Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir. Sûrede başlıca, öldükten sonra hesap için toplanma, inkârcıların ahirette karşılaşacakları azap, mü’minlere verilecek mükâfatlar, Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren kevni deliller konu edilmektedir.
1.
(1-6) Tozu dumana katıp savuran (rüzgâr)lara, (yağmur) yüklü (bulut)lara, kolayca akıp giden (yıldızlara, gemi)lere, işleri taksim eden meleklere andolsun ki, size vaad olunan diriliş elbette gerçektir. (Hesap ve) ceza günü kuşkusuz gerçekleşecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
2.
(1-6) Tozu dumana katıp savuran (rüzgâr)lara, (yağmur) yüklü (bulut)lara, kolayca akıp giden (yıldızlara, gemi)lere, işleri taksim eden meleklere andolsun ki, size vaad olunan diriliş elbette gerçektir. (Hesap ve) ceza günü kuşkusuz gerçekleşecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
(1-6) Tozu dumana katıp savuran (rüzgâr)lara, (yağmur) yüklü (bulut)lara, kolayca akıp giden (yıldızlara, gemi)lere, işleri taksim eden meleklere andolsun ki, size vaad olunan diriliş elbette gerçektir. (Hesap ve) ceza günü kuşkusuz gerçekleşecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
(1-6) Tozu dumana katıp savuran (rüzgâr)lara, (yağmur) yüklü (bulut)lara, kolayca akıp giden (yıldızlara, gemi)lere, işleri taksim eden meleklere andolsun ki, size vaad olunan diriliş elbette gerçektir. (Hesap ve) ceza günü kuşkusuz gerçekleşecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
(1-6) Tozu dumana katıp savuran (rüzgâr)lara, (yağmur) yüklü (bulut)lara, kolayca akıp giden (yıldızlara, gemi)lere, işleri taksim eden meleklere andolsun ki, size vaad olunan diriliş elbette gerçektir. (Hesap ve) ceza günü kuşkusuz gerçekleşecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
(1-6) Tozu dumana katıp savuran (rüzgâr)lara, (yağmur) yüklü (bulut)lara, kolayca akıp giden (yıldızlara, gemi)lere, işleri taksim eden meleklere andolsun ki, size vaad olunan diriliş elbette gerçektir. (Hesap ve) ceza günü kuşkusuz gerçekleşecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
(7-9) Yıldız kümeleri ile dolu olan gökyüzüne andolsun ki, siz, neye inanılacağı konusunda derin bir ayrılık içindesiniz. (Oysa) bu davetten, ancak aklı çarpılmış olan kimse çevrilip vazgeçirilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
(7-9) Yıldız kümeleri ile dolu olan gökyüzüne andolsun ki, siz, neye inanılacağı konusunda derin bir ayrılık içindesiniz. (Oysa) bu davetten, ancak aklı çarpılmış olan kimse çevrilip vazgeçirilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
(7-9) Yıldız kümeleri ile dolu olan gökyüzüne andolsun ki, siz, neye inanılacağı konusunda derin bir ayrılık içindesiniz. (Oysa) bu davetten, ancak aklı çarpılmış olan kimse çevrilip vazgeçirilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
(10-11) Kahrolsun o koyu yalancılar! Onlar, bir cehalet içinde bulunan gafil kimselerdirMealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
(10-11) Kahrolsun o koyu yalancılar! Onlar, bir cehalet içinde bulunan gafil kimselerdirMealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
(Görevli melekler onlara şöyle diyecek:) “Tadın azabınızı! Çabuklaştırılmasını isteyip durduğunuz (azap) işte budur.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
(15-16) Ama (dünyada iken) Allah`a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar, kendilerini bahçeler ve pınarlar arasında bulurlar. Rablerinin, kendilerine verdiği her şeyden istedikleri gibi alırlar. Çünkü onlar bundan önce iyilik yapan, hayır işleyen kimselerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
(15-16) Ama (dünyada iken) Allah`a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar, kendilerini bahçeler ve pınarlar arasında bulurlar. Rablerinin, kendilerine verdiği her şeyden istedikleri gibi alırlar. Çünkü onlar bundan önce iyilik yapan, hayır işleyen kimselerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
(17-18) Onlar gecenin pek az bir kısmında uyurlardı, Seherlerde (Allah`tan) bağışlanma dilerlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
(17-18) Onlar gecenin pek az bir kısmında uyurlardı, Seherlerde (Allah`tan) bağışlanma dilerlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Ve sahip oldukları her şeyden, (yardım) isteyenlere ve sıkıntı içinde bulunanlara bir pay (ayırırlardı).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Hani onlar, İbrahim`in yanına varmışlar ve şöyle demişlerdi: “Selâm olsun sana!” O da: “Size de selâm olsun” demiş ve içinden de: “(Bunlar) tanınmamış bir topluluk” diye geçirmişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
(26-27) Hemen (bir bahane ile) ailesinin yanına giderek, (pişirilmiş) besili bir dana getirmiş ve onların önüne koyup: “Buyurmaz mısınız?” demişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
(26-27) Hemen (bir bahane ile) ailesinin yanına giderek, (pişirilmiş) besili bir dana getirmiş ve onların önüne koyup: “Buyurmaz mısınız?” demişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
(İbrahim, misafirlerin yemediklerini görünce,) onlardan endişeye kapıldı; (ama) onlar: “Korkma!” dediler ve (ona) derin bilgi ile donatılan bir erkek çocuk (sahibi olacağı) müjdesini verdiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Bunun üzerine karısı (Sare) çığlık atarak (misafirlerin) yanına geldi ve (şaşkınlık içinde ellerini) yüzüne vurup şöyle dedi: “(Nasıl çocuğum olur,) ben kısır bir kocakarıyım?”.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Onlar dediler ki: “Rabbin böyle buyurdu (takdir etti). Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibidir, (her şeyi) hakkıyla bilendir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
(İbrahim, onların melek olduğunu anlayınca:) “O hâlde asıl işiniz nedir ey elçiler?” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
(32-34) (Onlar da:) “Biz, günahkâr bir kavme (Lut kavmine), üzerlerine çamurdan (iyice pişirilmiş/sertleştirilmiş) taş(lar) yağdırmak için gönderildik. (Bu taşlar,) haddi aşanlar için Rabbinin katında damgalanmış (herkes adına ayrı ayrı işaretlenmiş taşlardır)” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
(32-34) (Onlar da:) “Biz, günahkâr bir kavme (Lut kavmine), üzerlerine çamurdan (iyice pişirilmiş/sertleştirilmiş) taş(lar) yağdırmak için gönderildik. (Bu taşlar,) haddi aşanlar için Rabbinin katında damgalanmış (herkes adına ayrı ayrı işaretlenmiş taşlardır)” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
(32-34) (Onlar da:) “Biz, günahkâr bir kavme (Lut kavmine), üzerlerine çamurdan (iyice pişirilmiş/sertleştirilmiş) taş(lar) yağdırmak için gönderildik. (Bu taşlar,) haddi aşanlar için Rabbinin katında damgalanmış (herkes adına ayrı ayrı işaretlenmiş taşlardır)” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Zaten orada Müslümanlardan, bir ev halkından (Lut ve iki kızından) başka kimse bulmadık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Ve böylece (o kenti taş yığını haline getirerek) şiddetli azaptan korkanlar için orada bir işaret, bir mesaj bıraktık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Musa`(nın kıssasında) da (ibretler vardır). Hani biz onu açık bir delil ile Firavun`a göndermiştik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
O ise, bütün ordusu ile (imandan) yüz çevirdi ve şöyle dedi: “Bu, bir sihirbaz yahut bir mecnundur.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Biz de onu ve ordularını yakalayıp denizin dibine geçiriverdik. O (boğulma esnasında), pişmanlıkla kendi kendini kınıyordu (ama iş işten geçmişti).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Âd kavminde de ibretler vardır. Hani onların üzerine (yaptıkları yüzünden) köklerini kesen bir rüzgâr göndermiştik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
(Ey Resulüm, de ki:) O halde hemen Allah`a koşun (küfrü bırakıp imana gelin). Şüphesiz ben, size O`nun tarafından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Allah ile beraber başka ilahlar edinmeyin! Gerçekten ben, size, O`nun tarafından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
İşte böyle! Onlardan öncekilere bir peygamber geldiğinde (mutlaka onun için de): “o bir büyücüdür yahut bir delidir” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Onlar bu (düşünce tarzı)nı birbirlerine tavsiye mi ettiler (ki nesilden nesile hep aynı şeyi söyleyip duruyorlar)? Hayır, onlar azgınlığı huy ve sanat edinen bir millettir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Onun için, onlardan uzak dur. Artık (vazifeni yaptın ve bizim katımızda) kınanacak değilsin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Ama yine de (kulak veren herkese) öğüt vermeye devam et! Çünkü bu hatırlatmalar inananlara fayda sağlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Ben cinleri ve insanları yalnızca (beni tanımaları ve) bana kulluk etmeleri için yarattım.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Ben, onlardan bir rızık istemiyorum ve onların beni doyurup beslemelerini de beklemiyorum.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
(Bilsinler ki) bütün rızıkları veren, kâmil kuvvet ve tam iktidar sahibi olan Allah`tır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Muhakkak ki bu zulmedenlerin de, geçmiş arkadaşlarının payı gibi bir azap payı vardır. O halde (o azabın gelmesi için) acele etmesinler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster