1. (1-7) Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile bâtılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. (1-7) Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile bâtılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. Yaydıkça yayanlara, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. (1-7) Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile bâtılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. (1-7) Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile bâtılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. (1-7) Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile bâtılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. (1-7) Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile bâtılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. (8-15) Yıldızlar silindiği zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere vakit bildirildiği zaman; ertelendikleri gün için; yani hüküm günü için, -ki hüküm gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin?- Yalanlayanların vay haline o gün! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. (8-15) Yıldızlar silindiği zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere vakit bildirildiği zaman; ertelendikleri gün için; yani hüküm günü için, -ki hüküm gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin?- Yalanlayanların vay haline o gün! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. (8-15) Yıldızlar silindiği zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere vakit bildirildiği zaman; ertelendikleri gün için; yani hüküm günü için, -ki hüküm gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin?- Yalanlayanların vay haline o gün! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. (8-15) Yıldızlar silindiği zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere vakit bildirildiği zaman; ertelendikleri gün için; yani hüküm günü için, -ki hüküm gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin?- Yalanlayanların vay haline o gün! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. (8-15) Yıldızlar silindiği zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere vakit bildirildiği zaman; ertelendikleri gün için; yani hüküm günü için, -ki hüküm gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin?- Yalanlayanların vay haline o gün! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. (İyi ile kötü arasındaki) Ayrım Günü. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. (8-15) Yıldızlar silindiği zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere vakit bildirildiği zaman; ertelendikleri gün için; yani hüküm günü için, -ki hüküm gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin?- Yalanlayanların vay haline o gün! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. (8-15) Yıldızlar silindiği zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere vakit bildirildiği zaman; ertelendikleri gün için; yani hüküm günü için, -ki hüküm gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin?- Yalanlayanların vay haline o gün! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. (16-17) Biz, öncekileri helâk etmedik mi? Sonra da, peşlerinden gelenleri onların ardına takacağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. (16-17) Biz, öncekileri helâk etmedik mi? Sonra da, peşlerinden gelenleri onların ardına takacağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. İşte biz, suçlulara böyle yaparız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. O gün, geçmişten ders almayan yalancıların vay haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Sizi değersiz bir sudan yaratmadık mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. (21-22) Sonra belli bir süreye kadar onu sağlam bir yere yerleştirmedik mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. (21-22) Sonra belli bir süreye kadar onu sağlam bir yere yerleştirmedik mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. Buna gücümüz yeter. Güç yetiren ne güzeldir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. O gün, yaratanını inkâr edenlerin vay haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. (25-26) Biz yeryüzünü dirilerle ölülere toplanma yeri yapmadık mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. (25-26) Biz yeryüzünü dirilerle ölülere toplanma yeri yapmadık mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Oraya sabit ve yüksek dağlar yerleştirmedik mi? Size tatlı sular içirmedik mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. O gün, Allah`ın nimetlerini yalanlayanların vay haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. (29-33) Yalan sayageldiğiniz şeye doğru gidiniz! Üç boyutlu azaba, ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidiniz. O saray gibi kocaman bir kıvılcım saçar. Her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. (29-33) Yalan sayageldiğiniz şeye doğru gidiniz! Üç boyutlu azaba, ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidiniz. O saray gibi kocaman bir kıvılcım saçar. Her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. (29-33) Yalan sayageldiğiniz şeye doğru gidiniz! Üç boyutlu azaba, ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidiniz. O saray gibi kocaman bir kıvılcım saçar. Her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. (29-33) Yalan sayageldiğiniz şeye doğru gidiniz! Üç boyutlu azaba, ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidiniz. O saray gibi kocaman bir kıvılcım saçar. Her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. (29-33) Yalan sayageldiğiniz şeye doğru gidiniz! Üç boyutlu azaba, ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidiniz. O saray gibi kocaman bir kıvılcım saçar. Her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. O gün, Allah`ın uyarısını yalanlayanların vay haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. Bu, konuşamayacakları gündür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Özür dilemelerine izin verilmeyecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. O gün, âhireti yalanlayanların vay haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Bu, sizleri ve öncekileri topladığımız hüküm günüdür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. Eğer bir tuzağınız varsa, bana kurunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. O gün, hüküm gününü yalanlayanların vay haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. (41-42) Şüphesiz o gün, takvâ sahipleri, gölgelerde ve pınar başlarında, canlarının çektiğinden çeşit çeşit meyveler arasında olacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. (41-42) Şüphesiz o gün, takvâ sahipleri, gölgelerde ve pınar başlarında, canlarının çektiğinden çeşit çeşit meyveler arasında olacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. (43-44) Kendilerine, “Yaptıklarınızın karşılığı olarak şimdi âfiyetle yiyiniz, içiniz” denilecektir. İşte biz, güzel amel yapanları böyle ödüllendiririz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. (43-44) Kendilerine, “Yaptıklarınızın karşılığı olarak şimdi âfiyetle yiyiniz, içiniz” denilecektir. İşte biz, güzel amel yapanları böyle ödüllendiririz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. O gün, âhiretteki ödülü yalanlayanların vay haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. (46-47) Yiyiniz, azıcık sefa sürünüz; siz suçlusunuz. O gün, kıyametin kopacağını yalanlayanların vay haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. (46-47) Yiyiniz, azıcık sefa sürünüz; siz suçlusunuz. O gün, kıyametin kopacağını yalanlayanların vay haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. (48-49) Kendilerine “Allah`ın huzurunda eğiliniz” dendiğinde, eğilmezler. O gün, Allah`a ibadeti yalanlayanların vay haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. (48-49) Kendilerine “Allah`ın huzurunda eğiliniz” dendiğinde, eğilmezler. O gün, Allah`a ibadeti yalanlayanların vay haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Onlar, bundan başka hangi söze inanacaklar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster