kibri ve bunda ısrarı üzerine) böyle mühürler!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
(36-37) Fir`avun: `Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap; belki sebeblere, göklerin sebeblerine (yollarına) erişirim de, Mûsâ`nın İlâhına muttali` olurum (hakikaten var mıdır diye bakarım); doğrusu ben onu, gerçekten yalancı sanıyorum` dedi. Böylece Fir`avun`a, kötü ameli süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı. Zâten Fir`avun`un tuzağı ancak hüsrândadır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
(36-37) Fir`avun: `Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap; belki sebeblere, göklerin sebeblerine (yollarına) erişirim de, Mûsâ`nın İlâhına muttali` olurum (hakikaten var mıdır diye bakarım); doğrusu ben onu, gerçekten yalancı sanıyorum` dedi. Böylece Fir`avun`a, kötü ameli süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı. Zâten Fir`avun`un tuzağı ancak hüsrândadır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Îmân etmiş olan (adam) dedi ki: `Ey kavmim! Bana uyun; size doğru yola rehberlik edeyim!`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
`Ey kavmim! Bu dünya hayâtı ancak (geçici) bir menfaattir; doğrusu âhiret ise, asıl kalınacak yerdir.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
`Kim bir kötülük yaparsa, bu yüzden ancak onun misliyle cezâlandırılır. Erkek veya kadın, kim de bir mü`min olarak sâlih bir amel işlerse, işte onlar Cennete girerler; orada hesabsız olarak rızıklandırılırlar.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
`Ey kavmim! Bu hâlim nedir ki, (ben) sizi kurtuluşa da`vet ediyorum; hâlbuki (siz)beni ateşe çağırıyorsunuz?`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
`Beni, Allah`ı inkâr etmeye ve hakkında bir bilgi sâhibi olmadığım şeyi O`na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Gaffâr (çok bağışlayan Allah`)a da`vet ediyorum.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
`Hiç şübhe yok ki beni kendisine çağırmakta olduğunuz şeyin, ne dünyada ne de âhirette kendisine (tapılması için) bir da`vet hakkı vardır. Nihâyet dönüşümüz muhakkak Allah`adır. Doğrusu haddi aşanlar yok mu, onlar ateş ehlidirler.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Nihâyet Allah onu, kurdukları tuzakların kötülüklerinden korudu; Fir`avun âilesini ise o azâbın kötüsü kuşatıverdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
(O kötü azab) ateştir! (Onlar) sabah akşam ona arz olunurlar. Kıyâmet kopacağı gün ise: `Fir`avun âilesini azâbın en şiddetlisine sokun!` (denilecektir).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
O vakit (Cehennem ehli) ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken, zayıf olanlar o büyüklük taslayanlara der ki: `Gerçekten biz (dünyada iken) size tâbi` olanlar idik. Şimdi siz ateşin birazını olsun, bizden def` edebilir kimseler misiniz?`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Büyüklük taslayanlar (da): `Doğrusu biz hep berâber onun içindeyiz; şübhesiz ki Allah, kullar arasında gerçekten hükm(ünü) vermiştir` derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
Artık ateşte olanlar Cehennemin bekçilerine der ki: `Rabbinize (bizim için) duâ edin,(hiç değilse) bir gün olsun, bizden azâbı hafifletsin!`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
(Cehennemin bekçileri:) `Size peygamberleriniz mu`cizeler getirmiyorlar mıydı?` derler. Onlar: `Evet (getiriyorlardı)!` derler. (Bunun üzerine bekçiler:) `Öyle ise (kendiniz)duâ edin!` derler. Hâlbuki kâfirlerin duâsı, ancak boşuna (yorulmak)tır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Şübhesiz ki biz, peygamberlerimize ve îmân edenlere, hem dünya hayâtında, hem şâhidlerin (ameller için şâhidlik etmek üzere) ayağa kalkacakları o günde elbette yardım ederiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
O gün zâlimlere, özür dilemeleri fayda vermez; artık onlar için lâ`net vardır ve yurdun kötüsü onlarındır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
(53-54) Celâlim hakkı için, Mûsâ`ya hidâyeti verdik ve İsrâiloğullarına, akıl sâhibleri içinbir hidâyet ve bir nasîhat olmak üzere Kitâb`ı (Tevrât`ı) mîras bıraktık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
(53-54) Celâlim hakkı için, Mûsâ`ya hidâyeti verdik ve İsrâiloğullarına, akıl sâhibleri içinbir hidâyet ve bir nasîhat olmak üzere Kitâb`ı (Tevrât`ı) mîras bıraktık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
(Habîbim, yâ Muhammed!) Artık sabret! Çünki Allah`ın va`di haktır; günâhının bağışlanmasını dile ve akşam ve sabah Rabbine hamd ile (O`nu) tesbîh et!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Şübhesiz o kimseler ki, kendilerine gelmiş bir delîl olmaksızın Allah`ın âyetleri hakkında mücâdele ederler. Onların sînelerinde, kendisine ulaşamayacakları bir kibirden (sana üstün gelme arzusundan) başka bir şey yoktur. (Sen) hemen Allah`a sığın! Çünki Semî`(herşeyi işiten), Basîr (hakkıyla gören) ancak O`dur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Elbette göklerin ve yerin yaratılması insanların yaratılmasından daha büyüktür; fakat insanların çoğu bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Kör ile gören; îmân edip sâlih ameller işleyenlerle kötülük yapan bir olmaz. Ne kadar az ibret alıyorsunuz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Şübhesiz ki kıyâmet (günü) elbette gelicidir; onda şübhe yoktur; fakat insanların çoğu (buna) îmân etmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Allah, size geceyi içinde istirâhat etmeniz için (karanlık), gündüzü ise (çalışmanız için) aydınlatıcı kılandır. Şübhesiz ki Allah, insanlara karşı elbette büyük lütuf sâhibidir; fakat insanların çoğu şükretmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
İşte Rabbiniz olan Allah bu (ni`metleri size veren)dir; herşeyin yaratıcısıdır. O`ndan başka ilâh yoktur. Öyle ise (haktan) nasıl çevriliyorsunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Allah, arzı size kalınacak bir yer, göğü ise (üstünüze) bir binâ (bir tavan) kılandır. Hem sizi şekillendirdi de, sûretlerinizi güzel yaptı ve sizi temiz şeylerden rızıklandırdı. İşte Rabbiniz olan Allah bu (ni`metleri veren)dir. (Ve) işte âlemlerin Rabbi olan Allah, ne yücedir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
O Hayy`dır (hayâtı bâkidir); O`ndan başka ilâh yoktur; öyle ise dinde O`na (karşı)ihlâslı (samîmî) kimseler olarak O`na kulluk edin! Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah`a mahsustur!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
De ki: `Doğrusu ben Rabbimden bana apaçık deliller gelince, Allah`dan başka(kendisine) yalvarmakta olduklarınıza ibâdet etmekten yasaklandım ve âlemlerin Rabbine teslîm olmakla emrolundum.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
O, sizi (önce) bir topraktan, sonra bir nutfeden (hakir bir damla sudan süzülmüş hulâsadan), sonra bir alakadan yaratandır. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor; sonra gücünüzün kemâle ermesi için, sonra da ihtiyar olmanız için (sizi yaşatıyor). İçinizden kimi de, (kiminizden) daha önce vefât ettirilir; tâ ki belirli bir vakte erişesiniz ve olur ki akıl erdirirsiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
O, hayatı veren ve öldürendir. Öyle ki bir işe hükmettiği zaman, artık ona sâdece: `Ol!` der; (o da) hemen oluverir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
Allah`ın âyetleri hakkında mücâdele edenleri görmedin mi? (Haktan) nasıl döndürülüyorlar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Kitâb`ı (Kur`ân`ı) ve peygamberlerimizle gönderdiğimiz şeyleri yalanlayanlar, (neyi yalanlamakta olduklarını) artık ileride bileceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
(71-72) O zaman ki, boyunlarında halkalar ve zincirler bulunur. (Onlar) kaynar suda sürüklenecekler; sonra da ateşte yakılacaklardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
(71-72) O zaman ki, boyunlarında halkalar ve zincirler bulunur. (Onlar) kaynar suda sürüklenecekler; sonra da ateşte yakılacaklardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
(73-74) Sonra onlara: `Allah`ı bırakıp da (O`na) ortak koşmakta olduğunuz şeyler nerede?` denilir. (Onlar da:) `Bizden kayboldular; daha doğrusu (biz) daha önce hiçbir şeye yalvarır olmamışız!` derler. İşte Allah, kâfirleri (isyanlarındaki inadları üzerine) böyle saptırır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
(73-74) Sonra onlara: `Allah`ı bırakıp da (O`na) ortak koşmakta olduğunuz şeyler nerede?` denilir. (Onlar da:) `Bizden kayboldular; daha doğrusu (biz) daha önce hiçbir şeye yalvarır olmamışız!` derler. İşte Allah, kâfirleri (isyanlarındaki inadları üzerine) böyle saptırır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Bu (içinde bulunduğunuz azab) yeryüzünde haksız yere şımarıyor olmanızdan ve böbürlenmekte bulunmanızdan dolayıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Orada ebediyen kalıcı kimseler olmak üzere girin Cehennemin kapılarından! İşte kibirlenenlerin kalacakları yer ne kötüdür!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
(Habîbim, yâ Muhammed!) Artık sabret! Çünki Allah`ın va`di haktır. Böylece onları tehdîd ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek de, yâhut (göstermeden) seni vefât ettirsek de, sonunda (onlar) ancak bize döndürüleceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Celâlim hakkı için, senden önce de peygamberler gönderdik; onlardan sana kıssa(larını) anlattığımız kimseler de var, içlerinden sana kıssa(larını) anlatmadığımız kimseler de var. Nitekim Allah`ın izni olmadan hiçbir peygamberin bir mu`cize getirmesi mümkün değildir. Fakat Allah`ın emri geldiği zaman, hak ile hükmedilir; işte o zaman, (mu`cizeleri)boşa çıkarmaya çalışanlar hüsrâna uğramıştır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
Sizin için davarları yaratan Allah`tır; onlardan bindikleriniz de vardır, yedikleriniz de.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Onlarda sizin için (daha birçok) menfaatler vardır; hem onların üzerinde gönüllerinizdeki bir ihtiyâca ulaşır (onu te`mîn eder)siniz. İşte onların üzerinde ve gemilerin üzerinde taşınırsınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Böylece (Allah) size âyetlerini gösterir. Şimdi, Allah`ın âyetlerinden hangisini inkâr edersiniz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
(Onlar) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, baksınlar! (Onlar) bunlardan hem daha çok, hem de kuvvetçe ve yeryüzündeki eserler bakımından daha şiddetli idiler; fakat kazanmakta oldukları şeyler kendilerine bir fayda sağlamadı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
Öyle ki peygamberleri onlara mu`cizeler getirince, kendilerinde bulunan bilgiden dolayı şımardılar da, kendisiyle alay etmekte oldukları (azab) onları kuşatıverdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
O vakit azâbımızı gördüklerinde: `Allah`a tek olarak inandık ve kendisiyle (Allah`a)şirk koşan kimseler olduğumuz şeyleri inkâr ettik` derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Fakat azâbımızı gördükleri zaman (ettikleri bu) îmanları kendilerine fayda verecek değildir. Allah`ın, kulları hakkında süregelen kanunu (bu)dur! İşte kâfirler orada hüsrâna uğramıştır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster