2.
Allah, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. Diri’dir, Kayyum’dur (Ölümsüz Başkan’dır, İmparator’dur).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
Kitabı sana, kendinden öncekileri tasdik edici olarak hak ile indirdi. Tevrat’ı ve İncil’i de O indirdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Daha önce, insanlar için hidayet (hayat rehberi) olarak; Furkan’ı (doğru ile yanlış arasındaki farkı göstereni) indirmişti. Allah’ın ayetlerini inkâr edenler için pek çetin azap vardır. Allah mutlak galiptir, intikam sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
Size rahimlerde istediği gibi şekil veren O’dur. O’ndan başka İlah yoktur. Mutlak galiptir, hikmet sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Sana kitabı indiren de O’dur. Ondan bazı ayetler muhkemdir (manâsı açık) ki, onlar kitabın anasıdır, diğerleri de müteşâbihtir (zamanla açıklanacak olandır). kendilerince yorumlamak için, onun müteşâbihlerine yönelirler. Müteşabih ayetlerin, tevilini/yorumunu/neyi anlatmak istediğini Allah bilir. İlim’de derinleşenler: "Biz buna inandık, hepsi de Rabbimizin katındandır" derler. Neden muhkem ve müteşabih ayetler olduğunu ancak, aklı selîm (aklını kullanan ilim) sahipleri düşünüp anlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
(onlar şöyle yalvarırlar): "Rabbimiz! Biz hidayeti (doğru hayat rehberini) anladıktan sonra kalplerimizi eğriltmek istemiyoruz! Bize katından bir rahmet (iyilik) bahşet. Şüphesiz Sen çok bahşedensin."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
"rabbimiz! şüphesiz Sen, hakkında şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın. Şüphesiz Allah vadinden dönmez."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
(bunların durumu) Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin durumu gibidir: Ayetlerimizi yalanladılar. Allah da onları günahlarıyla yakaladı. Allah azabı çok şiddetli olandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Inkâr edenlere de ki: "Siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena kalınacak yerdir!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Şüphesiz karşı karşıya gelen iki toplulukta sizin için, bir ibret vardır: Bir topluluk, Allah yolunda eziyete uğradıkları için çarpışıyordu. Saldırgan kâfirler; savaş başladıktan sonra, (Müminleri) kendilerinin iki katı görüyorlardı.[] Basireti olanlar için bunda elbette ibret vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Kadinlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma (serbest dolaşan) atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler, insanlara süslü göründü. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
De ki: "Size onlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah’ın rızası vardır". Allah kullarını hakkıyla görendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
O Allah’tan korkanlar: "Ey Rabbimiz, şüphesiz biz iman ettik, Sen de günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından koru" diyenler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Allah; adaleti ayakta tutarak, kendinden başka İlah olmadığına şahitlik etti. Melekler ve ilim sahipleri de (şahitlik ettiler). O’ndan başka İlah yoktur. O, mutlak güç sahibidir, doğru hüküm/karar verendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Şüphesiz Allah katında Din İslâm’dır. Kim Allah’ın ayetlerini inkâr ederse, bilsin ki, Allah hesabı çok çabuk görendirMealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Seninle tartışmaya girişirlerse, de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah’a teslim ettim." Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen/kitap nedir bilmeyen) ümmilere de ki: "Siz de İslam’ı kabul ettiniz mi?" Eğer İslam’a girerlerse hidayete (huzura) ermiş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ancak duyurmaktır. Allah kullarını hakkıyla görendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Allah’ın ayetlerini inkâr edenler, Peygamberleri haksız yere öldürenler, insanlardan adaleti emredenleri öldürenler var ya, onları çok acıklı bir azap ile müjdele!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Onlar, yaptıkları dünyada da ahirette de boşa gitmiş kimselerdir. Onların hiç yardımcıları da yoktur. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Kendilerine, Kitap’tan bir pay verilenleri görmüyor musun ki, aralarında hüküm vermesi için, Allah’ın Kitabı’na çağrılıyorlar da sonra içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Bunun sebebi onların; "Bize, ateş sadece sayılı günlerde dokunacaktır" demeleridir. Uydurup durdukları şeyler, dinleri konusunda kendilerini aldatmıştır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Bakalım kendilerini, o geleceğinde hiç şüphe olmayan gün için, bir araya topladığımız ve hiç kimseye haksızlık edilmeden, herkese kazandığı tamamen ödendiği zaman, halleri nice olacaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
De ki: "Ey mülkün/hayatın sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü (kimsenin çalışmakla kazanamayacağı şeyleri; peygamberliği, mucizeleri, hayatı, canı) dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü; (kimsenin çalışmakla kazanamayacağı şeyleri; hayatı, canı da) çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır Senin elindedir. Şüphesiz Sen herşeye hakkıyla güç yetirensin."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
"geceyi gündüze katarsın (geceleri kısaltırsın), gündüzü geceye katarsın (gündüzleri de uzatırsın). Diriyi öldürürsün, ölüyü de diriltirsin. Dilediğine de hesapsız rızık yaratırsın."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Müminler, müminleri bırakıp inkârcıları dost edinmesin. Kim böyle yaparsa Allah ile bir ilişiği kalmaz. Ancak onlardan (gelebilecek tehlikeden) korunmanız başkadır. Allah asıl sizi, kendisine karşı dikkatli olmanız konusunda uyarmaktadır. Çünkü dönüş Allah’ın huzurunadır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
De ki: "İçinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerdeki herşeyi, yerdeki herşeyi de bilir. Allah herşeye hakkıyla gücü yetendir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Herkesin yaptığı iyiliği ve yaptığı kötülüğü hazır bulacağı günde kişi, kötülükleri ile kendi arasında, uzak bir mesafe bulunmasını ister. Yine Allah, sizi kendisine karşı dikkatli olmanız hakkında uyarmaktadır. Allah kullarını çok esirgeyicidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
De ki: "Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
De ki: "Allah’a ve Peygamber’e itaat edin." Eğer yüz çevirirlerse şüphe yok ki Allah kâfirleri sevmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Hani, imran’ın karısı; "Rabbim! Karnımdaki çocuğu sırf Sana hizmet etmek üzere adadım. Benden kabul et. Şüphesiz Sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin" demişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Onu doğurunca; "Rabbim!" dedi, "Onu kız doğurdum." Oysa Allah onun ne doğurduğunu çok iyi biliyordu. "Erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu, kovulmuş şeytandan Senin korumana bırakıyorum."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi. Zekeriya’yı da onun bakımıyla görevlendirdi. Zekeriya, onun bulunduğu yere her girişinde yanında bir yiyecek bulurdu. "Meryem! Bu sana nereden geldi?" derdi. O da: "Bu, Allah katından" diye cevap verdi. Zira Allah dilediğine hesapsız rızık yaratır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Orada zekeriya Rabbine dua etti: "Rabbim! Bana katından temiz bir nesil bahşet. Şüphesiz Sen duayı hakkıyla işitensin" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
Zekeriya mabette namaz kılarken melekler ona: "Allah sana kendisinden gelen bir kelimeyi (İsa’yı) doğrulayıcı, efendi, nefsine hakim ve salihlerden bir peygamber olarak, Yahya’yı müjdeler" diye seslendiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Zekeriya; "ey Rabbim! Bana ihtiyarlık gelip çatmışken ve eşim de kısırken benim nasıl çocuğum olabilir?" dedi. Allah; "Öyledir, ama Allah dilediğini yapar" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Zekeriya; "rabbim! (Çocuğum olacağına dair) bana bir alâmet/işâret ver" dedi. Allah da şöyle dedi: "Senin için işâret/alâmet, insanlarla üç gün konuşamaman, ancak işâretleşebilmendir. Ayrıca Rabbini çok an, sabah akşam tesbih et."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Hani melekler: "Ey Meryem! Allah seni seçti. Seni tertemiz yaptı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
"ey meryem! Rabbine divan/kıyam dur. Secde et ve (O’nun huzurunda), rükû edenlerle beraber rüku et" demişlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
(Ey Muhammed/ey İnsan!) Bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem’i kim himayesine alıp koruyacak diye kalemlerini (kur’a için) atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu konuda) tartışırlarken de yanlarında (sen) yoktun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Hani melekler şöyle demişti: "Ey Meryem! Allah seni kendi tarafından bir kelime ile müjdeliyor ki, adı Meryem oğlu İsa Mesih’tir. Dünyada da ahirette de itibarlı ve Allah’a çok yakın olanlardandır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
(meryem): "ey Rabbim! Bana bir beşer dokunmamışken, benim nasıl çocuğum olur?" dedi. (Melek); "Öyle ama, Allah dilediğini yaratır. O, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece "ol" der, o da hemen oluşmaya başlar" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
"ve Allah ona kitabı, hikmeti (akıl ve bilim ışığında kitap ile hükmetmeyi), Tevrat ve İncil’i öğretecek.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
Allah onu, İsrailoğullarına bir Peygamber olarak gönderecek" (ve o onlara şöyle diyecek): "Şüphesiz ben size Rabbinizden bir mucize getirdim. Ben çamurdan kuş şeklinde bir şey yapar, ona (Allah’ın onun için yarattığı ruhunu) üflerim. O da Allah’ın izniyle hemen kuş oluverir. Körü ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah’ın izniyle/emriyle ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yiyip ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer müminler iseniz, bunda sizin için elbette bir ibret vardır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
"benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı/tasdik edici olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helâl kılmak için gönderildim ve Rabbiniz tarafından size, bir mucize (Peygamberliğin belgelerini) de getirdim. Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
"şüphesiz Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O’na ibadet edin. İşte bu, doğru yoldur."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Isa, onların inkârlarını sezince; "Allah yolunda yardımcılarım kim?" dedi. Havariler: "Biziz Allah yolunun yardımcıları. Allah’a iman ettik. Şahit ol, biz müslümanlarız" dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
"rabbimiz! senin indirdiğine iman ettik ve Peygamber’e de uyduk/itaat ettik. Artık bizi (gerçeğe) şahitlik edenlerle beraber yaz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Hani, Allah şöyle buyurmuştu: "Ey İsa! Şüphesiz, seni (onlar değil) Ben vefat ettireceğim/öldüreceğim ve seni (öldürerek ruhunu) kendi katıma yükselteceğim. İnkâr edip suikast düzenleyenlerin içinden, seni kurtaracağım ve sana uyanları, kıyamete kadar kâfirlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca Bana’dır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında, aranızda Ben hükmedeceğim."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
"inkâr edenlere gelince onlara dünyada da ahirette de şiddetli bir şekilde azap edeceğim. Onların hiç yardımcıları da olmayacaktır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
"iman edip faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlara gelince, Allah onların ödüllerinin tam karşılığını verecektir. Allah zalimleri sevmez."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Şüphesiz Allah katında İsa’nın durumu, Adem’in durumu gibidir: Onu topraktan yarattı. Sonra ona "ol" dedi. O (Adem) oluştu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Sana (gerekli) bilgi geldikten sonra, artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de ki: "Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım. Biz de siz de toplanalım. Sonra gönülden dua edelim de Allah’ın lânetini (kahrını), (aramızdan) yalan söyleyenlerin üzerine isteyelim."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
Şüphesiz bu (İsa hakkında) gerçek kıssadır. Allah’tan başka hiçbir İlah yoktur. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, doğru hüküm/karar verendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
De ki: "Ey kitap ehli! Bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin: Yalnız Allah’a kul olalım. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah’ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilah edinmesin." Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahit olun, biz müslümanlarız."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
Ey kitap EHLİ! İbrahim hakkında niçin tartışıyorsunuz. Oysa Tevrat da, İncil de ondan sonra indirilmiştir. Siz hiç düşünmüyor musunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Işte siz böyle kimselersiniz! Diyelim ki biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız. Ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
Ibrahim ne Yahudi idi ne de Hristiyan. Fakat o, Hanif (Allah’ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan da değildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Şüphesiz insanların İbrahim’e en yakın olanı, elbette ona uyanlar, bir de bu peygamber (Muhammed) ve müminlerdir. Allah da müminlerin dostudur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
Kitap ehlinden bir grup sizi saptırabilmeyi çok arzu etti. Oysa sadece kendilerini saptırıyorlar, fakat farkına varmıyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Ey kitap ehli! (Gerçeğe) şahit olduğunuz halde, niçin Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorsunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
Ey kitap ehli! Niçin gerçek olanı yalan ile karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyor(üzerini örtüyor)sunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
Kitap ehlinden bir grup; "Müminlere indirilene; günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, belki onlar (size bakarak) dönerler" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
"sizin dininize uyandan başkasına inanmayın" (dediler). De ki: "Şüphesiz hidayet (doğru hayat tarzı), Allah’ın hidayetidir/gösterdiği doğru hayat tarzıdır. Birine size verilenin benzerinin verilmesinden veya Rabbinizin huzurunda, aleyhinize deliller getireceklerinden ötürü mü (böyle söylüyorsunuz?)" De ki: "Lütuf (Zebur, Tevrat, İncil, Kur’an) Allah’ın elindedir. Onu dilediğine (seçtiği Rasûllerine) verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
O rahmetini dilediğine (seçtiği Rasûllerine) has kılar/verir. Allah büyük lütuf sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
"kitap ehlinden öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emânet etsen onu sana iade eder. Fakat onlardan öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadıkça onu sana iade etmez. Bu da onların; "Ümmilere karşı, (yaptıklarımızdan) bize vebâl yoktur" demelerinden dolayıdır. Onlar bile bile Allah’a karşı yalan söylüyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Hayır! (gerçek, onların dediği değil!) Kim sözünü yerine getirir ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, şüphesiz Allah da sakınanları sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Şüphesiz Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları arındırmayacaktır. Onlar için çok acıklı bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Onlardan (kitap ehlinden) bir grup var ki, Kitap’tan olmadığı halde Kitap’tan sanasınız diye (okudukları) Kitap’tanmış gibi dillerini eğip bükerler ve; "Bu, Allah katındandır" derler. Halbuki o Allah katından değildir. Bile bile Allah’a karşı yalan söylerler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
Allah’ın kendisine Kitabı, Hükmü (hükmetme yetkisini) ve peygamberliği verdiği hiçbir insanın; "Allah’ı bırakıp bana kullar olun" demesi düşünülemez. Fakat (şöyle öğüt verir:) "Öğrenmekte ve derinlemesine incelemekte olduğunuz Kitap uyarınca; rabbaniler (Allah’ın istediği örnek kullar) olun!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Onun size; "Melekleri ve peygamberleri ilahlar edinin" diye, emretmesi de düşünülemez. Siz müslüman olduktan sonra, o size hiç inkârı öğütler mi?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Bir zamanlar Allah; Nebîler/Peygamberler(aracılığıyla kitap ehlin)den; "Andolsun, size vereceğim her Kitap ve Hikmet’ten (problem çözme biliminden) sonra size; elinizdekini onaylayan/doğrulayan bir Rasûl/Elçi geldiğinde, ona mutlaka inanacak/iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardımcı olacaksınız" diye söz almış ve; "Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?" demişti. Onlar (Kitap Ehli de); "Kabul ettik" demişlerdi. Allah da; "Öyleyse şahit olun, Ben de sizinle beraber şahit olanlardanım" demişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
Göklerdeki ve yerdeki herkes ister istemez O’na boyun eğmişken ve O’nun huzuruna döndürülüp götürülecekken, onlar Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
De ki: "Allah’a, bize indirilene, İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve Yakuboğullarına indirilene, Musa’ya, İsa’ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz O’na teslim olanlarız."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Kim islam’dan başka bir din ararsa; (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
Iman ettikten, Peygamberin hak olduğuna şahitlik ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten sonra, inkâr eden bir toplumu Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zalim toplumu doğru yola iletmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Işte onların cezası; Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lânetinin (ilencinin) üzerlerine olmasıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
Onun içinde ebedi kalacaklardır. Onların azabı hafifletilmez, onlara göz de açtırılmaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
Ancak bundan sonra tövbe edip kendilerini düzeltenler müstesnadır. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Şüphesiz iman ettikten sonra inkâr eden, sonra da, inkârda ileri gidenlerin tövbeleri, asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar sapıkların ta kendileridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
Şüphesiz inkâr edip kâfir olarak ölenler var ya, dünya dolusu altını fidye verseler bile bu, hiçbirisinden asla kabul edilmeyecektir. Onlar için çok acıklı bir azap vardır. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
Sevdiğiniz şeylerden, Allah’ın tavsiye ettiği şekilde harcamadıkça, iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
Tevrat indirilmeden önce, İsrail’in (Yakub’un) kendisine haram kıldığı dışında, yiyeceklerin hepsi İsrailoğullarına helâl idi. De ki: "Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi Tevrat’ı getirip okuyun."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
Artık bundan sonra Allah’a karşı kim yalan uydurursa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
95.
De ki: "Allah doğru söylemiştir. Öyle ise hakka yönelen İbrahim’in dinine uyun. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
Şüphesiz insanlar için kurulan ilk ibadet evi, elbette Mekke’de; Alemlere Rahmet ve Hidayet Kaynağı olarak kurulan Kâ’be’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
Onda apaçık deliller, Makamı İbrahim vardır. Oraya kim girerse güven içinde olmalıdır. Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse (bu hakkı tanınmazsa), şüphesiz Allah bütün alemlerden müstağnidir. (Kimseye muhtaç değildir, herşey O’na muhtaçtır.)Mealleri KıyaslaSayfada Göster
98.
De ki: "Ey kitap ehli! Allah yaptıklarınızı görüp dururken Allah’ın ayetlerini niçin inkâr ediyorsunuz?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
De ki: "Ey kitap ehli! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah’ın yolunu eğri ve çelişkili göstermeye yeltenerek inananları Allah’ın yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Size Allah’ın ayetleri okunup dururken ve Allah’ın Rasûlü de aranızda iken dönüp nasıl inkâr edersiniz? Kim Allah’a sımsıkı bağlanırsa kesinlikle o doğru yola girmiştir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
102.
Ey iman EDENLER! Allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öylece sakının ve siz ancak müslümanlar olarak ölün.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
106.
O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara; "İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın" denilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
107.
Yüzleri ağaranlar ise Allah’ın rahmeti içindedirler. Onlar orada ebedi kalacaklardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
108.
Işte bunlar; Allah’ın sana hak olarak okuğumuz ayetleridir. Allah alemlere hiç zulüm etmek istemez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
Siz insanlara hizmet için, en hayırlı (merkezde bir) ümmet/topluluk olun; iyiliği emredin, kötülükten men edin ve Allah’a iman edin. Kitap ehli de inansalardı elbette kendileri için hayırlı olurdu. Onlardan iman edenler de var. Ama birçoğu fasık/yoldan çıkmış kimselerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
Onlar size eziyetten başka bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşa girecek olsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah’ın ve (mümin) insanların güvencesine sığınmadıkça, kendilerini zillet kaplamıştır. Onlar Allah’ın gazabına uğradılar ve ihtiras onları kapladı. Bunun sebebi onların; Allah’ın ayetlerini inkâr ediyor ve peygamberleri haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise isyan etmekte ve (Allah’ın koyduğu) sınırları çiğnemekte oluşları idi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
113.
Onların (kitap ehlinin) hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde; gece saatlerinde (uyanık kalıp) ayakta duran, boyun eğerek (uygulamak üzere) Allah’ın ayetlerini okuyan, bir topluluk da vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
114.
Onlar, Allah’a ve ahiret gününe inanırlar. İyiliği emrederler. Kötülükten men ederler. Hayır işlerinde birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar salihlerdendir/iyi işler yapanlardandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
115.
Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
116.
Inkâr edenlerin ne malları ne evlatları, onlara Allah’a karşı bir yarar sağlar. İşte onlar cehennemliktirler. Onlar orada ebedi/sürekli/sonsuz kalacaklardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
117.
Onların, bu dünya hayatında harcadıkları malların durumu; kendilerine zulmeden bir topluluğun, ekinlerini vurup mahveden kavurucu ve soğuk bir rüzgarın durumu gibidir. Allah onlara zulmetmedi. Fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
118.
Ey iman EDENLER! Sizden olmayanları hiçbir şekilde sırdaş edinmeyin! Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size ayetleri açıkladık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
119.
Işte siz öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz; onlar ise, bütün kitaplara iman ettiğiniz halde sizi sevmezler. Onlar sizinle karşılaştıkları zaman "inandık" derler. Ama kendi başlarına kaldıklarında, size karşı kinlerinden dolayı parmaklarını ısırırlar. De ki: "Öfkenizden ölün!" Şüphesiz Allah göğüslerin özünü (kalplerde olanı) bilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
120.
Size bir iyilik dokunursa, bu onları üzer. Başınıza bir kötülük gelse, ona sevinirler. Eğer siz sabırlı olur, Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, onların hileleri size hiçbir zarar veremez. Çünkü Allah onların yaptığı herşeyi kuşatmıştır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
121.
Hani sen müminleri; (Uhud’da) savaş mevzilerine yerleştirmek için, sabah erken ailenden ayrılmıştın. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
122.
Hani sizden iki takım, (paniğe kapılarak) çözülmeye yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. Müminler, yalnız Allah’a tevekkül etsinler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
123.
Andolsun, siz son derece güçsüz iken, Allah size Bedir’de yardım etmişti. O halde Allah’a karşı gelmekten sakının ki, şükretmiş olasınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
124.
Hani sen müminlere; "Rabbinizin, indirilmiş üç bin melek ile yardım etmesi, size yetmedi mi?" diyordun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
125.
Evet, sabrettiğiniz ve Allah’a karşı gelmekten sakındığınız takdirde; onlar ansızın üzerinize gelseler bile, Rabbiniz nişancı beş bin melek ile size yardım eder.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
126.
Allah bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatışsın diye yaptı. Yardım ve zafer ancak mutlak güç sahibi; hüküm ve hikmet sahibi Allah katındandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
127.
Bir de; Allah bunu inkâr edenlerden bir kısmını helâk etsin veya perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler diye yaptı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
128.
Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur. Allah ya tövbelerini kabul edip onları affeder ya da zalim olduklarından dolayı onlara azap eder.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
129.
Göklerdeki herşey ve yerdeki herşey Allah’ındır. O, (bağışlanma) dileyeni bağışlar, azabı dileyene (azabı hak eden suçlu kimseye) de azap eder. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
130.
Ey iman EDENLER! Kat kat arttırılmış olarak riba yemeyin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
133.
Rabbinizin bağışına; genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için, hazırlanmış bulunan cennete koşun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
134.
Onlar; bollukta ve darlıkta, Allah’ın tavsiye ettiği şekilde harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah (tavsiye ettiği şekilde) iyilik edenleri sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
135.
Yine onlar, çirkin bir iş yaptıkları yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayıp, hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler ki Allah’tan başka günahları kim bağışlar ve bile bile işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
136.
Işte onların ödülü Rableri tarafından bağışlanma ve içinden ırmaklar akan cennetlerdir ki, orada ebedi kalacaklardır. (Allah’ın tavsiye ettiği şekilde) çalışanların ödülü, ne güzeldir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
137.
Sizden önce(ki milletlerin başından), nice olaylar gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezin dolaşın (araştırmalar yapın) da, yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu görün.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
138.
Bu (kur’an); insanlar için bir açıklama, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için, bir hidayet (rehber, doğru yaşam tarzını gösteren kılavuz) ve bir öğüttür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
139.
Gevşemeyin, hüzünlenmeyin! Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz, üstün olan sizlersiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
140.
Eğer siz (Uhud’da) bir yara aldıysanız şüphesiz, o topluluk da (Müşrikler de Bedir’de), benzeri bir yara almıştı. İşte (iyi veya kötü) günler, insanlar arasında (böyle) döner durur. Allah sizden iman edenleri ayırt etmek, sizden şahitler edinmek için böyle olmasına izin verir. Allah zalimleri sevmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
141.
Bir de Allah; iman edenleri arındırmak ve küfre sapanları mahvetmek için izin/onay verir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
142.
Yoksa Allah içinizden cihad edenleri bilmeden ve sabredenleri bilmeden Cennete girebileceğinizi mi sandınız?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
143.
Andolsun, siz ölümle karşılaşmadan önce onu temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz ama bakıp duruyorsunuz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
144.
Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisingeriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisingeriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar veremez. Allah sabredip şükredenleri ödüllendirecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
145.
Hiçbir kimse Allah’ın izni olmadan ölemez. Ölümün gerçekleşmesi için Allah’ın verdiği izin yazılır. Kim dünya menfaatini isterse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret ödülünü isterse, ona da ondan veririz. Biz şükredenleri ödüllendireceğiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
146.
Nice peygamberler var ki; Rablerinin rızası için çalışan birçok kişi, onlarla birlikte savaştı. Allah’a iman ettikleri için başlarına gelenlerden yılmadılar, zaafa düşmediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
147.
Onların sözleri ancak; "Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlam tut. Kâfir topluma karşı bize yardım et" demekten ibaretti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
148.
Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiretin güzel ödülünü verdi. Allah güzel davrananları sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
149.
Ey iman EDENLER! Siz eğer kâfir olanlara uyarsanız, sizi gerisingeriye (küfre) çevirirler de, büsbütün hüsrana uğrarsınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
151.
Hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri, Allah’a ortak koştuklarından dolayı; inkâr edenlerin kalplerine korku salacağız. Barınakları da cehennemdir. Zalimlerin kalacakları yer ne kötüdür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
152.
Andolsun Allah, izniyle onları (saldırgan müşrikleri) kırıp geçirdiğiniz sırada size olan vadini gerçekleştirdi. Nihayet sevdiğiniz şeyi (zaferi) size gösterdikten sonra, zaaf gösterdiniz. (Peygamber’in verdiği) emir konusunda tartıştınız ve emre karşı geldiniz. İçinizden dünyayı isteyenler de vardı, ahireti isteyenler de. Sonra sizi açığa çıkarmak için onlardan yüzünüzü çevirdi. (Buna rağmen) sizi bağışladı. Allah müminlere karşı çok lütufkârdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
153.
Peygamber, arkanızdan sizi çağırırken; siz durmadan dağa yukarı kaçıyor, hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. Bundan dolayı Allah; size keder üstüne keder verdi ki, elinizden gidene ve başınıza gelene üzülmeyesiniz. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
154.
Sonra o kederin ardından (Allah), üzerinize içinizden bir kısmını örtüp bürüyen bir güven, bir uyku indirdi. Bir kısmınız da kendi canlarının kaygısına düşmüştü. Allah’a karşı, cahiliye zannı gibi gerçek dışı zanda bulunuyorlar; "Bu işte biz, bir güç sahibi miyiz ki?" diye söyleniyorlardı. De ki: "Bütün iş/emir/yetki Allah’ındır". Onlar sana açıklayamadıklarını içlerinde saklıyorlar ve diyorlardı ki: "Bu konuda bizim elimizde bir şey olsaydı, burada öldürülmezdik." De ki: "Evlerinizde dahi olsaydınız, Allah’ın ölüm emir(izin)lerini verdiği, öldürülmesi yazılanlar, nerede olursa olsun ölürlerdi. Allah bunu göğüslerinizde olanı açığa çıkarmak, kalplerinizde olanı arındırmak için yaptı. Allah göğüslerin özünü (kalplerde olanı) bilir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
155.
Iki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden yüz çevirip kaçanları, şeytan ancak yaptıkları bazı hatalardan dolayı, yoldan kaydırmak istemişti. Ama yine de Allah onları affetti. Kuşkusuz Allah çok bağışlayandır, Halim’dir (hemen cezalandırmaz, süre tanıyandır).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
156.
Ey iman EDENLER! Kardeşleri, sefere veya savaşa çıktığında onlar hakkında; "Onlar bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi" diyen inkârcılar gibi olmayın. Allah onların bu sözlerini, kalplerine bir hasret (üzüntü) olarak koydu. Allah yaşatır ve öldürür. Allah yaptıklarınızı görmektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
157.
Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz; Allah’ın bağışlaması ve rahmeti, onların topladıkları(dünyalıkları)ndan daha hayırlıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
159.
Allah’ın rahmeti sayesinde, sen onlara karşı yumuşak (merhametli) davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet/kusurlarını görmezlikten gel. Onlar için Allah’tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et. Bir kere de, karar verip azmettin mi (elinden geleni yaptın mı?), artık Allah’a tevekkül et. Şüphesiz Allah tevekkül edenleri sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
160.
Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler ancak Allah’a yönelsinler/tevekkül etsinler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
161.
Hiçbir peygamberin, emânete hıyanet etmesi düşünülemez. Kim hıyânet ederse, kıyamet günü hıyânet ettiği şeyle birlikte gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın, herkese kazandığının tam karşılığı ödenir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
162.
Allah’ın rızasına uyan kimse; Allah’ın gazabına uğrayan ve varacağı yer cehennem olan kimse gibi midir? O ne kötü varılacak yerdir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
163.
Onlar (insanlar), Allah’ın katında derece derecedirler. Allah onların yaptıklarını görmektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
164.
Andolsun Allah; müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara Kitap ve Hikmeti (problem çözme bilimini/insanlara faydalı bilgiyi) öğreten, bir peygamber göndermekle, büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
165.
Onlarin (müşriklerin) başına (Bedir’de) iki mislini getirdiğiniz bir musibet, (Uhud’da) sizin başınıza geldiğinde; "Bu nereden başımıza geldi?" dediniz, öyle mi? De ki: "O (musibet), kendinizdendir (kendi hatanızdandır)." Şüphesiz Allah’ın gücü herşeye hakkıyla yeter.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
166.
Iki ordunun karşılaştığı gün başınıza gelen şeye, Allah izin verdi ve müminleri (sözünde duranları) açığa çıkardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
167.
Bir de münafıkları açığa çıkardı. Onlara: "Gelin, Allah izin verdiği için saldırganlara/teröristlere karşı savaşın yahut kendinizi savunun" denildi de: "Eğer biz savaşmayı bilseydik mutlaka size tabi olurduk" dediler. Onlar o gün imandan çok küfre daha yakındırlar. Ağızları ile kalplerinde olmayanı söylüyorlar. Allah onların gizlediklerini çok iyi bilmektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
168.
(onlar), kendileri oturup kaldıkları halde kardeşleri için: "Eğer bize uysalardı, öldürülmezlerdi" diyen kimselerdir. De ki: "Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi kendinizden ölümü uzaklaştırın!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
169.
Allah yolunda öldürülenlere; "Ölüler (nimetlerden istifade edemeyenler)" demeyin. Hayır bilakis onlar, diridirler (cennette nimetlerden istifade edenlerdir). Rablerinin katında rızıklanırlar (ancak siz bilemezsiniz.)Mealleri KıyaslaSayfada Göster
170.
Allah’ın lütuf ve kereminden kendilerine verdiklerine sevinir ve henüz arkalarından kendilerine katılmayanlara, onlara da korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir, diye de sevinirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
171.
(şehitler/şahit olarak ölenler) Allah’ın nimetine, ikrâmına ve Allah’ın müminlerin ecrini zayi etmeyeceğine sevinirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
172.
Onlar ki; kendilerine dokunan zarardan sonra Allah’ın ve Peygamberinin davetine uyan kimselerdir. Onlardan güzel davranıp iyilik edenlere ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara büyük bir ödül vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
173.
Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine: "İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun" dediklerinde, bu söz onların imanını arttırdı ve: "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!" dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
174.
Bundan dolayı Allah’tan bir nimet ve lütufla kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan, geri döndüler ve Allah’ın rızasına uydular. Allah büyük lütuf sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
175.
O şeytan sizi ancak kendi dostlarından korkutuyor. Onlardan korkmayın, eğer mümin iseniz Benden korkun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
176.
Küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar Allah’a hiçbir şekilde zarar veremezler. Allah onlara ahirette bir pay vermez. Onlar için büyük azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
177.
İman karşılığında küfrü satın alanlar hiçbir surette Allah’a zarar veremezler. Tersine onları şiddetli bir azap beklemektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
178.
Inkâr edenler, kendilerine vermiş olduğumuz süreye bakarak, sakın kendilerinin ‘hayırlı’ olduğunu sanmasınlar. Biz onlara süre veriyoruz, onlar ise günahlarını artırıyorlar. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
179.
(ey münafiklar!) Allah inananları, şu içinde bulunduğunuz durumda bırakacak değil. İyiyi kötüden ayıracaktır. Allah size gaybı bildirecek de değil. Fakat Allah elçilerinden dilediğini seçer/dilediğine bildirir. O halde Allah’a ve elçilerine inanın. İnanıp korunursanız size büyük bir ödül var.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
180.
Allah’ın kendilerine, lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey, kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
181.
Allah: "şüphesiz Allah fakirdir, biz zenginiz" diyenlerin sözünü elbette duydu. Onların dediklerini ve haksız yere peygamberleri öldürmelerini yazıyoruz ve: "Tadın yangın azabını!" diyeceğiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
182.
"bu kendi ellerinizle yapıp gönderdiklerinizin karşılığıdır." Allah kullara asla zulmedici değildir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
183.
Onlar: "Allah bize, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı emretti" dediler. De ki: "Benden önce size nice peygamberler, açık belgeleri ve sizin dediğiniz şeyi getirdi. Eğer doğru söyleyenler idiyseler, niçin onları öldürdüler?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
184.
Eğer seni yalanladılarsa senden önce açık delilleri, hikmetleri, sayfaları ve aydınlatıcı kitabı getiren peygamberler de yalanlanmıştı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
185.
Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü, yaptıklarınızın tam karşılığı size verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa; gerçekten o, kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
186.
Andolsun, mallarınız ve canlarınız konusunda açığa çıkarılacaksınız. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah’a ortak koşanlardan üzücü birçok söz işiteceksiniz. Eğer sabreder ve korunma tedbirinizi alırsanız, bilin ki; bunlar (yapmaya değer) azmi gerektiren işlerdendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
187.
Hani Allah kendilerine kitap verilenlerden: "Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye sağlam bir söz almıştı. Fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
188.
Ettiklerine sevinen ve yapmadıkları şeylerle övülmeyi seven kimselerin, sakın azaptan kurtulacaklarını sanma. Onlar için çok acıklı bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
189.
Göklerin ve yerin hükümranlığı/imparatorluğu Allah’ındır. Allah herşeye hakkıyla gücü yetendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
190.
Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde, aklını düzgün kullananlar için elbette ibretler vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
191.
Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı hatırlarlar (düşünürler). Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde de düşünürler: "Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, Seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru" derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
192.
"rabbimiz! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur".Mealleri KıyaslaSayfada Göster
193.
"rabbimiz! biz; ‘Rabbinize iman edin’ diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber al."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
194.
"rabbimiz! peygamberlerin aracılığı ile bize vadettiklerini ver. Kıyamet günü bizi rezil etme. Şüphesiz Sen vadinden dönmezsin."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
195.
Rableri, onlara şu karşılığı verdi: "Ben; erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın yaptığını zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler; savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir ödül olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Ödülün en güzeli Allah katındadır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
197.
(onların bu refahı) az bir yararlanmadır. Sonra onların barınağı cehennemdir. Ne kötü bir barınaktır orası!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
198.
Fakat rablerine karşı gelmekten sakınanlar için, Allah katından bir konaklama yeri olarak, içinde sonsuz kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah katında olan şeyler iyiler için daha hayırlıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
199.
Kitap ehlinden öyleleri vardır ki; Allah’a, size indirilene ve kendilerine indirilene, Allah’a derinden saygı duyarak iman ederler. Allah’ın ayetlerini az bir değere/dünyalığa değişmezler. Onlar var ya, işte onların Rableri katında ödülleri vardır. Şüphesiz Allah hesabı çabuk görendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
200.
Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında size karşı düşmanlık edenleri geçin. (Kültürel, ekonomik, siyasi ve askeri olarak) hazırlıklı ve uyanık olun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki, kurtuluşa eresiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster