Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir. Sûrede başlıca, öldükten sonra hesap için toplanma, inkârcıların ahirette karşılaşacakları azap, mü’minlere verilecek mükâfatlar, Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren kevni deliller konu edilmektedir.
15.
(15-16) Şüphesiz ki takva sahipleri Rablerinin kendilerine verdiği sevabı almış olarak cennet bahçelerinde ve pınar başlarında bulunacaklardır. Çünkü onlar bundan önce iyilik yapıyorlardı.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
(15-16) Şüphesiz ki takva sahipleri Rablerinin kendilerine verdiği sevabı almış olarak cennet bahçelerinde ve pınar başlarında bulunacaklardır. Çünkü onlar bundan önce iyilik yapıyorlardı.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Hani onlar İbrahim’in huzuruna girmişlerdi de «Selam sana!» demişlerdi. İbrahim: «Size de selam» demiş, ve içinden: «Bunlar tanınmamış bir topluluk!» diye geçirmişti.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Yemediklerini görünce onlardan içine bir korku düştü. Onlar İbrahim’e: «Korkma!» dediler ve onu çok bilgili bir oğul ile müjdelediler.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Bunun üzerine karısı (Sâre) bir çığlık atarak geldi ve elini yüzüne vurarak: «Ben kısır bir kocakarıyım, nasıl çocuğum olur?» dedi.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Misafir melekler: «Evet bu böyledir. Rabbin böyle buyurdu. Gerçekten O hüküm ve hikmet sahibidir. Herşeyi hakkıyla bilir.» dediler.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
İbrahim, kendisine misafir olarak gelen meleklere: «Acaba sizin asıl önemli işiniz nedir ey elçiler?» dedi.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Musa’nın kıssasında da ibret vardır. Hani biz onu apaçık bir delille Firavun’a göndermiştik.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
Firavun ise ordusuyla birlikte yüz çevirmiş, onun hakkında: «Bu bir sihirbazdır, ya da bir delidir.» demişti.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Nihayet biz onu ve ordularını yakalayıp hepsini denize attık. Firavun ise o sırada (inadından dolayı pişmanlık duyarak) kendi kendini kınıyordu.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Âd kavminin helâkinde de bir ibret vardır. Hani biz onların üzerine köklerini kesecek bir rüzgar göndermiştik.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Semud kavminin helâkinde de bir ibret vardır. Hani onlara: «Belirli bir süreye kadar dünyadan yararalanıp, geçinin!» denmişti.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Onlarsa Rablerinin emrine karşı büyüklük tasladılar. Bunun üzerine kendilerini, bakıp dururlarken yıldırım yakalayıp, çarptı.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Ey Muhammed! de ki: «Öyleyse Allah’a koşun, gerçekten ben size O’nun tarafından gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Allah’la beraber başka bir tanrı uydurmayın (O’na ortak koşmayın). Gerçekten ben size O’nun tarafından gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.»
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Böylece onlardan öncekilere de herhangi bir peygamber gelince, onun hakkında da mutlaka: «Bir sihirbazdır veya bir delidir.» dediler.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Şüphesiz ki, zulmedenlerin geçmiş arkadaşlarının payı gibi, dolgun bir azab payı vardır. Ama şimdi onu acele istemesinler.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Kendilerine vaad edilen günlerinde uğrayacakları azabdan dolayı vay inkâr edenlerin haline!.
Mealleri KıyaslaSayfada Göster