Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir. Sûrede başlıca, Süleyman peygamber ve Sebe’ melikesi, Belkıs kıssası ile Salih ve Lût peygamberler konu edilmekte, ayrıca mü’minlerin kurtuluşa ereceği, İslâm karşıtlarının kötü akıbetleri, öldükten sonra dirilmek ve kıyamet dile getirilmektedir.
3.
O müminler ki, namazı kılar, zekâtı verirler. Ve âhirete tam bir biçimde inananlar da onlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Şu bir gerçek ki, âhirete inanmayanların amellerini biz, kendileri için süsleyip püsledik. Bu yüzden onlar kalpleri körelmiş olarak şaşkınlık içinde bocalar dururlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
İşte bunlardır kendilerine azabın korkuncu öngörülen. Âhirette hüsrana uğrayacaklar da onlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Hatırla o zamanı; Mûsa, ailesine şöyle demişti: "Ben bir ateş fark ettim. Ondan size bir haber getireceğim, yahut parlak bir kor getireceğim ki ateş yakıp ısınabilesiniz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Mûsa ateşe vardığında şöyle çağrıldı. "Ateşteki kimse de ateşin çevresindekiler de kutsal ve bereketli kılınmıştır. Ve âlemlerin Rabbi olan Allah, bütün eksiklik ve iğretiliklerden arınmıştır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
"Asanı bırak!" Bunun üzerine Mûsa, asayı çevik bir yılan gibi titreyip kıvrılır görünce gerisin geri kaçtı ve arkasına bakmadı. "Korkma ey Mûsa, benim. Benim huzurumda, elçi olarak gönderilenler korkmaz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
"Zulme bulaşan müstesna. O da bunu kötülüğün arkasından güzelliğe çevirirse hiç kuşkusuz ben Gafûr’um, Rahîm’im."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
"Elini koynuna sok; Firavun ve toplumuna yönelik dokuz mucizeden biri olarak pürüzsüz ve lekesiz, bembeyaz bir biçimde çıkacaktır. O Firavun ve yandaşları sapmış bir topluluk haline geldiler."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
İşte bu şekilde ayetlerimiz göz ve gönül açar bir biçimde onlara geldiğinde şunu deyiverdiler: "Açık bir büyüdür bu..."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Zulüm ve böbürlenmeyle, ona karşı çıktılar. Oysaki öz benlikleri, onun gerçekliğine kanaat getirmişti. Bak da gör, nasıl olmuştur o bozguncuların sonu!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
Yemin olsun, biz, Davûd’a da Süleyman’a da bir ilim verdik. Onlar şöyle dediler: "Bizi, mümin kullarının bir çoğundan üstün kılan Allah’a hamd olsun."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
Süleyman, Davûd’a mirasçı oldu ve şöyle dedi: "Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve bize herşeyden biraz verildi. Kuşkusuz bu, apaçık lütfun ta kendisidir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Cinlerden, insanlardan ve kuşlardan orduları, Süleyman’ın huzurunda bir araya getirildi. Onlar, düzenli bir biçimde sevk ediliyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Karınca vadisine geldiklerinde bir karınca şöyle seslendi: "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin ki, Süeyman ve orduları farkında olmayarak sizi ezmesinler."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Bunun üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve dedi: "Rabbim, bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkân ver. Ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven kullarının arasına sok."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Kuşları teftiş etti de dedi ki: "Hüdhüd’ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
"Ona acımasızca azap edeceğim, belki de onu boğazlayacağım; yahut da bana mutlaka açık bir kanıt getirecek."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Az sonra Hüdhüd gelip şöyle dedi: "Senin fark edemeyeceğin bir şeyi fark ettim ve sana Sabâ’dan parlak bir haber getirdim."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
"Sabâlılara hükmeden bir kadın buldum. Kendisine herşeyden bir pay verilmiş, kocaman bir tahtı var."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
"Onu ve toplumunu, Allah’ı bırakıp güneş’e secde eder buldum. Şeytan onlara, yapıp ettiklerini süslü gösterip onları yoldan saptırmış. Artık doğruyu bulamazlar."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
"Göklerde ve yerdeki sırrı açığa çıkaran, onların gizlediklerini de açıkladıklarını da bilen Allah’a secde etmemek gayretindeler."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Melike dedi: "Ey danışmanlarım, bu meselem konusunda bana fikir verin. Siz onaylamadıkça, hiçbir işe kesin karar vermem."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
Dediler ki: "Biz çok güçlüyüz, çok yaman savaşırız. Buyruk senin. Ne karar vereceğini sen bilirsin."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Melike dedi: "Şu bir gerçek ki krallar bir kente/bir memlekete girdiler mi, orada bozgun çıkarırlar; oranın onurlu insanlarını zelil, sefil ederler. İşte böyle yaparlar."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
"Şimdi ben onlara bir hediye göndereceğim ve bakacağım elçiler neyle geri dönecekler."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Elçi, Süleyman’a geldiğinde, o dedi ki: "Siz bana bir mal ile mi destek veriyorsunuz? Allah’ın bana verdiği, size verdiğinden daha kıymetlidir. Sizin hediyenizle, benden çok siz ferahlarsınız."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
"Seni gönderenlere dön. Vallahi, karşı koyamayacakları ordularla üstlerine gelirim ve onları oradan, başları eğik, aşağılanmış bir halde sürer çıkarırım."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Süleyman kurmaylarına dedi ki: "Onlar teslim olup huzuruma gelmeden önce, o kadının tahtını hanginiz bana getirebilir?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
Cinlerden bir ifrit şöyle dedi: "Sen daha makamından kalkmadan, onu sana getirebilirim. Ben bunu yapacak güçteyim ve gerçekten güvenilir biriyim."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Kendinde Kitap’tan bir ilim olan kişi de şöyle dedi: "Ben onu sana, gözünü açıp yumuncaya kadar getiririm." Derken Süleyman, tahtı, yanında kurulmuş görünce şöyle konuştu: "Rabbimin lütfundandır bu. Şükür mü edeceğim, nankörlük mü diye beni denemek istiyor. Esasında, şükreden, kendisi lehine şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse bilsin ki, Rabbim Ganî’dir, cömerttir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Melike gelince şöyle denildi: "Senin tahtın da böyle mi?" Dedi: "Bu sanki o. Zaten daha önce bize bilgi verilmişti ve biz müslüman olmuştuk."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Daha önce Allah dışında ibadet ettikleri, onu engellemişti. Çünkü o, küfre sapmış bir topluluktandı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Ona denildi: "Köşke gir!" Melike onu görünce su sandı ve baldırlarını açtı. Süleyman dedi ki: "O, cilalı sırçadan yapılmış bir parlak avlu/zemindir." Melike dedi: "Rabbim, doğrusu ben öz benliğime zulmetmişim. Artık Süleyman’la birlikte, âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oluyorum."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Yemin olsun, Semûd’a da kardeşleri Sâlih’i, şunu tebliğ etmek üzere gönderdik: "Allah’a kulluk/ibadet edin." Bir de ne görelim, onlar birbiriyle boğuşan iki fırka oluvermişler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Sâlih dedi: "Ey toplumum! İyilikten önce kötülüğü istemede aceleniz niye? Merhamet görebilmeniz için Allah’tan af dileseniz olmaz mı?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Dediler: "Sen ve beraberindekiler yüzünden başımıza uğursuzluk geldi/sen ve beraberindekileri uğursuzluk belirtisi sayıyoruz." Dedi: "Uğursuzluk kuşunuz Allah katındadır. Daha doğrusu siz, imtihana çekilen bir topluluksunuz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
Allah adına yeminleşerek şöyle dediler: "Ona ve ailesine bir gece baskını yapalım, sonra da velisine şöyle diyelim: Biz onların ailesinin öldürülüşüne tanık olmadık. Vallahi, doğru söyleyenleriz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Bir baksana nasıl oldu tuzaklarının sonu! İşte, onları da topluluklarını da hep birlikte yere geçirdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
İşte sana onların, işledikleri zulümler yüzünden çöküp ıpıssız kalmış evleri. Hiç kuşkusuz bunda, ilmi kullanan bir topluluk için kesin bir ibret vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Lût’u da resul olarak gönderdik. Toplumuna şöyle dedi: "Gözünüz göre göre şu iğrençliği yapıyorsunuz ha!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
"Siz, şehvetinizi tatmin için kadınları bırakıp da erkeklere mi gidiyorsunuz? Doğrusu siz cehalete saplanmış bir topluluksunuz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Toplumunun cevabı sadece şunu söylemek oldu: "Çıkarın şu Lût ailesini kentinizden; bunlar temizlik tutkunu olmuş kişilerdir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardık. Karısı hariç. Onu, arkada kalanlardan biri olarak takdir etmiştik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Üzerlerine bir de yağmur yağdırdık. Uyarılmış olanlar üzerine inen yağmur da ne kötüdür!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
De ki: "Hamd Allah’a, selam O’nun seçip yücelttiği kularına! Allah mı hayırlı, yoksa onların ortak tuttukları mı?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Yoksa gökleri ve yeri yaratan, gökten size bir su indiren mi hayırlı? Biz o suyla sizin için gözler gönüller açan bahçeler bitirdik. Sizin, onların bir tek ağacını bitirmeniz mümkün değildi. Allah’ın yanında bir ilah mı var? Hayır! Ama onlar döneklik eden bir topluluktur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Yoksa yeri bir karargâh yapıp şurasına burasına nehirler serpiştiren, üzerine dayanaklı dağlar konduran ve iki deniz arasına bir engel yerleştiren mi hayırlı? İlah mı var Allah’ın yanında!? Hayır! Ama onların çokları ilimden nasipsizliği sürdürüyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
Yoksa zorda kalan yalvardığında, onun imdadına yetişip sıkıntı ve kaderi kaldıran, sizi yeryüzünün hükmedenleri kılan mı hayırlı? Allah’ın yanında bir ilah daha var mı? Ne kadar da az ibret alıyorsunuz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Yoksa size karanın ve denizin karanlıkları içinde yol gösteren ve rahmetinin önünde rüzgârları müjdeci gönderen mi hayırlı? Allah’ın beraberinde bir ilah daha mı var? Allah, onların ortak tuttuklarından uzaktır, arınmıştır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Yoksa yaratmaya başlayıp sonra tekrar tekrar yaratan ve sizi gözeten ve yerden rızıklandıran mı hayırlı? Allah’ın yanında bir ilah mı var? De ki: "Getirin susturucu kanıtınızı, eğer doğru sözlüler iseniz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
De ki: "Göklerde ve yerde, Allah’tan başka hiç kimse gaybı bilmez. Ne zaman dirileceklerini de bilmezler."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Hayır, onların bilgileri âhiret konusunda yetersiz kalmıştı. Daha doğrusu onlar ondan kuşku duymaktadırlar. Hayır, hayır! Onlar, onu göremeyecek kadar kördürler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
İnkârcılar dediler ki: "Biz ve atalarımız toprak olduktan sonra, gerçekten biz bundan sonra ortaya mı çıkarılacağız?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
"Yemin olsun, bununla şimdi biz, önceden de atalarımız tehdit edildi. Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değil."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Sen, ölülere işittiremezsin. Eğer dönüp giderlerse, sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Ve sen, düştükleri sapıklıktan körleri de çıkaramazsın. Teslim olmuş kişiler halinde ayetlerimize inananlardan başkasına sesini duyuramazsın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir dâbbe/debelenir gibi yürüyen bir canlı çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
O gün her ümmetin içinden ayetlerimizi yalanlayanlardan bir zümre derleriz de onlar, toplu halde ortaya sürülürler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Geldiklerinde Allah onlara: "Ayetlerimizi, ilminiz onları kuşatmadığı halde inkâr mı ettiniz yoksa ne yapıyordunuz?" der.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
İşledikleri zulümler yüzünden o söz tepelerine inmiştir; artık tek kelime söyleyemezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
Görmedin mi; biz geceyi, içinde dinlensinler diye, gündüzü de gösterici bir ışık olsun diye oluşturduk. İşte bunda, inanan bir topluluk için elbette ibretler vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Sûra üfürüleceği gün, Allah’ın dilediği dışında herkes, göklerdekiler, yerdekiler dehşet içinde kalacaktır. Hepsi boynunu bükmüş bir halde O’nun huzuruna gelir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
Sen dağlara bakar da onları donuk, durgun görürsün. Oysaki onlar, bulutların dolaştığı gibi dolaşmaktadır. Herşeyi güzel ve mükemmel yapan Allah’ın sanatıdır bu. Yaptıklarınızdan gereğince haberdardır O.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
İyilik ve güzellik getirene, getirdiğinden daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan güvene çıkmışlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Kötülük getirenlerin ise yüzleri ateşte sürtülür. Sadece yapıp ettiklerinizle cezalandırılırsınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
"Ben sadece, bu beldenin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Orayı saygıya layık kılmıştır O. Her şey O’nundur. Ben, müslümanlardan/Allah’a teslim olanlardan olmakla emrolundum."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
"Ve Kur’an okumakla emrolundum. Artık kim yola gelirse kendi nefsi için gelir. Sapmışa gelince, böylesine de ki: ’Ben uyarıcılardan biriyim. Hepsi bu!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
Ve şöyle yakar: "Hamt olsun Allah’a! O size ayetlerini gösterecek de siz onları tanıyacaksınız. Senin Rabbin, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster